15043
objektif kimliğine büründüğünü iddia edip, gerçekleri eğip bükerek kendi doğrularına uydurmaya çalışan çok fazla yazar barındıran sözlük.
mevcutta oynanan sezonu da sayıp, şu kadar yıldır kupa yok, başarısızız demek kötü niyettir. hadi gerçeklerden konuşalım, tamamen objektif olalım. başlıyorum;
fatih terim göreve başladığı 4 senede, galatasaray 4 kupa kazanmıştır.
ilk şampiyonluğun geldiği sene devre arasında, takımın as orta sahası satılmış, yerine kimse alınmamıştır. fatih terim, o dönem kadro dışı bırakılmış olan donk'u geri kazanarak, içinden pogba çıkartarak şampiyonluğa ulaşmıştır.
sonraki sene, gol kralı forveti, yerine 2 tane forvet alacağız hocam rahat ol denilerek satılmış, sezona forvetsiz girilmiş olmasına rağmen şampiyon olmuştur.
3. senesinde, yöneyimimiz banegayı almaya giderken eldeki fernandodan olmuştur. kötü başlayan sezon, devre arasından sonra lehimize dönmüş, ligler tatil edildiği ana kadar, şampiyonluğun en kuvvetli favorilerinden biri kabul edilmiştir. ligler yeniden başladığında, rize maçında skandal hakem hataları ve musleranın sakatlığı sonrası, gaziantep maçında ligde sadece galatasaray'a uygulanan 6saniye kuralıyla birlikte galatasaray lige havlu atmıştır.
4.senesinde galatasaray'ın orta sahasında, merkez orta saha, 6 ve 8 numara orjinli oyuncu sayısı 0'dır evet sıfır. taylan, belhanda ofansif orta saha oyuncusudur, ömer, kılınç ve soso kanat oyuncusudur. devre arası gedson transferiyle orta sahasına ilk orta saha takviyesini yapmıştır. tüm bunlara rağmen, yaşadığımız hakem hatalarına rağmen ligi son maça kadar taşıyıp, 2 golle şampiyonluktan olmuştur.
görev yaptığı dönemde, elinde para eden oyuncuların hepsi satılmış, yerine alınan oyuncuların %80'i kiralanmıştır. onlarca transfer keyiften değil, zorunluluktan yapılmıştır. sene başında yapılan transferlere rağmen, takımın hala takviye ihtiyacının olmasının nedeni, geçtiğimiz senelerde takımın içinin boşaltılmış olmasından dolayıdır. transfer yönetim işidir, oyuncu satarak sıcak para elde edilmesine rağmen, oyuncu satın almayıp, kiralamak yönetimlere yazar.
günümüze geldiğimiz zaman, türkiye kupasından elenmiş, ligde liderin 19puan gerisinde bir galatasaray var. bunun yanında, çok zor bir grupta olmamıza rağmen, deplasmanda gol yemeden, namağlup grup liderliğini görmezden gelemeyiz. gelmemeliyiz. ligdeki başarısızlığın %100'ünü teknik direktöre yıkmak vicdanınıza sığan varsa, konuşulacak bir şey yok zaten. yaşanan skandal hakem hatalarını görmeden, sadece skora bakanların derdi galatasaray mıdır, kendi hırsları mıdır? merak ediyorum.
galatasaray, bu sene bir projeyi hayata geçirmek için ilk adımı attı. tüketen değil; üreten, değer katan kulüp olacağım dedi. yaptığı transferler ve niğde fk anlaşmasıyla da bu projeyi destekledi. bu proje çok önemli, çok değerli. bu projenin başarılı olmasını istemeyen sadece rakiplerimiz değil. bu proje sadece rakiplerimizi rahatsız etmiyor. bugün bütün kulüpler ekonomik olarak, hükümete muhtaç haldeler. bu proje başarıya ulaşırsa, galatasaray ekonomik bağımsızlığını alabilecek. ekonomik bağımsızlığını alması demek, futbolu yöneten, atanmış kurullarla mücadele edebilmek demek, güç demek güç. galatasaray, hükümetin iteklediği, proje takımına karşı şampiyonluk mücadelesi verirken; cumhurbaşkanının, statı doldurun talimatını mitinginde verememesi demek. tff'nin rahat rahat operasyon çekememesi demek. avrupada daha başarılı bir galatasaray demek.
bu projenin daha 6.ayı yeni dolmuşken, ligde her puan kaybında taraftarın bu projeyi tartışması, kötülemesi, alay etmeye çalışması kimlerin işine geliyor, objektif galatasaray taraftarı tekrar düşünmeli. üstelik, avrupada çok başarılı bir sezon yaşarken. gül kokulu bahçelere, ayağınıza taş, elinize diken batmadan ulaşamazsınız.
fatih terim'in hataları var. eleştirilmesi gerekilen çok fazla şey var. eleştiri bizi ileri götürür, eğer eleştirenin amacı yapıcı olmaksa. eleştiriyle karalama arasında kalın bir çizgi var.
kişisel hırslarınızı, nefretlerinizi, intikamlarınızı galatasaray üzerinden gütmeyin.
tevfik fikret'in fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür cümlesini kendinize kalkan yapıp, insanlara saldırmayın. akıl ve vicdan süzgecinden geçmemiş düşünceler, fikir değildir.
