342
(bkz: 12 şubat 2022 galatasaray kayserispor maçı)
ilk yarısını seyredemedim ama seyrettiğim ikinci yarı boyunca takımın iyi oynadığını düşünüyorum. ikinci yarı boyunca maçı domine eden taraftık. bir gol atsak arkası gelecekti ancak aptalca bir gol yedik. boey kesinlikle bu takımın as sağ beki olacak düzeyde değil ve yaptığı hata sonrasında gelen gol, gardı düşmekte olan kayserispor'a hayat verdi. beni umutlandıran şey ise bu gol sonrası takımın moral ve fizik olarak düşmeyip galibiyeti kovalamasıydı. beraberlik golü sonrası biraz daha etkili olabilsek maçı alırdık.
torrent'i eleştirip yok bülent korkmaz yok okan buruk diyenler bu takımın küme düşmesini istiyorlar herhalde. şu durumda, sezon ortasında üçüncü hocayı takımın başına getirmek intihar etmekle eşdeğer. kaldı ki çok ama çok sevdiğim, benim için efsane galatasaray futbolcularından birisi olan bülent korkmaz şu durumdaki takımı düze çıkaracak teknik direktörlük becerisine maalesef sahip değil. okan buruk ise benim için her daim yok hükmündedir. inter'e giderken yaptıkları, igor tudor (son dönem en beğendiğim teknik direktörümüzdür kendisi) hakkında söyledikleri yeter de artar bile.
bu takımın sene başından beri sorunu, galatasaray seviyesinde olmayan oyunculara bel bağlamış olması. ciddi transfer hataları söz konusu. alexandru cicaldau, olimpiu morutan, sacha boey, barış alper yılmaz, berkan kutlu... say say bitmez. bu oyuncuların hiçbiri galatasaray için ilk on bir oyuncusu olamaz. sezon başında fizik ve mental olarak iyi durumda oldukları için oyunu rakibe bıraktığımız maçlarda, biraz da şansın yardımı ile sonuçlar aldık. avrupada gruptan lider çıkmak biraz da bu nedenle oldu. zaman ilerleyip oyuncular önce fizik olarak, sonra da mental olarak çökünce ne geçiş oyunu ne set oyunu hiçbir şeyi oynayamaz hale geldik. bence torrent ve ekibi bu durumu iyi şekilde tespit etmiş durumdalar. feghouli, babel ve gomiş gibi oyuncularla maça başlamaları bence bu nedenle. set oyununda fark yaratırsa bunlar yaratacak ama gelin görün ki bu adamların da fizik gücü sadece 60 dakika oynamaya yetiyor. takımın genel olarak fizik gücü artarsa oyun gücü de artacaktır. ben özellikle gomiş ve feghouli'ye çok güveniyorum. bu sezon işler düzelecekse bunlar düzeltecek gibi geliyor bana.
son olarak pulgar mevzusuna değinmek istiyorum. sözlükte bugün kendisi için ortalık yangın yerine çevrilmiş gördüğüm kadarıyla. ne oluyoruz yahu. adam daha dün geldi. sakat, yorgun ve benzeri bir sürü etmen var ki bugün benim seyrettiğim ikinci yarıda kendisine pek de ihtiyaç yoktu. girdikten sonra da pek ışık vermedi zaten. taylan ve berkan'a güvenelim ve bu adamlara sonuna kadar destek olalım lütfen. seneye pulgar gider, taylan ve berkan kalır.
bugün alından bir puan önemliydi, tıpkı geçen hafta alınan bir puan gibi. benim üç puan beklediğim maç haftaya oynayacağımız göztepe maçı.
ilk yarısını seyredemedim ama seyrettiğim ikinci yarı boyunca takımın iyi oynadığını düşünüyorum. ikinci yarı boyunca maçı domine eden taraftık. bir gol atsak arkası gelecekti ancak aptalca bir gol yedik. boey kesinlikle bu takımın as sağ beki olacak düzeyde değil ve yaptığı hata sonrasında gelen gol, gardı düşmekte olan kayserispor'a hayat verdi. beni umutlandıran şey ise bu gol sonrası takımın moral ve fizik olarak düşmeyip galibiyeti kovalamasıydı. beraberlik golü sonrası biraz daha etkili olabilsek maçı alırdık.
torrent'i eleştirip yok bülent korkmaz yok okan buruk diyenler bu takımın küme düşmesini istiyorlar herhalde. şu durumda, sezon ortasında üçüncü hocayı takımın başına getirmek intihar etmekle eşdeğer. kaldı ki çok ama çok sevdiğim, benim için efsane galatasaray futbolcularından birisi olan bülent korkmaz şu durumdaki takımı düze çıkaracak teknik direktörlük becerisine maalesef sahip değil. okan buruk ise benim için her daim yok hükmündedir. inter'e giderken yaptıkları, igor tudor (son dönem en beğendiğim teknik direktörümüzdür kendisi) hakkında söyledikleri yeter de artar bile.
bu takımın sene başından beri sorunu, galatasaray seviyesinde olmayan oyunculara bel bağlamış olması. ciddi transfer hataları söz konusu. alexandru cicaldau, olimpiu morutan, sacha boey, barış alper yılmaz, berkan kutlu... say say bitmez. bu oyuncuların hiçbiri galatasaray için ilk on bir oyuncusu olamaz. sezon başında fizik ve mental olarak iyi durumda oldukları için oyunu rakibe bıraktığımız maçlarda, biraz da şansın yardımı ile sonuçlar aldık. avrupada gruptan lider çıkmak biraz da bu nedenle oldu. zaman ilerleyip oyuncular önce fizik olarak, sonra da mental olarak çökünce ne geçiş oyunu ne set oyunu hiçbir şeyi oynayamaz hale geldik. bence torrent ve ekibi bu durumu iyi şekilde tespit etmiş durumdalar. feghouli, babel ve gomiş gibi oyuncularla maça başlamaları bence bu nedenle. set oyununda fark yaratırsa bunlar yaratacak ama gelin görün ki bu adamların da fizik gücü sadece 60 dakika oynamaya yetiyor. takımın genel olarak fizik gücü artarsa oyun gücü de artacaktır. ben özellikle gomiş ve feghouli'ye çok güveniyorum. bu sezon işler düzelecekse bunlar düzeltecek gibi geliyor bana.
son olarak pulgar mevzusuna değinmek istiyorum. sözlükte bugün kendisi için ortalık yangın yerine çevrilmiş gördüğüm kadarıyla. ne oluyoruz yahu. adam daha dün geldi. sakat, yorgun ve benzeri bir sürü etmen var ki bugün benim seyrettiğim ikinci yarıda kendisine pek de ihtiyaç yoktu. girdikten sonra da pek ışık vermedi zaten. taylan ve berkan'a güvenelim ve bu adamlara sonuna kadar destek olalım lütfen. seneye pulgar gider, taylan ve berkan kalır.
bugün alından bir puan önemliydi, tıpkı geçen hafta alınan bir puan gibi. benim üç puan beklediğim maç haftaya oynayacağımız göztepe maçı.