51
fener takımının zarla zorla kazandığı bir maç daha olmuştur. maşallah kimsenin ölmediği gerilim filmlerine benziyor fener maçları. bu sezon emre b.'nin oynadığı bütün maçları büyük bir hırs ve iştahla oynadı. emre b. bu takımın hırsına hırs, iştahına iştah ve bununla birlikte sinirine sinir katıyor.
fener takımı öyle bir hırsla oynuyor ki, akıl falan yok oluyor. hele ki alex yoksa.
koskoca maçta 2 tane pozisyon var. biri gol, diğeri de emre b.'nin kalecide kalan topu. bunun dışında deli gibi orta saha mücadelesi, tekme, omuz, dirsek, hakeme itiraz.
ama hakkını vermek lazım, fener maçları çok heyecanlı oluyor. ne zaman kırmızı çıkacak, fenerbahçe taraftarı neyi beğenmeyecek, emre b. pigme boyuyla kime bulaşacak, ulan bu herif ne zaman sahada sopa yiyecek diye izlemek çok heyecanlı yahu. tam burada, emre b.'ye dersini veren, saha içinde boğazını sıkan tek adam sabri'yi anmadan geçemeyeceğim.
kötü oynuyor fenerbahçe. bunlar hafta içi ne yapıyorlar acaba. herhalde, "hadi bakalım 2 depar atalım, sonra çift kale yapalım gidelim eve" diyorlar. kardeşim bir takım bu kadar mı birbirinden habersiz olur. bir tane atakları yok ki; "vay be işte bunu çalışmışlar" dediğim.
güiza ağladı diye üzüldük falan ya, hani ıslıklanarak oyundan alınmıştı. aslında fener taraftarı için üzülmemiz gerekiyordu bence. yazık lan adamlara, içlerinde sevdiğimizi dostlarımız, arkadaşlarımız var.
buradan herr daum'a türkçe olarak seslenmek istiyorum : hoca*, bu ülkede takımının oynamaya çalıştığı futbolun babasını oynadadilar daha önce. o takımda da senin takımının en iyi adamı vardı, ama o zaman dişlilerden biriydi sadece. o oyuncu emre b., o takımda 4 sene üst üste şampiyon olan galatasaray'dı. senin takımın bu futbolu oynayamaz. aklını çalıştır biraz. hakemlere bok at, taraftar ya da basın kimi istiyorsa onu oynat. asıl önemlisi aziz başkana sor kimi kadroya almanı. yoksa sezon sonunu göremezsin. bu arada başkana sormuşken, şunu sor : "ya başkan türkiye'nin rekoru 4 sene üst üste şampiyonluk, sen niye 3 sene sözü verdin?"
edit : antalyaspor'un 2 maçtada fenerbahçe'den aynı golü yediğini yazdığını unutmuşum. aferin antalyaspor.
fener takımı öyle bir hırsla oynuyor ki, akıl falan yok oluyor. hele ki alex yoksa.
koskoca maçta 2 tane pozisyon var. biri gol, diğeri de emre b.'nin kalecide kalan topu. bunun dışında deli gibi orta saha mücadelesi, tekme, omuz, dirsek, hakeme itiraz.
ama hakkını vermek lazım, fener maçları çok heyecanlı oluyor. ne zaman kırmızı çıkacak, fenerbahçe taraftarı neyi beğenmeyecek, emre b. pigme boyuyla kime bulaşacak, ulan bu herif ne zaman sahada sopa yiyecek diye izlemek çok heyecanlı yahu. tam burada, emre b.'ye dersini veren, saha içinde boğazını sıkan tek adam sabri'yi anmadan geçemeyeceğim.
kötü oynuyor fenerbahçe. bunlar hafta içi ne yapıyorlar acaba. herhalde, "hadi bakalım 2 depar atalım, sonra çift kale yapalım gidelim eve" diyorlar. kardeşim bir takım bu kadar mı birbirinden habersiz olur. bir tane atakları yok ki; "vay be işte bunu çalışmışlar" dediğim.
güiza ağladı diye üzüldük falan ya, hani ıslıklanarak oyundan alınmıştı. aslında fener taraftarı için üzülmemiz gerekiyordu bence. yazık lan adamlara, içlerinde sevdiğimizi dostlarımız, arkadaşlarımız var.
buradan herr daum'a türkçe olarak seslenmek istiyorum : hoca*, bu ülkede takımının oynamaya çalıştığı futbolun babasını oynadadilar daha önce. o takımda da senin takımının en iyi adamı vardı, ama o zaman dişlilerden biriydi sadece. o oyuncu emre b., o takımda 4 sene üst üste şampiyon olan galatasaray'dı. senin takımın bu futbolu oynayamaz. aklını çalıştır biraz. hakemlere bok at, taraftar ya da basın kimi istiyorsa onu oynat. asıl önemlisi aziz başkana sor kimi kadroya almanı. yoksa sezon sonunu göremezsin. bu arada başkana sormuşken, şunu sor : "ya başkan türkiye'nin rekoru 4 sene üst üste şampiyonluk, sen niye 3 sene sözü verdin?"
edit : antalyaspor'un 2 maçtada fenerbahçe'den aynı golü yediğini yazdığını unutmuşum. aferin antalyaspor.