550
bu son kur atağından önce insanlar evde eksik gedik ne varsa alayım telaşındaydı. aynısı kulübümüz için de geçerli diye düşünüyorum. bu yaz yapılan yatırımlar son atımlık kurşunumuzdu. ülkenin durumu ortada iken transfer isterük diye yaygara koparmak artık anlamsız. elimizdeki isimleri parlatıp yüksek meblağlara elden çıkarabilirsek ne ala. belki bir süre daha atacak kurşunumuz olur bu sayede.
ancak bunu da başaramazsak genç, yerli oyuncu havuzu oluşturup onlarla idare edeceğimiz bir döneme girmemiz gerekiyor. bireysel olarak, toplumsal olarak uçurumdan aşağıya yuvarlanıyoruz. hepimizin döviz bazlı getirisi çöktü. ev, araba almak veya ne bileyim yıl sonu gelse de yurtdışında tatile gideyim gibi hayaller buhar oldu. hele ki genç kuşağın telefon, tablet, bilgisayar alması bile çok uzaklarda, güzel bir serap. bizler bu şekilde yaşama dair beklentilerimizden, hayallerimizden tek tek vazgeçiyorsak galatasaray'a dair de hayallerime ara veriyorum.
hayatta kalmak için yaşam mücadelesi verilecek bir periyota giriyoruz. abd'nin uygulamaya başlayacağı sıkılaştırma politikası devreye alındığında tüm bu olanlar fragmanmış diyeceksiniz. ülkede radikal değişiklikler yapılmazsa çok daha kötüsünü yaşayacağız ve böyle bir değişiklik olacağına da inanmıyorum. parasal bolluk döneminde biz bu felaketi yaşadık; bir de bunun sıkılaşması nasıl oluyor çok acı öğreneceğiz. o yüzden bu yılın tadını çıkaralım; sonrasında kerem, marcao vs. yüksek bonservis bedelleriyle elden çıkartabilirsek kulübü mali olarak çevirmeye çalışalım. dediğim gibi bundan sonrasında benim kulübümden tek beklentim; hayatta kalması, ayakta kalması, üç kuruşa bir baronun eline düşmemesi.
ancak bunu da başaramazsak genç, yerli oyuncu havuzu oluşturup onlarla idare edeceğimiz bir döneme girmemiz gerekiyor. bireysel olarak, toplumsal olarak uçurumdan aşağıya yuvarlanıyoruz. hepimizin döviz bazlı getirisi çöktü. ev, araba almak veya ne bileyim yıl sonu gelse de yurtdışında tatile gideyim gibi hayaller buhar oldu. hele ki genç kuşağın telefon, tablet, bilgisayar alması bile çok uzaklarda, güzel bir serap. bizler bu şekilde yaşama dair beklentilerimizden, hayallerimizden tek tek vazgeçiyorsak galatasaray'a dair de hayallerime ara veriyorum.
hayatta kalmak için yaşam mücadelesi verilecek bir periyota giriyoruz. abd'nin uygulamaya başlayacağı sıkılaştırma politikası devreye alındığında tüm bu olanlar fragmanmış diyeceksiniz. ülkede radikal değişiklikler yapılmazsa çok daha kötüsünü yaşayacağız ve böyle bir değişiklik olacağına da inanmıyorum. parasal bolluk döneminde biz bu felaketi yaşadık; bir de bunun sıkılaşması nasıl oluyor çok acı öğreneceğiz. o yüzden bu yılın tadını çıkaralım; sonrasında kerem, marcao vs. yüksek bonservis bedelleriyle elden çıkartabilirsek kulübü mali olarak çevirmeye çalışalım. dediğim gibi bundan sonrasında benim kulübümden tek beklentim; hayatta kalması, ayakta kalması, üç kuruşa bir baronun eline düşmemesi.