48
amerika birleşik devletleri’ndeki profesyonel sporlar içerisinde en popüler olanıdır. hem stadyumlarda hem de televizyon başında en yüksek izlenme oranlarına sahip organizasyondur. bu popülerliğin altında tabi ki sosyal sebepler fazlasıyla var ama bu oluşumun en önemli özelliği çok erken safhalarda profesyonel bir şekilde düzenleniyor olmasıdır. bu da doğrudan çok daha fazla kişinin içinde olması ve çok daha büyük bir kitleye hitap edilmesi anlamına geliyor.
birçok eğitim kurumunda çok erken yaşlarda amatör veya yarı profesyonel şekilde takımlar kurulup kendi aralarında turnuvalar düzenlenebiliyor ama profesyonel anlamda ilk oluşum liselerde başlıyor. burada düzenlenen müsabakalar yerel halk tarafından ciddi şekilde ilgi görüyor, hatta play-off’lar veya şampiyonluk maçları genelde cuma günleri olacak şekilde ulusal kanallardan canlı yayınlanıyor.
bir sonraki ayakta lise oyuncuları üniversiteler tarafından spor bursu aracılığıyla kayıt ediliyor. bu aşama önemli çünkü nfl’de nba’deki gibi doğrudan liseden profesyonel lige girmek gibi bir durum söz konusu değil. üniversite ayağında düzenenlenen organizasyon, kurumların sahip olduğu dev bütçeler, devasa statlar ve hemen her maçın ulusal veya yerel kanallardan canlı yayınlanmasıyla başlı başına dünyanın farklı yerlerindeki en büyük spor organizasyonlarını geçebilecek düzeyde oluyor. bu maçlara da üniversite öğrencilerinin yanı sıra bölge halkı da çok büyük ilgi gösteriyor ve sonraki aşamada oyuncular hangi takıma giderlerse gitsin “bizim çocuk” diye sahiplenme devam ediyor.
son aşamada ise üniversite kurumlarında oynayan oyuncuların nfl draftına girip nfl takımlarına seçilmesi ve bir rüyanın gerçekleşmesi var. bu noktadan sonra başarılı olup takımda tutunmak ve 60-70 milyar dolar gelirli bu devasa organizasyonda büyük bir kontrat alabilmek doğal olarak en büyük hayaldir çünkü her sene bir o kadar oyuncunun lige tekrar geleceği bir oluşumda her ne kadar nfl takımları tarafından seçilmiş olunsa da kısa süre içinde dışarda kalma durumu söz konusu olabilir. üstelik böyle bir durumda nba’den çıkan oyuncuların yaptığı gibi avrupa’ya ya da başka ülkelere gitmek de çok olası değil. bir kariyerin başladığı gibi anında bitmesi anlamına gelebiliyor.
en temelden kurulu bu düzen içerisine dışarıdan girebilmek ise çok zor. her ne kadar başka ülkelerde de takip edilen ve sevilen bir spor olsa da profesyonel lig oluşumlarının az olması, takımların bütçelerinin az olması gibi birçok faktör uluslararası futbolcuların ortaya çıkmasını zorlaştırıyor. bu konuda en şanslı ülke, abd’de oynanan oyuna en yakın kurallara sahip profesyonel bir ligi olan kanada. buranın sporcuları lise zamanında başarılı ise zaten burs yoluyla abd üniversitelerine girebiliyor ama cfl’de oynadıktan sonra da nfl takımları tarafından serbest oyuncu olarak takıma katılabiliyorlar.
diğer ülkelerden gelen oyuncular içerisinde en çok tutunabilmiş olanlar genelde rugby veya rugby ligi gibi organizasyonlarda profesyonel olarak oynamış oyuncular olmuştur. uluslararası oyuncular için nfl’de international program pathway kurulmuş ve genelde mart ayında yapılan ve “combine” denilen deneme antrenmanlarında uluslararası oyuncular kendilerini nfl scoutlarına göstermeye çalışırlar. ama bu şekilde lige katılabilen sayısı çok az olmuştur.
birçok eğitim kurumunda çok erken yaşlarda amatör veya yarı profesyonel şekilde takımlar kurulup kendi aralarında turnuvalar düzenlenebiliyor ama profesyonel anlamda ilk oluşum liselerde başlıyor. burada düzenlenen müsabakalar yerel halk tarafından ciddi şekilde ilgi görüyor, hatta play-off’lar veya şampiyonluk maçları genelde cuma günleri olacak şekilde ulusal kanallardan canlı yayınlanıyor.
bir sonraki ayakta lise oyuncuları üniversiteler tarafından spor bursu aracılığıyla kayıt ediliyor. bu aşama önemli çünkü nfl’de nba’deki gibi doğrudan liseden profesyonel lige girmek gibi bir durum söz konusu değil. üniversite ayağında düzenenlenen organizasyon, kurumların sahip olduğu dev bütçeler, devasa statlar ve hemen her maçın ulusal veya yerel kanallardan canlı yayınlanmasıyla başlı başına dünyanın farklı yerlerindeki en büyük spor organizasyonlarını geçebilecek düzeyde oluyor. bu maçlara da üniversite öğrencilerinin yanı sıra bölge halkı da çok büyük ilgi gösteriyor ve sonraki aşamada oyuncular hangi takıma giderlerse gitsin “bizim çocuk” diye sahiplenme devam ediyor.
son aşamada ise üniversite kurumlarında oynayan oyuncuların nfl draftına girip nfl takımlarına seçilmesi ve bir rüyanın gerçekleşmesi var. bu noktadan sonra başarılı olup takımda tutunmak ve 60-70 milyar dolar gelirli bu devasa organizasyonda büyük bir kontrat alabilmek doğal olarak en büyük hayaldir çünkü her sene bir o kadar oyuncunun lige tekrar geleceği bir oluşumda her ne kadar nfl takımları tarafından seçilmiş olunsa da kısa süre içinde dışarda kalma durumu söz konusu olabilir. üstelik böyle bir durumda nba’den çıkan oyuncuların yaptığı gibi avrupa’ya ya da başka ülkelere gitmek de çok olası değil. bir kariyerin başladığı gibi anında bitmesi anlamına gelebiliyor.
en temelden kurulu bu düzen içerisine dışarıdan girebilmek ise çok zor. her ne kadar başka ülkelerde de takip edilen ve sevilen bir spor olsa da profesyonel lig oluşumlarının az olması, takımların bütçelerinin az olması gibi birçok faktör uluslararası futbolcuların ortaya çıkmasını zorlaştırıyor. bu konuda en şanslı ülke, abd’de oynanan oyuna en yakın kurallara sahip profesyonel bir ligi olan kanada. buranın sporcuları lise zamanında başarılı ise zaten burs yoluyla abd üniversitelerine girebiliyor ama cfl’de oynadıktan sonra da nfl takımları tarafından serbest oyuncu olarak takıma katılabiliyorlar.
diğer ülkelerden gelen oyuncular içerisinde en çok tutunabilmiş olanlar genelde rugby veya rugby ligi gibi organizasyonlarda profesyonel olarak oynamış oyuncular olmuştur. uluslararası oyuncular için nfl’de international program pathway kurulmuş ve genelde mart ayında yapılan ve “combine” denilen deneme antrenmanlarında uluslararası oyuncular kendilerini nfl scoutlarına göstermeye çalışırlar. ama bu şekilde lige katılabilen sayısı çok az olmuştur.