bu entry hiç kimseye, hiç bir entry'e cevap değildir.
mevcutta oynanan sezonu da sayıp, şu kadar yıldır kupa yok, başarısızız demek kötü niyettir. hadi gerçeklerden konuşalım, tamamen objektif olalım. başlıyorum;
fatih terim göreve başladığı 4 senede, galatasaray 4 kupa kazanmıştır.
ilk şampiyonluğun geldiği sene devre arasında, takımın as orta sahası satılmış, yerine kimse alınmamıştır. fatih terim, o dönem kadro dışı bırakılmış olan donk'u geri kazanarak, içinden pogba çıkartarak şampiyonluğa ulaşmıştır.
sonraki sene, gol kralı forveti, yerine 2 tane forvet alacağız hocam rahat ol denilerek satılmış, sezona forvetsiz girilmiş olmasına rağmen şampiyon olmuştur.
3. senesinde, yöneyimimiz banegayı almaya giderken eldeki fernandodan olmuştur. kötü başlayan sezon, devre arasından sonra lehimize dönmüş, ligler tatil edildiği ana kadar, şampiyonluğun en kuvvetli favorilerinden biri kabul edilmiştir. ligler yeniden başladığında, rize maçında skandal hakem hataları ve musleranın sakatlığı sonrası, gaziantep maçında ligde sadece galatasaray'a uygulanan 6saniye kuralıyla birlikte galatasaray lige havlu atmıştır.
4.senesinde galatasaray'ın orta sahasında, merkez orta saha, 6 ve 8 numara orjinli oyuncu sayısı 0'dır evet sıfır. taylan, belhanda ofansif orta saha oyuncusudur, ömer, kılınç ve soso kanat oyuncusudur. devre arası gedson transferiyle orta sahasına ilk orta saha takviyesini yapmıştır. tüm bunlara rağmen, yaşadığımız hakem hatalarına rağmen ligi son maça kadar taşıyıp, 2 golle şampiyonluktan olmuştur.
görev yaptığı dönemde, elinde para eden oyuncuların hepsi satılmış, yerine alınan oyuncuların %80'i kiralanmıştır. onlarca transfer keyiften değil, zorunluluktan yapılmıştır. sene başında yapılan transferlere rağmen, takımın hala takviye ihtiyacının olmasının nedeni, geçtiğimiz senelerde takımın içinin boşaltılmış olmasından dolayıdır. transfer yönetim işidir, oyuncu satarak sıcak para elde edilmesine rağmen, oyuncu satın almayıp, kiralamak yönetimlere yazar.
günümüze geldiğimiz zaman, türkiye kupasından elenmiş, ligde liderin 19puan gerisinde bir galatasaray var. bunun yanında, çok zor bir grupta olmamıza rağmen, deplasmanda gol yemeden, namağlup grup liderliğini görmezden gelemeyiz. gelmemeliyiz. ligdeki başarısızlığın %100'ünü teknik direktöre yıkmak vicdanınıza sığan varsa, konuşulacak bir şey yok zaten. yaşanan skandal hakem hatalarını görmeden, sadece skora bakanların derdi galatasaray mıdır, kendi hırsları mıdır? merak ediyorum.
galatasaray, bu sene bir projeyi hayata geçirmek için ilk adımı attı. tüketen değil; üreten, değer katan kulüp olacağım dedi. yaptığı transferler ve niğde fk anlaşmasıyla da bu projeyi destekledi. bu proje çok önemli, çok değerli. bu projenin başarılı olmasını istemeyen sadece rakiplerimiz değil. bu proje sadece rakiplerimizi rahatsız etmiyor. bugün bütün kulüpler ekonomik olarak, hükümete muhtaç haldeler. bu proje başarıya ulaşırsa, galatasaray ekonomik bağımsızlığını alabilecek. ekonomik bağımsızlığını alması demek, futbolu yöneten, atanmış kurullarla mücadele edebilmek demek, güç demek güç. galatasaray, hükümetin iteklediği, proje takımına karşı şampiyonluk mücadelesi verirken; cumhurbaşkanının, statı doldurun talimatını mitinginde verememesi demek. tff'nin rahat rahat operasyon çekememesi demek. avrupada daha başarılı bir galatasaray demek.
bu projenin daha 6.ayı yeni dolmuşken, ligde her puan kaybında taraftarın bu projeyi tartışması, kötülemesi, alay etmeye çalışması kimlerin işine geliyor, objektif galatasaray taraftarı tekrar düşünmeli. üstelik, avrupada çok başarılı bir sezon yaşarken. gül kokulu bahçelere, ayağınıza taş, elinize diken batmadan ulaşamazsınız.
fatih terim'in hataları var. eleştirilmesi gerekilen çok fazla şey var. eleştiri bizi ileri götürür, eğer eleştirenin amacı yapıcı olmaksa. eleştiriyle karalama arasında kalın bir çizgi var.
kişisel hırslarınızı, nefretlerinizi, intikamlarınızı galatasaray üzerinden gütmeyin.
tevfik fikret'in fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür cümlesini kendinize kalkan yapıp, insanlara saldırmayın. akıl ve vicdan süzgecinden geçmemiş düşünceler, fikir değildir.
bu entry hiç kimseye, hiç bir entry'e cevap değildir.