98
çoğu kişi yazmış ancak tekrarlamakta fayda var: işi çok ama çok zor olacak olan antrenör.
fatih terim'i sevmeyen bir galatasaraylı bulmak çok zordur, ancak sevgi başka iş başka. hepimiz fatih hoca ile başarılı olmayı başkası ile olmaktan daha çok isteriz ama olmayınca olmuyor. sadece bu sezon kötü olsak tabii ki sonuna kadar fatih terim denilir ama 3 senedir umut, gelişim vs. olmayınca bazı şeylerin sona ermesi herkes için en iyisi olacaktır.
herkesin fikrine saygı duyulur ancak fatih terim gitti diye başarısızlık istemek farklı bir şey. ve bu istek azımsanmayacak kadar mevcut ise insan üzülüyor açıkçası. yönetime, başkana, futbolcuya kin tutulur anlarım da galatasaray'a nasıl kin tutulur anlamak zor.
gelelim öneriye.. malum avrupa'da futbol artık eskisi gibi değil; her olasılık değerlendiriliyor ve çalışılıyor. artık antrenörler kurumsallaşmış vaziyette. taç atışından, yeme içmeye kadar her şey didik didik ediliyor.
bizim de bu konjonktürden daha fazla kopmadan, makas iyice açılmadan, futbol medeniyetinin gerektirdiği şekilde planlama yapmamız şart. avrupa futbolunda rönesans ilan edileli kaç yıl oluyor, biz hâlâ matbaanın haram olup olmadığını konuşuyoruz. acilen bu gelişime ayak uydurmalı, ona göre hoca seçmeliyiz. ha bunu burak elmas yapabilir mi? yaptıklarına bakarsak biraz zor..
fatih terim'i sevmeyen bir galatasaraylı bulmak çok zordur, ancak sevgi başka iş başka. hepimiz fatih hoca ile başarılı olmayı başkası ile olmaktan daha çok isteriz ama olmayınca olmuyor. sadece bu sezon kötü olsak tabii ki sonuna kadar fatih terim denilir ama 3 senedir umut, gelişim vs. olmayınca bazı şeylerin sona ermesi herkes için en iyisi olacaktır.
herkesin fikrine saygı duyulur ancak fatih terim gitti diye başarısızlık istemek farklı bir şey. ve bu istek azımsanmayacak kadar mevcut ise insan üzülüyor açıkçası. yönetime, başkana, futbolcuya kin tutulur anlarım da galatasaray'a nasıl kin tutulur anlamak zor.
gelelim öneriye.. malum avrupa'da futbol artık eskisi gibi değil; her olasılık değerlendiriliyor ve çalışılıyor. artık antrenörler kurumsallaşmış vaziyette. taç atışından, yeme içmeye kadar her şey didik didik ediliyor.
bizim de bu konjonktürden daha fazla kopmadan, makas iyice açılmadan, futbol medeniyetinin gerektirdiği şekilde planlama yapmamız şart. avrupa futbolunda rönesans ilan edileli kaç yıl oluyor, biz hâlâ matbaanın haram olup olmadığını konuşuyoruz. acilen bu gelişime ayak uydurmalı, ona göre hoca seçmeliyiz. ha bunu burak elmas yapabilir mi? yaptıklarına bakarsak biraz zor..
