10
izlediğim ilk avrupa şampiyonasıdır. türkiye'nin dışında ev sahibi olmasının etkisiyle ve ingiliz futboluna duyduğum kişisel sempati nedeniyle ingiltere'yi desteklemiştim bu kupada. paul gascoigne, alan shearer, teddy sheringham, paul ince, steve mcmanaman, tony adams, david seaman, vb. yıldız oyuncuları ve beyaz-lacivert formaları vardı ingilizlerin.
ilk maç isviçre ile oynadılar*, turnuvanın açılış müsabakasıydı bu. ingilizler shearer'ın ilk yarıda attığı golle 1-0 öne geçtiler ve bu üstünlüklerini son dakikalara kadar korudular. 83. dakikada hakem 80.000 ingilizin gözü önünde isviçre'ye penaltı verdi ve topun başına tanıdık bir isim, kubilay türkyılmaz geçti. tabi ki golü yazdırdı ve maç 1-1 bitti. ertesi gün gazetelerde, "wembley'de gol atan ilk türk" tarzında manşetler vardı. acı ama gerçek; ilk defa bir türk, ingiliz milli takımına karşı gol atmıştı ama sırtında isviçre forması vardı.
ingilizler ilk maçta galibiyet alamamanın verdiği moralsizlikle iskoçya karşısına çıktılar*. ingilizler bastırmalarına rağmen bir türlü golü atamadılar ve ilk yarı 0-0 bitti. 2. yarının başında ingiltere'nin teknik direktörü terry venables solbek stuart pearce'ı çıkarıp hücuma dönük jamie redknapp'ı aldı ve ingilizler tüm hatlarıyla saldırmaya başladı. baskı sonuç verdi ve 53. dakikada gary neville'ın sağdan ortasına shearer'ın vurduğu kafayla 1-0 öne geçtiler. maç 1-0 devam ederken 78. dakikada iskoçya bir penaltı kazandı. herkes yine şok olmuştu, ilk maçta yaşananların aynısı yaşanacaktı. topun başına gary mcallister geçti ancak seaman muhteşem bir kurtarış yaptı ve bütün ingilizler ayağa kalktı, daha penaltının getirdiği sevinç sürerken ünlü sanatçı paul gascoigne sahneye çıktı ve muhteşem ötesi bir gol attı: http://www.youtube.com/watch?v=HL7ls-yksoc
bir dakika içinde her şey değişmişti ve ingiltere için turnuva adeta şimdi başlamıştı. 2 maçta 4 puana yükseldiler ve son grup maçında hollanda karşısına çıktılar*. isviçre ve iskoçya'ya karşı zorlanan ingiltere'nin hollanda karşısında hiçbir şey yapamayacağı söyleniyordu ancak tam tersi oldu. ingilizler en iyi futbollarını bu maçta oynadılar ve shearer'ın 2, sheringham'ın 2 golüyle maçı 4-1 kazandılar. hatta hollanda kluivert'ın son dakikalarda attığı gol olmasa gruptan bile çıkamayacaktı.
7 puanla gruptan lider olarak çıkan ingiltere diğer gruptan ikinci olarak gelen ispanya ile karşılaştı*. maç ortada geçti, iki takım da inanılmaz goller kaçırdılar. hatta hakem* bu maçta ingilizlere baya bir yardım etti, ispanyolların ilk yarıda önce kiko, sonra salinas ile buldukları bal gibi iki golü ofsayt nedeniyle vermedi. 4 golü bulunan shearer, gascoigne'nin bir asistinde yüzde 1 milyonluk bir gol kaçırdı ve 120 dakika 0-0 sona erdi. penaltılarda ingiltere 4'te 4 yaparken ispanya 2 penaltı kaçırdı ve ingilizler 4-2 alarak yarı finale kaldılar.
