1387
son röportaj'ında verdiği cevaplar ile mest etmiş kıvırcık abim. adam o kadar mantıklı ve o kadar seviyeli konuşuyor ki, bizim basına avucunu yalamak düşüyor her seferinde. mesela ayhan'a verdiği destek çok harika, kasımpaşa önünde ayhan akman'ın performansının çok önemli olduğunu söylüyor. yani diyor ki, maç eksiği olan ve atletico maçında günah keçisi ilan edilen ayhan bakın diyor, ne kadar da düzgün oynadı. demek ki diyor o o maçlık bir performanstı diyor. anlayana. yine aynı rijkaard her zaman bir sonraki maçın en önemli maç olduğunu vurgularken klişelere düşmüyor. sebepleri ile açıklıyor. geçmişten ders almanın ve bunu uygulayabilmenin yollarını aradığının mesajını veriyor. aynı şekilde isim vermeden konuşuyor genelde. futbolcuları gereksiz yere yüceltmiyor, aynı şekilde daum gibi basının önüne koymuyor. yine aynı rijkaard öndeki dörtlünün sürekli değişerek oynamasının önemini üst üste vurguluyor. bu türk futbolu için tamamen yeni bir olay ve rijkaard'ın takımı bunu oturtmaya çalışıyor. diyor ki, eğer yer değiştiriyorsanız, bıraktığınız alanı kesinlikle bir arkadaşınız hemen kapatmalı, yani bu rotasyon anında gerçekleşmeli ve biz bunun üzerine çalışıyoruz diyor. ne kadar güzel, adam futbol konuşuyor, türk milletine futbolu kendi bakışından anlatmaya çalışıyor. şu anda rijkaard ile yaşadığımız her dakika bizim için çok değerli. ne olur değerini bilelim. çok üst düzey bir futbol adamı ve müthiş mütevazi bir teknik direktörümüz var. artık sizden zaman da istemiyor, herşey yolunda diyor. hatalarımız belli, becerilerimiz ve gücümüz belli diyor. aslansın rijkaard, gurur duyuyorum seninle. müthiş mutluyum tuttuğum takımın vizyonunun seni buraya getirecek kadar geniş olması sebebiyle. ve yine müthiş umutluyum, o vizyon seninle daha da büyüyecek diye. tıpkı derwall'in yaptığı gibi, fatih hoca'nın yaptığı gibi.