• 44741
    dün ali sami yen’deki maçın hikayesini özetleyen enteresan bir istatistik çıktı ortaya: ilk 45 dakikada tam 11 faul yapan galatasaray, ikinci yarının başından 75’e kadar faule hiç başvurmadı! evet, büyük takımlar da bazen çok faul yapabilirler. mesela manchester city de az faul yapan bir takım değil. özellikle set halinde hücuma yerleşip top kaybettiklerinde hazırlıksız yakalanmamak için rakiplerini sıkça faulle durduruyorlar. ancak topa tümüyle sahip olan bir ev sahibi takımın ana savunma planı faul olmamalı. topu kaybettikleri zaman önce geri kazanmak olmalı hedef. ilk yarıda galatasaray çok faul yapınca, oyun çok kesilince, atak sürekliliği sağlanamayınca çöpe atmış oldular koca kırk beş dakikayı. ikinci devreyle birlikte galatasaray maç içinde büyümeye başladı. gomis’in girmesiyle beraber de zaten müsabakanın tonu değişti. gomis’in enteresan bir enerjisi var, o sahada olunca takımının hücumları daha tehditkâr oluyor. atak sürekliliği sağlıyorlar. hücumda daha inançlılar. göztepe deplasmanında da mucizevi bir galibiyet kazanmalarının sebebi gomis’ti. dün de fransız santrforun girmesiyle kontrolü ele aldılar. atak sürekliliği, gomis’in sahaya enjekte ettiği tutku, organize baskı ve van aanholt’un süper lig kariyer maçını oynaması üç puanı getirdi sarı-kırmızılılara.

    uğur meleke
    (bkz: 27 şubat 2022 galatasaray çaykur rizespor maçı)
App Store'dan indirin Google Play'den alın