yarı finalde karşılarına belalıları almanya çıktı*. bu maçta turnuva gereği almanya ev sahibi statüsündeydi, yani maç almanya-ingiltere maçı olarak oynanacaktı. iki takımın da forması beyaz olduğu için ingilizler bu maçta başka bir forma ile oynamak zorundaydı. tüm ingiltere halkı 1966 dünya kupası finalinde almanlara karşı kırmızı forma ile zafer kazandıkları için, bu maçta takımlarının kırmızı forma giymesini istiyordu. ancak ingiltere'nin turnuva öncesi bildirdiği 2. forma gri bir formaydı. ingiltere bu forma ile oynamak zorundaydı. kırmızı forma ile oynamak için başvuru yaptılar ancak uefa tarafından veto yediler. sonuçta gri forma ile çıktıkları maç başladı. almanların en iyi oyuncusu jürgen klinsmann bu maçta yoktu. birkaç eksikleri daha vardı. ingilizler taraftarlarının da baskısıyla eksik alman takımını parçalayacaklarını sandılar ama bu futboldu ve lineker'in dediği gibi almanlar hep kazanırdı. maçın başında alan shearer'ın attığı kafa golüyle ingilizler 1-0 öne geçse de o zamanlar beşiktaş forması giyen stefan kuntz eşitlik golünü attı. iki takım da bir daha beraberliği bozamadı. uzatmalarda gascoigne inanılmaz bir gol kaçırdı. atsaydı altın golle ingiltere finale kalacaktı. maç 1-1 sona erdi ve penaltılara gidildi. iki takım da penaltılarda 5'te 5 yaptı. ingilizlerin 6. penaltısını kullanan defans oyuncusu gareth southgate çok kötü bir vuruşla topu kaleci köpke'ye nişanladı. almanların 6. penaltısını kullanan andreas möller muhteşem bir vuruşla penaltıları bitirdi. kural yine değişmemiş ve almanlar yine kazanmıştı.
ingilizlerin rüyası yarı finalden öteye gidememişti. finalde almanlar çek cumhuriyeti'ni bierhoff'un altın golüyle yendiler ve kupayı kaldırdılar. alan shearer 5 golle turnuvanın gol kralı oldu ve bu turnuvadan sonra blackburn'den newcastle'a transfer oldu. hatta bu turnuvayı ingiliz bir taraftarın gözünden anlatan ve ünlü oyuncu rachel weisz'ın da oynadığı "my summer with des" isimli bir film çekilmişti.
ilk maç isviçre ile oynadılar*, turnuvanın açılış müsabakasıydı bu. ingilizler shearer'ın ilk yarıda attığı golle 1-0 öne geçtiler ve bu üstünlüklerini son dakikalara kadar korudular. 83. dakikada hakem 80.000 ingilizin gözü önünde isviçre'ye penaltı verdi ve topun başına tanıdık bir isim, kubilay türkyılmaz geçti. tabi ki golü yazdırdı ve maç 1-1 bitti. ertesi gün gazetelerde, "wembley'de gol atan ilk türk" tarzında manşetler vardı. acı ama gerçek; ilk defa bir türk, ingiliz milli takımına karşı gol atmıştı ama sırtında isviçre forması vardı.
ingilizler ilk maçta galibiyet alamamanın verdiği moralsizlikle iskoçya karşısına çıktılar*. ingilizler bastırmalarına rağmen bir türlü golü atamadılar ve ilk yarı 0-0 bitti. 2. yarının başında ingiltere'nin teknik direktörü terry venables solbek stuart pearce'ı çıkarıp hücuma dönük jamie redknapp'ı aldı ve ingilizler tüm hatlarıyla saldırmaya başladı. baskı sonuç verdi ve 53. dakikada gary neville'ın sağdan ortasına shearer'ın vurduğu kafayla 1-0 öne geçtiler. maç 1-0 devam ederken 78. dakikada iskoçya bir penaltı kazandı. herkes yine şok olmuştu, ilk maçta yaşananların aynısı yaşanacaktı. topun başına gary mcallister geçti ancak seaman muhteşem bir kurtarış yaptı ve bütün ingilizler ayağa kalktı, daha penaltının getirdiği sevinç sürerken ünlü sanatçı paul gascoigne sahneye çıktı ve muhteşem ötesi bir gol attı: http://www.youtube.com/watch?v=HL7ls-yksoc
bir dakika içinde her şey değişmişti ve ingiltere için turnuva adeta şimdi başlamıştı. 2 maçta 4 puana yükseldiler ve son grup maçında hollanda karşısına çıktılar*. isviçre ve iskoçya'ya karşı zorlanan ingiltere'nin hollanda karşısında hiçbir şey yapamayacağı söyleniyordu ancak tam tersi oldu. ingilizler en iyi futbollarını bu maçta oynadılar ve shearer'ın 2, sheringham'ın 2 golüyle maçı 4-1 kazandılar. hatta hollanda kluivert'ın son dakikalarda attığı gol olmasa gruptan bile çıkamayacaktı.
