31
galatasaray başkanına, “geri zekalı, moron, donunu mu satacaksın, anlayışı kıt” gibi hakaret sözcükleri kullanan fatih altaylı’nın ihracı bir avuç genel kurul üyesi tarafından engellendi. bu konuda el kaldıran genel kurul üyelerinin birgün aynı nitelemelerle karşılaşacağından şüphem yok. fatih altaylı zaten bu kelimelerle çok sık karşılaşıyordur. aksi halde ali sami yen’in koktuğunda oturan bir başkana bu kadar ağır kelimeler kullanamazdı.
bazı galatasaraylılara hayret ediyorum. örneğin fatih altaylı, sedat doğan, ahmet özdoğan. bu zatlar galatasarayı babalarının malı gibi görüyor. konuşurken kullandıkları kelimelere, vurgulamalara, mimiklere dikkat edin bu tavırları çok net gözüküyor. benim bu kişilere tavsiyem ayna karşısında kendilerini bir izlemeleri. ne kadar itici, ayrıştırıcı, nefret ettirici olduklarını anlamaları için bunu yapmalarını tavsiye ediyorum. hatta yaptıkları konuşmaları sakin kafayla oturup tekrar izlesinler. görecekler ki egolarının esiri olmuşlar, sağa sola saldıran boğalar gibi bütün kalpleri kırmışlar.
galatasaray kimsenin babasının malı değildir. lisede kurulmuştur evet, lise bizim göz bebeğimizdir evet ama galatasaray sadece liselilerin de değildir, hele lisecilerin hiç değildir. galatasaray kendisini karşılıksız seven, en ufak bir menfaat gözetmeden, beklemeden bilet alan, kombine alan, forma alan, gücü nisbetinde bağış yapan, dijital platformlarda galatasaray’a destek veren, sosyal medyada galatasaray’ın haksızlığa uğramasına engel olmaya çalışan otuz milyonun takımıdır. bunu hiç kimse unutmasın.
ben nefret dolu konuşmaları genellikle fenerbahçeli yorumculardan ya da birkaç bjkli’den duyup hayret ediyordum. bir insan sportif bir mücadelede nasıl bu kadar nefret dolu olabiliyor diye düşğnürdüm. ancak görüyorum ki aynı zihin yapısına sahip genel kurul üyelerimiz, yöneticilerimiz hatta başkan yardımcılarımız varmış.:(
ekleme: fatih altaylı ihraç kararı onaylanmalı mıydı sorusuna evet diyemiyorum ama bunu benim değil fatih altaylının bir özür yayınlayıp makul hale getirmesi gerekir. aksi halde hraç kararını kaldıran genel kurul kararı hep iğreti kalacak.
bazı galatasaraylılara hayret ediyorum. örneğin fatih altaylı, sedat doğan, ahmet özdoğan. bu zatlar galatasarayı babalarının malı gibi görüyor. konuşurken kullandıkları kelimelere, vurgulamalara, mimiklere dikkat edin bu tavırları çok net gözüküyor. benim bu kişilere tavsiyem ayna karşısında kendilerini bir izlemeleri. ne kadar itici, ayrıştırıcı, nefret ettirici olduklarını anlamaları için bunu yapmalarını tavsiye ediyorum. hatta yaptıkları konuşmaları sakin kafayla oturup tekrar izlesinler. görecekler ki egolarının esiri olmuşlar, sağa sola saldıran boğalar gibi bütün kalpleri kırmışlar.
galatasaray kimsenin babasının malı değildir. lisede kurulmuştur evet, lise bizim göz bebeğimizdir evet ama galatasaray sadece liselilerin de değildir, hele lisecilerin hiç değildir. galatasaray kendisini karşılıksız seven, en ufak bir menfaat gözetmeden, beklemeden bilet alan, kombine alan, forma alan, gücü nisbetinde bağış yapan, dijital platformlarda galatasaray’a destek veren, sosyal medyada galatasaray’ın haksızlığa uğramasına engel olmaya çalışan otuz milyonun takımıdır. bunu hiç kimse unutmasın.
ben nefret dolu konuşmaları genellikle fenerbahçeli yorumculardan ya da birkaç bjkli’den duyup hayret ediyordum. bir insan sportif bir mücadelede nasıl bu kadar nefret dolu olabiliyor diye düşğnürdüm. ancak görüyorum ki aynı zihin yapısına sahip genel kurul üyelerimiz, yöneticilerimiz hatta başkan yardımcılarımız varmış.:(
ekleme: fatih altaylı ihraç kararı onaylanmalı mıydı sorusuna evet diyemiyorum ama bunu benim değil fatih altaylının bir özür yayınlayıp makul hale getirmesi gerekir. aksi halde hraç kararını kaldıran genel kurul kararı hep iğreti kalacak.