1556
sözlüğe çok uzun yazmayı sevmeyen biriyim genelde daha çok okuyucuyum diyebilirim. özellikle bu başlığı yakından takip ediyorum. fark ettiğim bir şey var ki o da sözlükte çok fazla henüz olgunlaşmamış, hayatın gerçeklerinden bir haber yaşayan yazar mevcut.
bu adamın eleştirilmesi yönündeki ilk argüman neydi? eski entryleri tarayın, tamamen futboldan alakasız bir durum, neymiş aktif bir teknik adam varken yönetimimizle görüşmüşmüş, bakın iş hayatında şöyle bir gerçek vardır, işleriniz düzgün giderken çok çalışırsanız ancak uzun vadeli rahatlığa erebilirsiniz, önlem almazsanız işiniz yanlış giderken panik halinde arayış içerisine girer, çoğunlukla da hata yaparsınız, dünyanın her yerinde bir pozisyondaki çalışanınızdan memnun değilseniz de yerine başka birini bakarsınız, eski genel müdür daha otoparkı terk etmeden yenisinin firmaya girdiğini canlı şekilde gördü bu gözler. varın düşünün bu değişim görüşmeleri aslında ne kadar önce başlıyor. istediğiniz kadar duygusal davranın bu dünyadaki gerçek fayda-maliyet gerçeğidir. terim faydadan çok zarar vermeye başladı, doğal olarak da koltuğunu kaybetti.
işin teknik - taktik kısmını istediğiniz kadar eleştirin ama torrent'in elinde sneijder - drogba yok, nerdeyse kalecisiz bir takımla başlangıç yaptı ve risk alıp en yakın olduğu yere başvurdu o kısmı da iyi kotardı diyebiliriz.
siz istiyorsunuz ki gelen kişi hele ki fatih terim'den sonra geldiyse mucizeler yaratsın, yok öyle bir dünya. insanların emeklerine geçmişlerine biraz saygı duymayı öğrenin, sürekli üst perdeden yok yardımcı antrenör yok bundan birşey olmaz diyerek elinize hiç bir şey geçmez, öyle bile olsa bu adam galatasaray için çabalıyor destek olmak yerine aşağı çekmek neden? küme bile düşsek suçlanacak son adamdır torrent.
hiç kimse vazgeçilmez değildir, isimler geçicidir, kalıcı olan galatasaray'dır, ne zaman bu ortak bilince sahip oluruz yalnızca futbolda değil ülkecek de kalkınmaya başlarız. bu ülkeyi çürüten şey biat kültürünün kendisidir.
bu adamın eleştirilmesi yönündeki ilk argüman neydi? eski entryleri tarayın, tamamen futboldan alakasız bir durum, neymiş aktif bir teknik adam varken yönetimimizle görüşmüşmüş, bakın iş hayatında şöyle bir gerçek vardır, işleriniz düzgün giderken çok çalışırsanız ancak uzun vadeli rahatlığa erebilirsiniz, önlem almazsanız işiniz yanlış giderken panik halinde arayış içerisine girer, çoğunlukla da hata yaparsınız, dünyanın her yerinde bir pozisyondaki çalışanınızdan memnun değilseniz de yerine başka birini bakarsınız, eski genel müdür daha otoparkı terk etmeden yenisinin firmaya girdiğini canlı şekilde gördü bu gözler. varın düşünün bu değişim görüşmeleri aslında ne kadar önce başlıyor. istediğiniz kadar duygusal davranın bu dünyadaki gerçek fayda-maliyet gerçeğidir. terim faydadan çok zarar vermeye başladı, doğal olarak da koltuğunu kaybetti.
işin teknik - taktik kısmını istediğiniz kadar eleştirin ama torrent'in elinde sneijder - drogba yok, nerdeyse kalecisiz bir takımla başlangıç yaptı ve risk alıp en yakın olduğu yere başvurdu o kısmı da iyi kotardı diyebiliriz.
siz istiyorsunuz ki gelen kişi hele ki fatih terim'den sonra geldiyse mucizeler yaratsın, yok öyle bir dünya. insanların emeklerine geçmişlerine biraz saygı duymayı öğrenin, sürekli üst perdeden yok yardımcı antrenör yok bundan birşey olmaz diyerek elinize hiç bir şey geçmez, öyle bile olsa bu adam galatasaray için çabalıyor destek olmak yerine aşağı çekmek neden? küme bile düşsek suçlanacak son adamdır torrent.
hiç kimse vazgeçilmez değildir, isimler geçicidir, kalıcı olan galatasaray'dır, ne zaman bu ortak bilince sahip oluruz yalnızca futbolda değil ülkecek de kalkınmaya başlarız. bu ülkeyi çürüten şey biat kültürünün kendisidir.