7 puanla gruptan lider olarak çıkan ingiltere diğer gruptan ikinci olarak gelen ispanya ile karşılaştı*. maç ortada geçti, iki takım da inanılmaz goller kaçırdılar. hatta hakem* bu maçta ingilizlere baya bir yardım etti, ispanyolların ilk yarıda önce kiko, sonra salinas ile buldukları bal gibi iki golü ofsayt nedeniyle vermedi. 4 golü bulunan shearer, gascoigne'nin bir asistinde yüzde 1 milyonluk bir gol kaçırdı ve 120 dakika 0-0 sona erdi. penaltılarda ingiltere 4'te 4 yaparken ispanya 2 penaltı kaçırdı ve ingilizler 4-2 alarak yarı finale kaldılar.
yarı finalde karşılarına belalıları almanya çıktı*. bu maçta turnuva gereği almanya ev sahibi statüsündeydi, yani maç almanya-ingiltere maçı olarak oynanacaktı. iki takımın da forması beyaz olduğu için ingilizler bu maçta başka bir forma ile oynamak zorundaydı. tüm ingiltere halkı 1966 dünya kupası finalinde almanlara karşı kırmızı forma ile zafer kazandıkları için, bu maçta takımlarının kırmızı forma giymesini istiyordu. ancak ingiltere'nin turnuva öncesi bildirdiği 2. forma gri bir formaydı. ingiltere bu forma ile oynamak zorundaydı. kırmızı forma ile oynamak için başvuru yaptılar ancak uefa tarafından veto yediler. sonuçta gri forma ile çıktıkları maç başladı. almanların en iyi oyuncusu jürgen klinsmann bu maçta yoktu. birkaç eksikleri daha vardı. ingilizler taraftarlarının da baskısıyla eksik alman takımını parçalayacaklarını sandılar ama bu futboldu ve lineker'in dediği gibi almanlar hep kazanırdı. maçın başında alan shearer'ın attığı kafa golüyle ingilizler 1-0 öne geçse de o zamanlar beşiktaş forması giyen stefan kuntz eşitlik golünü attı. iki takım da bir daha beraberliği bozamadı. uzatmalarda gascoigne inanılmaz bir gol kaçırdı. atsaydı altın golle ingiltere finale kalacaktı. maç 1-1 sona erdi ve penaltılara gidildi. iki takım da penaltılarda 5'te 5 yaptı. ingilizlerin 6. penaltısını kullanan defans oyuncusu gareth southgate çok kötü bir vuruşla topu kaleci köpke'ye nişanladı. almanların 6. penaltısını kullanan andreas möller muhteşem bir vuruşla penaltıları bitirdi. kural yine değişmemiş ve almanlar yine kazanmıştı.
ingilizlerin rüyası yarı finalden öteye gidememişti. finalde almanlar çek cumhuriyeti'ni bierhoff'un altın golüyle yendiler ve kupayı kaldırdılar. alan shearer 5 golle turnuvanın gol kralı oldu ve bu turnuvadan sonra blackburn'den newcastle'a transfer oldu. hatta bu turnuvayı ingiliz bir taraftarın gözünden anlatan ve ünlü oyuncu rachel weisz'ın da oynadığı "my summer with des" isimli bir film çekilmişti.
