• 139
    bu yazıya aslında, geçen gün, yani 21 ekim 2021 lokomotif moskova galatasaray maçı sırasında (henüz golü atmadan önce) yazmaya karar vermiş, hatta başlamış, ama daha sonra detaylandırmak üzere rafa kaldırmıştım.

    bir sayılar sisteminin, bir geometrinin, genel bir sahaya yayılım simülasyonunun öcüleştirilmesi veya yüceltilmesi açıkçası bana çok saçma geliyor. üçgene "sen neden üçgensin" deyip bu yüzden ona kinlenmek veya "aa sen ne kaa güzel bir dörtgensin" deyip dörtgeni yüceltmek gibi geliyor bana bu. mühim olan o üçgenle sizin ne yapıyor ya da ne yapamıyor olduğunuz değil midir?

    ekleyelim.

    o üçgen, hangi üçgendir? eşkenar üçgen mi, dik üçgen mi veya bir başkası mı? o dörtgen hangi dörtgendir? deltoid mi, kare mi, dikdörtgen mi?

    daha önce 4-4-2 bir demode dizilişin kroniği adlı yazımda, -şu linkte: http://gss.gs/vL4 - şuna benzer bir soru sormuştum:

    hangi 4-1-4-1?

    bu meredin birçok formasyonu var hâliyle. biz hangi 4-1-4-1'den bahsediyoruz? hangi 4-1-4-1 lanetlenmiştir? hangi 4-1-4-1 öcüdür?

    vakti zamanında isveçli bilim insanı linnaeus, systema naturea'sında kendi adıyla müstesna linnaeus taksonomisini önermiş. sınıflandırma sorunu için... bildiğiniz ikili adlandırma aslında bu. hani şu homo erectus, homo sapiens vesaire var ya... hah işte o.

    buna benzer şekilde sanırım 4-4-2 (elmas) ikili adlandırmaya örnek gösterebiliriz ki daha da evladır. tabii ki tüm formasyonları belirli bir sınıflandırmayla adlandırmak büyük bir çalışmaya ihtiyaç duyar. gerçekten gerekli midir? yani çok da gerekli değildir.

    zaten anlatmak istediğim de bu değil. burada anlatmak istediğim 4-1-4-1'in birçok formasyonu olduğu...

    hım-

    mesela en temelde 4-1-4-1'in genel teorisine, geometrisinin bize anlattığına bakalım.

    denilebilir ki 4-1-4-1, bir 4-3-3 forkudur. yukarıda bahsettiğim yazıda yine bahsetmiştim. her taktiksel diziliş bir geometridir ve her geometri bir diğerinin dallamasıdır, önermesinde bulunulabilir. tavuk-yumurta ilişkisinden yine burada bahsedilebilir.

    temel ya da ata 4-1-4-1'in 4-3-3'ün daha güvenlikçi bir forku olduğu da söylenebilir. 4-3-3'ün meşhur olduğu o antik zamanlara bir bakın. hani hollanda'nın total voatbaell'ine, turuncu rapsodisine... birçok futbol taktisyenini etkilemişti o takım ve akım. o futbol ekolünü devam ettip geliştirenler ve o futbol ekolüne antitez olarak çıkan formasyonları geliştirip değiştirenler... çok büyük bir etkisi vardır futbola.

    o 4-3-3'ün (şimdilerde kendi içinde o sorunları düzeltse de) bazı problemleri vardı. mesela oturaklı değildi. pres ya da toplu hücum o zaman için takım düzeninin ve dizilimini bozuyordu. bu da defansif zafiyetlere yol açıyordu.

    buralardan çokça bahsettiğim için (bahsettiğim yazıda) geçiyorum.

    4-1-4-1'in en büyük avantajı geometrisidir. daha idealinde üçgenleşmiştir. dikey alanlar ve hatlar efektif olarak üçgenlerden oluşmuştur. bu ufak gibi görünen ama hayli önemli bir noktadır. çünkü ideale ne kadar yakın olursanız, ideale ulaşmak için o kadar az efor harcarsınız. idele yakın olmanın ve üçgenleşmenin ne kadar önemli olduğunu anlatmayacağım. zaten çokça düştüm daha fazla tekrara düşmek istemiyorum.

    4-1-4-1 geometrisinden güç alarak, 4-3-3'ün var olan zafiyetlerini en aza indirmeye odaklanmıştır denebilir. daha güvenlikçi demem bundandır. çakılı bekler, çakılı orta saha, 4-3-3'ün forvet özellikli kanatlarının aksine has be has kanat oyuncuları... başlangıç hemen hemen böyledir. fakat bu durum hücumda etkinsizliğe yol açabiliyordu. gelişen futbolun, kendine istatistiği katması birçok şeyi değiştirdi. mesela ortaya zone-14 veya half-space çıktı.

    futbol sporunda, gol neticeyse, o neticeye götüren en önemli yerler bu ikisinden geçiyordu. mesela ters ayaklı kanatlarla oynanan 4-2-3-1 bundan acayip yararlanabiliyordu. popülaritesi de buradan geliyor zannımca.

