6524
başarısızlığa tahammülü olmayan camia.
her başarısızlıkta ya da başarısız görülen durumlarda birilerinin kellesi alınan, vasata tahammül etmeyen, şampiyonluk beklemek için 1 yıl bile vakti olmayan ve her türlü 2. liğin bile başarısız sayıldığı camia.
mesela ne yapıyorlar? zico 2008 yılında fenerbahçe'yi tarihinde ilk defa şampiyonlar ligi gruplarından çıkardı üstüne üstlük sevilla'yı eleyerek çeyrek final oynattı. peki ne oldu? şampiyonluğu bize kaptırdı. bu tabii ki fenerbahçe camiası için kabul edilemez bir şeydi ve zico'yu kovdular. çünkü vasata tahammül edemeyen bir kulüp.
başka ne mi yapıyorlar? yeni bir sistem kurmak için akıl yürütüp sportif direktörlü, genç bir ekip kurup geleceğin adımlarını atacağız diyorlar ve taraftar da buna göre hazırlıyor kendisi ama işte bir yandan da vasata tahammül edemiyorlar ve sistemi yıkıp alt yapı antrenörleriyle sezonu kapatıyorlar ve bunu bir kez değil bir çok kez yapıyorlar. niye ? çünkü, başarısızlığa tahammülleri yok ve başarısız olan ya da anlık başarısız olan kişi orada barınamaz.
yeni bir sistem diyorlar, yeni bir ekol diyorlar, uzun süreli başarılar için teknik direktör getireceğiz diyorlar. yeni teknik direktörün sistemine karışıp daha görevinin başındayken başka hocalarla görüşüyorlar. niye? çünkü başarısızlığa tahammülü yok taraftarın ve camianın. çünkü niye? kendilerini türkiye'nin en büyük spor kulübü olarak görüyorlar.
bizler de yani galatasaray taraftarı olarak bu takıma bakıp ders alacağımıza, onlar gibi olmaya çalışıyoruz. söylemlerimiz, düşüncelerimiz bu kulüp gibi olmaya başlıyor. bir yandan bu kulüple dalga geçerken bir yandan da kendi yöneticilerimize niye bu kulüp gibi kararlar vermedi diye kızıp kendi içimizde tartışmalar yaşıyoruz.
halbuki şunu anladığımız zaman, biz başarılı olduğumuzda niye başarılı olduğumuzu da kavrayacağız. başarının anlık değil sürdürülebilir ve devamlı olduğunda bir anlamı olduğunu anlayabileceğiz.
ayrıca türkiye'nin en ahlaksız kulübüdür. normalde kişilerin yaptıklarını bütün bir kulübe bağlamak yanlış olur ve bunlar kulübün büyüklüğünü etkilemez. fakat fenerbahçe yıllardır o kadar yanlış işler yapıyor ve yanlış kişiler tarafından yönetiliyor ki, adamlar ırkçılık yapan taraftarı savunuyor, ırkçılık yapan oyuncusunu savunuyor, şike yapan başkanını savunuyor, rakibe saldıran oyuncusunu savunuyor. yani olayları bireysellikten tamamen kulüp üzerine alıyorlar. bu da bu camiayı ahlaksız ve seviyesiz bir camia haline getiriyor. hatta gazetecileri de etkiledikleri çok açık.
her başarısızlıkta ya da başarısız görülen durumlarda birilerinin kellesi alınan, vasata tahammül etmeyen, şampiyonluk beklemek için 1 yıl bile vakti olmayan ve her türlü 2. liğin bile başarısız sayıldığı camia.
mesela ne yapıyorlar? zico 2008 yılında fenerbahçe'yi tarihinde ilk defa şampiyonlar ligi gruplarından çıkardı üstüne üstlük sevilla'yı eleyerek çeyrek final oynattı. peki ne oldu? şampiyonluğu bize kaptırdı. bu tabii ki fenerbahçe camiası için kabul edilemez bir şeydi ve zico'yu kovdular. çünkü vasata tahammül edemeyen bir kulüp.
başka ne mi yapıyorlar? yeni bir sistem kurmak için akıl yürütüp sportif direktörlü, genç bir ekip kurup geleceğin adımlarını atacağız diyorlar ve taraftar da buna göre hazırlıyor kendisi ama işte bir yandan da vasata tahammül edemiyorlar ve sistemi yıkıp alt yapı antrenörleriyle sezonu kapatıyorlar ve bunu bir kez değil bir çok kez yapıyorlar. niye ? çünkü, başarısızlığa tahammülleri yok ve başarısız olan ya da anlık başarısız olan kişi orada barınamaz.
yeni bir sistem diyorlar, yeni bir ekol diyorlar, uzun süreli başarılar için teknik direktör getireceğiz diyorlar. yeni teknik direktörün sistemine karışıp daha görevinin başındayken başka hocalarla görüşüyorlar. niye? çünkü başarısızlığa tahammülü yok taraftarın ve camianın. çünkü niye? kendilerini türkiye'nin en büyük spor kulübü olarak görüyorlar.
bizler de yani galatasaray taraftarı olarak bu takıma bakıp ders alacağımıza, onlar gibi olmaya çalışıyoruz. söylemlerimiz, düşüncelerimiz bu kulüp gibi olmaya başlıyor. bir yandan bu kulüple dalga geçerken bir yandan da kendi yöneticilerimize niye bu kulüp gibi kararlar vermedi diye kızıp kendi içimizde tartışmalar yaşıyoruz.
halbuki şunu anladığımız zaman, biz başarılı olduğumuzda niye başarılı olduğumuzu da kavrayacağız. başarının anlık değil sürdürülebilir ve devamlı olduğunda bir anlamı olduğunu anlayabileceğiz.
ayrıca türkiye'nin en ahlaksız kulübüdür. normalde kişilerin yaptıklarını bütün bir kulübe bağlamak yanlış olur ve bunlar kulübün büyüklüğünü etkilemez. fakat fenerbahçe yıllardır o kadar yanlış işler yapıyor ve yanlış kişiler tarafından yönetiliyor ki, adamlar ırkçılık yapan taraftarı savunuyor, ırkçılık yapan oyuncusunu savunuyor, şike yapan başkanını savunuyor, rakibe saldıran oyuncusunu savunuyor. yani olayları bireysellikten tamamen kulüp üzerine alıyorlar. bu da bu camiayı ahlaksız ve seviyesiz bir camia haline getiriyor. hatta gazetecileri de etkiledikleri çok açık.
