8494
2021-2022 sezonunda tuhaf şeylerle sınanan insan topluluğu. bu kadar saçma sapan hatalar yapılırken bunu söylemek de yapmak da zor ama kendilerinin hiçbir şartta sahadaki herhangi bir oyuncuyu protesto etmemesi gerekiyor. oyuncu grubumuz psikolojik baskıyı kaldıramıyor, yapılan hatalara ıslıklı küfürlü tepki gösterince aynı oyuncunun hata yapma ihtimalini arttırıyoruz sadece. tüm bu hataların kasıtlı yapıldığını düşünmüyorsanız durumun özgüven kaybından kaynaklandığı bariz şekilde ortada.
bu durumun tam tersini bu sene marsilya maçında yaşadık. çok cesaret kırıcı bir derbi mağlubiyetinden sonra taraftarın takıma sahip çıkması bize marsilya maçını getirdi. o günkü atmosfer takım açısından çok sağlıklıydı, statta takıma inanan taraftar ve derbi kaybetmesine rağmen destek gören bir takım vardı.
ligdeyse beceriksizlik, şanssızlık ve hakem kıyımlarından kaynaklanan puan kayıpları takımı işin içinden çıkılmaz bir kaosa soktu. fatih hoca’nın gönderilmesi, yerine gelen ismin koca bir soru işareti olması, transfer döneminin kaotik biçimde bitmesi doğal olarak taraftarın sabrını, yönetime güvenini bitirdi. kaotik ortam da en çok psikolojik olarak zayıf olan oyuncu kadrosunu etkiledi.
tabi ki takımımızın buralarda olmaması gerekiyor, galatasaray futbolcusu olmak psikolojik bir olgunluk gerektiriyor. ama bunlar bu senenin konusu değil, psikolojik olarak yetersiz oyuncuların biletinin sezon sonunda kesilmesi, bizim de köprüyü geçene kadar ayıya dayı dememiz gerekiyor. kadronun pohpohlanmaya ihtiyacı var, pohpohlama konusu taraftar için zor ama en azından ıslıklayarak işleri daha kötüye götürmememiz gerekiyor. çünkü protesto edilmesi gereken oyuncuların protesto edilmemeleri, galatasaray takımının bu sene küme düşmesinden daha küçük bir sorun.
kalp hastası bir kadromuz var, bu yüzden kendilerinin sene sonuna kadar tansiyonu yükseltecek hiçbir şey yapmaması gerekiyor.
bu durumun tam tersini bu sene marsilya maçında yaşadık. çok cesaret kırıcı bir derbi mağlubiyetinden sonra taraftarın takıma sahip çıkması bize marsilya maçını getirdi. o günkü atmosfer takım açısından çok sağlıklıydı, statta takıma inanan taraftar ve derbi kaybetmesine rağmen destek gören bir takım vardı.
ligdeyse beceriksizlik, şanssızlık ve hakem kıyımlarından kaynaklanan puan kayıpları takımı işin içinden çıkılmaz bir kaosa soktu. fatih hoca’nın gönderilmesi, yerine gelen ismin koca bir soru işareti olması, transfer döneminin kaotik biçimde bitmesi doğal olarak taraftarın sabrını, yönetime güvenini bitirdi. kaotik ortam da en çok psikolojik olarak zayıf olan oyuncu kadrosunu etkiledi.
tabi ki takımımızın buralarda olmaması gerekiyor, galatasaray futbolcusu olmak psikolojik bir olgunluk gerektiriyor. ama bunlar bu senenin konusu değil, psikolojik olarak yetersiz oyuncuların biletinin sezon sonunda kesilmesi, bizim de köprüyü geçene kadar ayıya dayı dememiz gerekiyor. kadronun pohpohlanmaya ihtiyacı var, pohpohlama konusu taraftar için zor ama en azından ıslıklayarak işleri daha kötüye götürmememiz gerekiyor. çünkü protesto edilmesi gereken oyuncuların protesto edilmemeleri, galatasaray takımının bu sene küme düşmesinden daha küçük bir sorun.
kalp hastası bir kadromuz var, bu yüzden kendilerinin sene sonuna kadar tansiyonu yükseltecek hiçbir şey yapmaması gerekiyor.