    başka bir yaklaşımda 4-1-4-1 beklerin oyuna katılmasını öne sürdü. orta sahadaki 1 oyuncu defansı üçleyip gerideki güvenliği sağlarken bekler ileri daha çok çıkar. beklerin oyunda daha efektif olabilmesi için onlara alan açmak gerekir. bu yüzden kanatlar içe doğru itelenir. bunun ardında half-space'den yararlanmak da vardır. bu yüzden santrforun (tıpkı 4-3-3'de olduğu gibi) zone14'e indiğini/inmesi gerektiğini görürüz. neden? çünkü 4-2-3-1'in aksine o tek oyuncuyu geride kullanıyorsunuzdur. zone-14'ten yararlanmak için oraya birini atmanız gerekir. bu da tıpkı çoğu 4-3-3'te gördüğümüz üzere forvetin oraya inmesiyle sağlanır. (başka yolları da vardır elbette.) forvette ise bekler tarafından içeri itilen kanatlar pozisyon alır. half-space ise iki orta saha koşucusuyla doldurulur. orta saha ikilisi hem oyunun kurulumunu hem de gerideki güvenliği sağlar. orta sahada kalabalıksınızdır. gerinizde güvence de vardır.

    mesela bir çakılı bekle oynayıp sağ veya sol stoperi orta sahalaştırarak(çakılı bekin hangi kanatta olduğuna bağlı olarak) defastaki üçlüyü öyle tamamlayan, zone-14'e futbolcuyu orta sahadan atanlar da vardır. yine burada çakılı bekin kanadı daha kanatlaşır, ters taraftaki ise forveti çiftler.

    bir başka yaklaşım half-space'i beklere bırakan bir anlayıştır. kanatlar daha ortasahavaridir, çizgiye basarak oynarlar. pek popüler olamamıştır. daha doğrusu hemen herkesin 4-2-3-1 oynadığı futbol camiası için sıkıntılıdır. çünkü geometri olarak klasik 4-2-3-1 ya da klasik 4-4-2 çok ters gelir. ya da şöyle diyelim. merkezden kanada açılan formasyonlara karşı bariz sıkıntıları vardır. neden? çünkü bek ile kanat oyuncunuzun duruşları merkezden kanada atılan toplar için sıkıntılıdır. orada kanada doğru açık bir koridor bırakmış olursunuz. tabii şimdinin ayağı temiz stoperini göz önüne alıyoruz. yoksa merkezden oyun kuran takımlara karşı iyidir.

    anlayacağınız birçok formasyonu vardır. yazdıklarımdan daha da fazlası vardır.

    gelgelelim en temeldeki problemi zone-14'teki aksiyonlardır. geometrisi gereği böyle bir problemi vardır. bu da doğal olarak bazı hücumsal kıtlığa sebebiyet verir.

    bu problemi nasıl çözdüğünüz, 4-1-4-1'e de nasıl bir kimlik katığınızı belirler. nasıl oynayacağınızı, oyuncuları hangi profilden seçeceğinizi belirler. bu seçimlerinizin ne kadar modern oldukları ise dizilişin efektifliğini artırır.

    geriye iki soru kaldı o hâlde:

    1. hangi 4-1-4-1 lanetlidir?
    2. eğer galatasaray'ın oynadığı 4-1-4-1 lanetli ise galatasaray hangi 4-1-4-1'i oynamaktadır ve bu oynanan 4-1-4-1 ne kadar moderndir?

    benim gördüğüm galatasaray'ın 4-1-4-1 hiç de modern olmayan bir diziliş. ama bu 4-1-4-1'den kaynaklı değil, uygulamadan kaynaklı.

    kısır geçen maçların müsebbibi de bu aslında. yukarıda söyledim. tamam dinamik profilde oyuncularınız var ama peki half-space'lerden, zone-14'ten ne kadar yararlanıyorsunuz? gole götüren aksiyonların yarısından hayli fazla bu iki alandan gelişiyor. topu zone-14'e bir şekilde indirebiliyor musunuz? kanatlarınız, beklerinize alan açabiliyor mu? bekleriniz oyuna katılacak profile uygun mu?orta sahalarınız veya forvetleriniz half-space'i ne kadar kullanabiliyor?

    aslında profil olarak oyuncularımız hayli uygun bir dizilişe. mesela boey buna uygun bir bek. morutan, barış alper, kerem ve hatta babel buna uygun kanat-forvetler. ya da halil dervişoğlu zone-14'e inebilecek profilde bir santrfor. mesela yedek oyuncumuz emre kılınç'ın half-space'e attığı koşulardan attığı gollere bakın. bunu cica ve berkan da yapabilir hatta yapıyor da. ama o kadar. aslında çok antik bir 4-1-4-1 oynuyoruz, belki de oynamak zorunda kalıyoruz.

    sözgelimi bu sezon avrupa ligi'nde oynadığımız dizilişler hayli klasik 4-1-4-1'lerdir. çakılı bekler, çizgiye basan kanatlar... vesaire vesaire... aslında ne kadar güvenlikçi bir diziliş olduğunu da görebiliyoruz istatistiklerimizden.

    ama siz aynı diziliş ve taktik anlayışla hücum beklentisine girerseniz olmaz. dediğim gibi dizilişin isterleri farklı, sahanın hücum tarafına geçtiğinizde. ortaya kısır bir futbol çıkabiliyor. ve kazanmak zorunda olduğunuzda ise arkada gedikler bırakabiliyorsunuz. çünkü hücumsal aksiyonları artırmak için başka yerlerden feragat etmek zorunda kalıyorsunuz. oysa yapılması gereken çok başka şeyler var ortada.

    neyse.

    umarım anlatabilmişimdir meramımı.

    sanırım son.

    evet.
App Store'dan indirin Google Play'den alın