78
evet, galatasaray her zaman şampiyonluğa oynamak zorundadır ama bir de gerçekler var. bu takım bu sezon şampiyon falan olamayacaktı zaten. kadrosunda bu kadar genç olan, hepsi yeni bir araya gelmiş ve yarışmacı ruha yabancı oyuncularla şampiyon olman imkansız. ne soyunma odasında konuşma yapacak bir oyuncusu, ne sahada en ufak hakkı yenen kararda hakemi etki altına alabilecek oyuncu grubu var. evet, bunlar bizim lig için bayağı bayağı önemli şeyler. rakiplerin tek sezonluk kadrolar kurup, lige odaklanmış. adam şampiyonlar liginde rotasyon yapıyor yine de 16 puan geride. trabzonspor yaş ortalaması 30 olan oyuncularla lige odaklanmış. bütün bunların yanında 3 büyüklerle şu farkın oluşmasındaki ana etmen trabzonspor'un ekstrem performansı. 3 büyükler formsuz, istikrarsız ama bu kadar puan farkının oluşması tamamen trabzonspor'la alakalı.
son 2 sezon ligdeki başarısızlığımız sonuna kadar eleştirilmeyi hak ediyor. şampiyonluk için kurulan, avrupa'da yol alamayan ve lige odaklanan bir galatasaray'ın geride kalması kabul edilmez. onda da pandemi olmasa muhtemelen 23. şampiyonluğu ilan edecektik. geçen sezon 1 averajla şampiyonluk kaçırdık geyiğine girmiyorum çünkü tamamen beşiktaş'la alakalı bir durumdu.
bu sezon farklı. yepyeni genç bir takım kurulmuş. bu takım avrupa'da ortaya bir şeyler koyup bize gelecek adına umut veriyor. aslında zor olanı yapıyor. 3 kulvarda istikrarlı şekilde devam edip kazanma kolaylığı sağlayabilecek alışkanlığa ve tecrübeye sahip değil. tek tek maçlara odaklanıp taraftar desteğiyle kendisiyle başa baş oynayan takımları alt ediyor. 14 haftada 14 puan geri düşmek bu sezonu şimdiden kaybetmek can sıkıcı okey. ama rakiplere bakın, gelecek sezonu gözünüzde canlandırın ve öyle düşünün. trabzonspor'un şampiyon olduğunu varsayıyorum. beşiktaş zaten bu maliyetlerle muhtemelen birkaç sezon feda demek zorunda kalacak. ne bir takım iskeletleri ne de elde para edecek ersin hariç oyuncuları var. fenerbahçe kısmen biraz daha iyi durumda olsa da üzerlerine yapışmış bir kırılganlık, vasıfsız devamlı kaybeden bir yönetim ve sezona hep diken üstünde devam eden bir takım. bir de bizi düşünün. yönetimi yeni, takımı yeni kurulmuş, genç, ligde uzun maratonda istikrar sağlayamasa da ortaya bir şeyler koymaya çalışan, avrupa'da ileride neler yapabileceğini gösteren, umut veren bir takım. seneye oluşmuş çekirdek ve etrafına serpiştirilecek birkaç tecrübeyle bu takım 2-3 sezon çok iyi işler yapacak.
twitter'da asla oyun bilmez, taktik bilmez gazetecilerin " burası gağğssaarayyy" naralarına gelmeyin. hocayı eleştirin, deli gibi eleştirin ama bu takım yapıcı eleştiriyi hak ediyor. 14 haftada sadece 3 beraberlik alan bir takım şampiyon olsun zaten, hak ediyor.
burada genç takım romantizmi yapmıyorum; uzun maratonda istikrar sağlayamayan, çok net eksikleri olan ama avrupa'da bize umut veren bir takımı yapıcı eleştirmekten bahsediyorum. ne başarısızlığa sığınıp vasatlığa dönelim ne de bu vasat ligi abartıp bize daha şimdiden milyon eurolar kazandıracak ve gelecek sezon için büyük ümitler vadeden takımı yok edelim.
son 2 sezon ligdeki başarısızlığımız sonuna kadar eleştirilmeyi hak ediyor. şampiyonluk için kurulan, avrupa'da yol alamayan ve lige odaklanan bir galatasaray'ın geride kalması kabul edilmez. onda da pandemi olmasa muhtemelen 23. şampiyonluğu ilan edecektik. geçen sezon 1 averajla şampiyonluk kaçırdık geyiğine girmiyorum çünkü tamamen beşiktaş'la alakalı bir durumdu.
bu sezon farklı. yepyeni genç bir takım kurulmuş. bu takım avrupa'da ortaya bir şeyler koyup bize gelecek adına umut veriyor. aslında zor olanı yapıyor. 3 kulvarda istikrarlı şekilde devam edip kazanma kolaylığı sağlayabilecek alışkanlığa ve tecrübeye sahip değil. tek tek maçlara odaklanıp taraftar desteğiyle kendisiyle başa baş oynayan takımları alt ediyor. 14 haftada 14 puan geri düşmek bu sezonu şimdiden kaybetmek can sıkıcı okey. ama rakiplere bakın, gelecek sezonu gözünüzde canlandırın ve öyle düşünün. trabzonspor'un şampiyon olduğunu varsayıyorum. beşiktaş zaten bu maliyetlerle muhtemelen birkaç sezon feda demek zorunda kalacak. ne bir takım iskeletleri ne de elde para edecek ersin hariç oyuncuları var. fenerbahçe kısmen biraz daha iyi durumda olsa da üzerlerine yapışmış bir kırılganlık, vasıfsız devamlı kaybeden bir yönetim ve sezona hep diken üstünde devam eden bir takım. bir de bizi düşünün. yönetimi yeni, takımı yeni kurulmuş, genç, ligde uzun maratonda istikrar sağlayamasa da ortaya bir şeyler koymaya çalışan, avrupa'da ileride neler yapabileceğini gösteren, umut veren bir takım. seneye oluşmuş çekirdek ve etrafına serpiştirilecek birkaç tecrübeyle bu takım 2-3 sezon çok iyi işler yapacak.
twitter'da asla oyun bilmez, taktik bilmez gazetecilerin " burası gağğssaarayyy" naralarına gelmeyin. hocayı eleştirin, deli gibi eleştirin ama bu takım yapıcı eleştiriyi hak ediyor. 14 haftada sadece 3 beraberlik alan bir takım şampiyon olsun zaten, hak ediyor.
burada genç takım romantizmi yapmıyorum; uzun maratonda istikrar sağlayamayan, çok net eksikleri olan ama avrupa'da bize umut veren bir takımı yapıcı eleştirmekten bahsediyorum. ne başarısızlığa sığınıp vasatlığa dönelim ne de bu vasat ligi abartıp bize daha şimdiden milyon eurolar kazandıracak ve gelecek sezon için büyük ümitler vadeden takımı yok edelim.