62
ön edit: yazı spoiler içerir.
netflixte yayınlanan cmylmz diamond elite pus platinum plus adlı gösterisinde fenerbahçeye topladığı yardımdan "kıçımda don yok ali koç'a yardım topladım" diye bahsetmiş komedyen. kendisine kıçında don yok hissiyatını verdiren dönüşüm sürecine bakmak lazım aslında.
elbette bir stand up gösterisinden kendisine dair bir çıkarım yapmak çok da yerli olmaz. ancak 90lardan günümüze şovlarındaki içerik ve anlatı dönüşümü analizi yapmakta bir beis yok.
standart bir orta sınıf aileden gelen, karikatür camiası içerisindeki kültürle beslenmiş bir stand upçı olarak bir tat bir doku gösterileriyle evlerimize girdi. burada daha ziyade türkiye toplumunun, bilhassa orta ve alt kültür tiplemeleriyle, bir yansımasını sunuyordu bize. yadsınamaz bir biçimde kültleşmiş şakalarıyla da türkiye için en önemli komedyen figürü haline geldi.
türkler uzayda gibi skeçleriyle; ortalama türkiye insanının absürt durumlar içerisindeki tipolojisine dair saptamalarıyla türkiye'nin her kesimine hitap etmiş oldu. daha sonra askere gitti ve bu süreçte elde ettiği gözlemleri yine benzer bir metodolojiyle anlattı. çok fazla gösteri yaptığı için, gösteriye gelenlerin karikatürünü çizdi, anlattı. kendi söylemiyle "yaşadıklarını" anlatıyordu aslında.
elbette o aşamadan sonra kendi yaşantısında değişiklikler olması normal. elde ettiği şöhret orta sınıftan süzdüğü durumlara engel oldukça, başka bir yol izlemeye başladı. bakın buna kendi skeçlerinden bir örnek vermek isterim. bir tat bir dokuda evinden bahsederken, ev öyle büyük 850 usta aynı anda çalışıyor ve kimse birbirini görmüyor ev öyle büyük diyordu. bunun şakasını rahatlıkla yapabilirdi çünkü kendini orta sınıfa ait hisseden bir insanın bu türden şakaları göze batmazdı. ancak son gösterisinde adam marina almış bizim kıçımızda don yok gibi söylemler içerisinde olduğunu görüyoruz. artık o zümrenin bir ferdi olduğu için kendi malını mülkünü abartamaz hale gelmiş.
üstelik şakalar hep magazin insanlarına yönelik. senden benden bir şey söylemek istediğinde de toplum mühendisliğine soyunur gibi bir hali var. senden benden söylediği şeyleri yalnızca sosyal medyadan elde edebiliyor artık belli ki. allah diyen aslan gibi... ve bize mucizeyi allah demesinde aramayın diye salık veriyor mühendis bey tavırlarıyla. oysaki sosyal medyaya bakarak toplum değerlendirilmez. çiğ kalır, oturmaz. belki sosyal medyada fazlaca vakit geçiren insanlar için komik durumlar vardır. ancak buradan şaka devşirmek eskiden yaptığı içimize işleyen şakaların yerini tutamaz.
buraya kadar her şey normal olabilir elbette. sadece bana batan en önemli noktayı vurgulamak istiyorum. şöhretin getirdiği çevre ve yaşam değişikliği artık ortalama türkiye insanının resmini çekememesine sebep olabilir. bunda bir sakınca yok. ancak bu metodolojisini magazin karakterleri üzerinden seçmesi beni rahatsız ediyor. acun, nusret, ali koç vs. üstelik bizim bilmediğimiz hiçbir şey de söylemiyor. nusret ete pandik atıyormuş. aç nusretin instagram sayfasını, altı zaten bunlarla doludur. acun çok iknacıymış. acunun kendisinin bile 50 tane anısı var bununla ilgili. yani yeni bir şey söylemiyor. suya sabuna dokunmadan magazinel yorumlarla gösterinin yarısını çarçur ediyor adeta.
ne yapabileceğini aslında gösterinin son kısmında sözünü ettiği karadeniz ve anadolu türkülerinde görebiliyoruz. bence gösterinin en eğlenceli kısmı da orası. çünkü yine insanımıza dair bir anekdot. buralardan uzaklaştığı her dakika samimiyetini yitiriyor.
çocuk tablet oyunundan para yiyormuş, cem abimiz de içeri girmiş ve "ben acun değilim" demiş. kıçında don yokmuş, ali koç'a yardım topluyormuş. rahmi koç marina almış, kendisi tekneyi ancak hayal edebiliyormuş. bir gösteride birden fazla param az vurgusu. samimiyetsiz olan nokta burası değil. gerçekten de bulunduğun zümreye göre öyle hissedebilirsin. ayda 5 bin lira kazanan bir memur çevresine göre fakir de olabilir zengin de. görecelidir. asıl sorun bu hissiyatını senle benle paylaşması. samimiyetsiz olan kısmı burada. çünkü burada yaptığı fotoğraf çekmenin tam aksi bir durum. yani bu ikilemi bize hissettirecek bir profil ortaya koysa, o zaman durum komik olurdu. yalnız bu ikilemi bize de yaşatmak istiyor oluşu hayli samimiyetsiz.
