361
kuzey makedonya karşısına cebelitarık bile gelse savunma futbolu oynayabilir. kimse de bunu yadırgamaz. bir takım da bir sistemi sürekli oynarsa ve birkaç da iyi oyuncu bulursa başarılı da olabilir bir, iki maç. aynı italya karşısında olduğu gibi. ancak portekiz karşısında olmayacağına adım gibi eminim. neyse konumuz bu değil.
işin içine galatasaray girdiğinde ise durumlar karışıyor. çünkü avrupa'daki maçlarda savunma futbolu oynamak zorunda kalan takım, ligde hücum futbolu oynamak zorunda kalıyor. bunu da yapabilmek için de çok kaliteli oyunculara ihtiyaç var. hem savunmada sağlam duracak hem de hücumda rakibi açacak hamleleri yapacak oyunculara ihtiyaç duyuyoruz. liverpool, manchester city gibi takımlar bu tarz oyunculara sahip olabiliyor. bu takımların stoperleri bizim ligimizde ofansif oyun kurucu oynasa sırıtmaz. ancak biz bu tarz oyunculara sahip olamıyoruz. ya berkan kutlu gibi savunmada koşan, basan, alan kapatmaya çalışan ama hücumda hiç olmayan oyuncularımız oluyor, ya da sofiane feghouli gibi yetenekli, ince işler yapabilecek ama savunmada hiçbir katkısı olmayan oyuncularımız oluyor.
biz de hadi avrupa'da başarı sağlayacak bir savunma düzeni kuralım dediğimizde 2021-2022 sezonunda ne olacağını gördük. bazı takımlara bir şekilde üstünlük sağladık ama makasın diğer ucundaki en uzak köşelerden birinde olan takıma doğal olarak elendik. bu esnada da ligde perişan olduk. çünku her ne kadar savunma bizi avrupa'da ayakta tutsa da ligde savunma yapmamız bize hiçbir şey kazandırmıyor. ligde hiçbir şey üretemeyen, üretse de sonunu getiremeyen bir takım olduk.
diyeceğim o ki futbolda her sezon olan üç beş sürpriz sonucu buraya taşıyıp hani makas demek saçma. bir gün olur da bir takım sonucu getirirse o zaman konuşuruz. o güne kadar `makasın iyi tarafında olan takımlar aldıkları kupalarla, makasın kötü tarafında olanlar ise iyi tarafta olanları yenmekle övünür.` diyorum.
(bkz: 24 mart 2022 italya kuzey makedonya maçı)
işin içine galatasaray girdiğinde ise durumlar karışıyor. çünkü avrupa'daki maçlarda savunma futbolu oynamak zorunda kalan takım, ligde hücum futbolu oynamak zorunda kalıyor. bunu da yapabilmek için de çok kaliteli oyunculara ihtiyaç var. hem savunmada sağlam duracak hem de hücumda rakibi açacak hamleleri yapacak oyunculara ihtiyaç duyuyoruz. liverpool, manchester city gibi takımlar bu tarz oyunculara sahip olabiliyor. bu takımların stoperleri bizim ligimizde ofansif oyun kurucu oynasa sırıtmaz. ancak biz bu tarz oyunculara sahip olamıyoruz. ya berkan kutlu gibi savunmada koşan, basan, alan kapatmaya çalışan ama hücumda hiç olmayan oyuncularımız oluyor, ya da sofiane feghouli gibi yetenekli, ince işler yapabilecek ama savunmada hiçbir katkısı olmayan oyuncularımız oluyor.
biz de hadi avrupa'da başarı sağlayacak bir savunma düzeni kuralım dediğimizde 2021-2022 sezonunda ne olacağını gördük. bazı takımlara bir şekilde üstünlük sağladık ama makasın diğer ucundaki en uzak köşelerden birinde olan takıma doğal olarak elendik. bu esnada da ligde perişan olduk. çünku her ne kadar savunma bizi avrupa'da ayakta tutsa da ligde savunma yapmamız bize hiçbir şey kazandırmıyor. ligde hiçbir şey üretemeyen, üretse de sonunu getiremeyen bir takım olduk.
diyeceğim o ki futbolda her sezon olan üç beş sürpriz sonucu buraya taşıyıp hani makas demek saçma. bir gün olur da bir takım sonucu getirirse o zaman konuşuruz. o güne kadar `makasın iyi tarafında olan takımlar aldıkları kupalarla, makasın kötü tarafında olanlar ise iyi tarafta olanları yenmekle övünür.` diyorum.
(bkz: 24 mart 2022 italya kuzey makedonya maçı)