527
bu kulübün bu noktaya gelmesindeki en büyük paylardan birisine sahip kişi jupp derwall‘dir. hakkında izlediğim ve okuduğum şeyler doğrultusunda bildiğim kadarıyla galatasaray öncesi alman milli takımını çalıştırdı, onun öncesinde de kulüp teknik direktörü olarak hiçbir başarısı olmayan birisiydi. almanya ile avrupa şampiyonu oldu ama o milli takım zaten çok üst düzey bir takımdı. 1982’de dünya kupasında final oynadı kaybetti, euro 84’te ise gruplardan çıkamayınca ayrıldı.
1984’te galatasaray başına geçince teknik direktörlük meziyetlerinden çok onun fikirleri, uygulamaları ve kurduğu düzen asıl takıma asıl yön veren şeylerdi.
derdim hiçbir şekilde domenec’i derwall’la karşılaştırmak değil, farklı bir bakış açısının ve farklı yöntemlerin bir kulübün her şeyini değiştirebileceğini tekrar hatırlatmak. sadece bizim değil muhtemelen bütün türkiye kulüpleri profesyonellikten ve kurumsallıktan uzak yönetiliyor. başarılı olacak da demiyorum ama belki de torrent bu şekilde bir bakış açısı yüklemesi bile takımın pek çok şeyini değiştirir. şans vermek bu kadar zor mu? bunun için yıllarca teknik direktörlük yapmış olması mı gerekiyor yani? şu sözlükte adama guardiola’nın çaycısı dendiğini gördüm yahu.
hakkında o kadar abuk subuk şeyler söyleniyor ki inanılır gibi değil. bunların pek çoğunun sebebi de takımı ligde küme düşme potasının az üzerinde, türkiye kupasından da ikinci lig son sıradaki takımın cyedek kadrosuna elenmiş bir şekilde bırakan fatih terim’in yerine getirilmiş olması. aslolan galatasaray güya ama hala hazmedilemiyor işte.
eskiden terim’i eleştirenlere fbjk taraftarı diyordu bu kişiler, şu an fark ediliyor mu bilmiyorum ama domenec yönetimindeki galatasaray kaybettikçe mutlu oluyorlar, olacaklar. tıpkı fbjkliler gibi.
1984’te galatasaray başına geçince teknik direktörlük meziyetlerinden çok onun fikirleri, uygulamaları ve kurduğu düzen asıl takıma asıl yön veren şeylerdi.
derdim hiçbir şekilde domenec’i derwall’la karşılaştırmak değil, farklı bir bakış açısının ve farklı yöntemlerin bir kulübün her şeyini değiştirebileceğini tekrar hatırlatmak. sadece bizim değil muhtemelen bütün türkiye kulüpleri profesyonellikten ve kurumsallıktan uzak yönetiliyor. başarılı olacak da demiyorum ama belki de torrent bu şekilde bir bakış açısı yüklemesi bile takımın pek çok şeyini değiştirir. şans vermek bu kadar zor mu? bunun için yıllarca teknik direktörlük yapmış olması mı gerekiyor yani? şu sözlükte adama guardiola’nın çaycısı dendiğini gördüm yahu.
hakkında o kadar abuk subuk şeyler söyleniyor ki inanılır gibi değil. bunların pek çoğunun sebebi de takımı ligde küme düşme potasının az üzerinde, türkiye kupasından da ikinci lig son sıradaki takımın cyedek kadrosuna elenmiş bir şekilde bırakan fatih terim’in yerine getirilmiş olması. aslolan galatasaray güya ama hala hazmedilemiyor işte.
eskiden terim’i eleştirenlere fbjk taraftarı diyordu bu kişiler, şu an fark ediliyor mu bilmiyorum ama domenec yönetimindeki galatasaray kaybettikçe mutlu oluyorlar, olacaklar. tıpkı fbjkliler gibi.