netflixte yayınlanan cmylmz diamond elite pus platinum plus adlı gösterisinde fenerbahçeye topladığı yardımdan "kıçımda don yok ali koç'a yardım topladım" diye bahsetmiş komedyen. kendisine kıçında don yok hissiyatını verdiren dönüşüm sürecine bakmak lazım aslında.
elbette bir stand up gösterisinden kendisine dair bir çıkarım yapmak çok da yerli olmaz. ancak 90lardan günümüze şovlarındaki içerik ve anlatı dönüşümü analizi yapmakta bir beis yok.
standart bir orta sınıf aileden gelen, karikatür camiası içerisindeki kültürle beslenmiş bir stand upçı olarak bir tat bir doku gösterileriyle evlerimize girdi. burada daha ziyade türkiye toplumunun, bilhassa orta ve alt kültür tiplemeleriyle, bir yansımasını sunuyordu bize. yadsınamaz bir biçimde kültleşmiş şakalarıyla da türkiye için en önemli komedyen figürü haline geldi.
türkler uzayda gibi skeçleriyle; ortalama türkiye insanının absürt durumlar içerisindeki tipolojisine dair saptamalarıyla türkiye'nin her kesimine hitap etmiş oldu. daha sonra askere gitti ve bu süreçte elde ettiği gözlemleri yine benzer bir metodolojiyle anlattı. çok fazla gösteri yaptığı için, gösteriye gelenlerin karikatürünü çizdi, anlattı. kendi söylemiyle "yaşadıklarını" anlatıyordu aslında.
elbette o aşamadan sonra kendi yaşantısında değişiklikler olması normal. elde ettiği şöhret orta sınıftan süzdüğü durumlara engel oldukça, başka bir yol izlemeye başladı. bakın buna kendi skeçlerinden bir örnek vermek isterim. bir tat bir dokuda evinden bahsederken, ev öyle büyük 850 usta aynı anda çalışıyor ve kimse birbirini görmüyor ev öyle büyük diyordu. bunun şakasını rahatlıkla yapabilirdi çünkü kendini orta sınıfa ait hisseden bir insanın bu türden şakaları göze batmazdı. ancak son gösterisinde adam marina almış bizim kıçımızda don yok gibi söylemler içerisinde olduğunu görüyoruz. artık o zümrenin bir ferdi olduğu için kendi malını mülkünü abartamaz hale gelmiş.
üstelik şakalar hep magazin insanlarına yönelik. senden benden bir şey söylemek istediğinde de toplum mühendisliğine soyunur gibi bir hali var. senden benden söylediği şeyleri yalnızca sosyal medyadan elde edebiliyor artık belli ki. allah diyen aslan gibi... ve bize mucizeyi allah demesinde aramayın diye salık veriyor mühendis bey tavırlarıyla. oysaki sosyal medyaya bakarak toplum değerlendirilmez. çiğ kalır, oturmaz. belki sosyal medyada fazlaca vakit geçiren insanlar için komik durumlar vardır. ancak buradan şaka devşirmek eskiden yaptığı içimize işleyen şakaların yerini tutamaz.
buraya kadar her şey normal olabilir elbette. sadece bana batan en önemli noktayı vurgulamak istiyorum. şöhretin getirdiği çevre ve yaşam değişikliği artık ortalama türkiye insanının resmini çekememesine sebep olabilir. bunda bir sakınca yok. ancak bu metodolojisini magazin karakterleri üzerinden seçmesi beni rahatsız ediyor. acun, nusret, ali koç vs. üstelik bizim bilmediğimiz hiçbir şey de söylemiyor. nusret ete pandik atıyormuş. aç nusretin instagram sayfasını, altı zaten bunlarla doludur. acun çok iknacıymış. acunun kendisinin bile 50 tane anısı var bununla ilgili. yani yeni bir şey söylemiyor. suya sabuna dokunmadan magazinel yorumlarla gösterinin yarısını çarçur ediyor adeta.
ne yapabileceğini aslında gösterinin son kısmında sözünü ettiği karadeniz ve anadolu türkülerinde görebiliyoruz. bence gösterinin en eğlenceli kısmı da orası. çünkü yine insanımıza dair bir anekdot. buralardan uzaklaştığı her dakika samimiyetini yitiriyor.
çocuk tablet oyunundan para yiyormuş, cem abimiz de içeri girmiş ve "ben acun değilim" demiş. kıçında don yokmuş, ali koç'a yardım topluyormuş. rahmi koç marina almış, kendisi tekneyi ancak hayal edebiliyormuş. bir gösteride birden fazla param az vurgusu. samimiyetsiz olan nokta burası değil. gerçekten de bulunduğun zümreye göre öyle hissedebilirsin. ayda 5 bin lira kazanan bir memur çevresine göre fakir de olabilir zengin de. görecelidir. asıl sorun bu hissiyatını senle benle paylaşması. samimiyetsiz olan kısmı burada. çünkü burada yaptığı fotoğraf çekmenin tam aksi bir durum. yani bu ikilemi bize hissettirecek bir profil ortaya koysa, o zaman durum komik olurdu. yalnız bu ikilemi bize de yaşatmak istiyor oluşu hayli samimiyetsiz.