57
yaptığı film, dizi tarzı işlerde benim için immersion ı yerle bir eden oyuncu. immersion film, dizi, tiyatro oyunu, opera izlerken bilgisayar oyunu oynarken fiziksel dünyayı unutup kendimizi bu mediumlarda anlatılan dünyanın içinde hissetmemiz durumudur. mesela ezel dizisinde tuncel kurtiz'in oynadığını bilsek de dizide tuncel kurtiz'i değil ramiz karaeski'yi görürüz. ya da fifa oynarken ceza sahasındaki adama orta açtığımız da kendimiz de oturduğumuz yerden o kafayı atarız. haluk bilginer, şener şen belki daha da fazla tom hanks filmi izlememe rağmen çekmediğim bu sıkıntıyı zafer algöz'ün her sahnesinde çekiyorum. her bir sahnesinde beynim, aha zafer algöz, aha zafer algöz diye bas bas bağırıyor. izlediğim şeyden de gram zevk almıyorum. en son şerif lloyd'u oynadığında sanırım bu mereti çok sık yaşamadım. filmin içine girebildim. yeni yeni yaşadığım bir olay da değil yani. bütün bunlardan ayrı olarak kendisi tipik bir jk'lidir.