2
öznel bir anlama sahip olduğunu düşündüğüm ifade.
neden mi?
çünkü bana göre galatasaray'ı yönetirken yaptığı keyfi ve hatalı hamleler yüzünden galatasaray'ı milyonlarca dolarlık zarara uğratan iş adamları da galatasaray'ın parasını çalmıştır, usulsüzlük yapmıştır.
eğer bu süreçleri hata olarak tanımlarsak hemen her şey hata olarak tanımlanabilir çünkü.
sayın eski başkan dursun özbek galatasaray'ı 3 senede 147 milyon euro zarara uğratmıştır, şimdi biz buna hata mı demeliyiz? göz göre göre galatasaray'ın paralarını yüksek maaşlı sözleşmelerle savurmuştur, buna hata mı demeliyiz? bundesliga'da 300 bin euro alamayan tolga ciğerci'ye net 2 milyon euro maaş vermiştir, bu durumlar nasıl hata olarak adlandırılabilir? bu ve benzeri sayısız örneğe rağmen dursun aydın özbek yönetimi geçmişte ibra edilmiştir, bence asla ibra edilmemeliydi.
gelelim mustafa cengiz yönetimine. özellikle ilk 2 senede net bir finansal hataları olmadı sadece transfer dönemlerinde yeterince becerikli hareket etmediler. lakin son 1-2 senedeki yaklaşımları, ibra edilmemiş olmalarına rağmen kongreye rest çekmeleri, galatasaray kulübü'nü babasının malı gibi görüp kafasına göre seçimin ertelenmesine sebep olmaları, bütçesel küçülmeden söz edip bu nedenle takımı sezona orta sahasız başlatıp, buna rağmen son senede 500 milyon lira civarında zarar açıklamaları, galatasaray'ın yönetim koltuklarının sahipleriymiş gibi davranmaları dolayısıyla tepki topladılar. her ne olursa olsun bu yönetime beceriksiz ifadesini kullanmak daha doğru eğer son bir kaç ayı göz ardı edersek.
esas konuya gelecek olursam, dernek statüstündeki kulüplerin tüm eski ve mevcut başkanları, kendi şirketlerinde yapamayacakları hamleleri spor kulüplerinde kolaylıkla yapmakta ve kulüpleri devasa büyüklükte finansal zorlukların çıkmazına sürüklemektedir. bu şartlarda mevcut kulüpleri bu seviyelerde finansal zorluklara sürüklemek, ilgili yönetimlerin ve başkanların sorumluluğundadır, paraları hiç kimse zorla harcatmamaktadır dolayısıyla da hesap da vermedikleri için yıllarca bu düzen devam etmiştir.
ee peki herhangi bir denetim veya ceza mekanizması zaten yok, x kişi gelir 30 tane adam alır, 30 tane adamı da gönderir, kulübü de 100 milyon zarara sokar gider, kongre de ibra ederse yaptıkları da yanına kar kalır. çünkü yukarıda da dediğim gibi hemen her şeyi "hata" tanımına sokabiliriz, eğer istersek. finansal yapılandırma sonrası süreçler ciddi manada katılaşacak ancak yine de kulüp başkanlarını denetleyen mekanizmaların daha katı olması gerektiğini düşünüyorum.
galatasaray ismi onlara önemli bir avantaj sağlıyor, eğer galatasaray başkanı olmasalardı bir çoğunu tanıyan çok sınırlı olacaktı, dolayısıyla da göreve gelen iş insanlarının kulüpleri yükseltmesi gerekiyor, düşürmesinin de cezaya tabii olması gerekiyor bana göre.
neden mi?
çünkü bana göre galatasaray'ı yönetirken yaptığı keyfi ve hatalı hamleler yüzünden galatasaray'ı milyonlarca dolarlık zarara uğratan iş adamları da galatasaray'ın parasını çalmıştır, usulsüzlük yapmıştır.
eğer bu süreçleri hata olarak tanımlarsak hemen her şey hata olarak tanımlanabilir çünkü.
sayın eski başkan dursun özbek galatasaray'ı 3 senede 147 milyon euro zarara uğratmıştır, şimdi biz buna hata mı demeliyiz? göz göre göre galatasaray'ın paralarını yüksek maaşlı sözleşmelerle savurmuştur, buna hata mı demeliyiz? bundesliga'da 300 bin euro alamayan tolga ciğerci'ye net 2 milyon euro maaş vermiştir, bu durumlar nasıl hata olarak adlandırılabilir? bu ve benzeri sayısız örneğe rağmen dursun aydın özbek yönetimi geçmişte ibra edilmiştir, bence asla ibra edilmemeliydi.
gelelim mustafa cengiz yönetimine. özellikle ilk 2 senede net bir finansal hataları olmadı sadece transfer dönemlerinde yeterince becerikli hareket etmediler. lakin son 1-2 senedeki yaklaşımları, ibra edilmemiş olmalarına rağmen kongreye rest çekmeleri, galatasaray kulübü'nü babasının malı gibi görüp kafasına göre seçimin ertelenmesine sebep olmaları, bütçesel küçülmeden söz edip bu nedenle takımı sezona orta sahasız başlatıp, buna rağmen son senede 500 milyon lira civarında zarar açıklamaları, galatasaray'ın yönetim koltuklarının sahipleriymiş gibi davranmaları dolayısıyla tepki topladılar. her ne olursa olsun bu yönetime beceriksiz ifadesini kullanmak daha doğru eğer son bir kaç ayı göz ardı edersek.
esas konuya gelecek olursam, dernek statüstündeki kulüplerin tüm eski ve mevcut başkanları, kendi şirketlerinde yapamayacakları hamleleri spor kulüplerinde kolaylıkla yapmakta ve kulüpleri devasa büyüklükte finansal zorlukların çıkmazına sürüklemektedir. bu şartlarda mevcut kulüpleri bu seviyelerde finansal zorluklara sürüklemek, ilgili yönetimlerin ve başkanların sorumluluğundadır, paraları hiç kimse zorla harcatmamaktadır dolayısıyla da hesap da vermedikleri için yıllarca bu düzen devam etmiştir.
ee peki herhangi bir denetim veya ceza mekanizması zaten yok, x kişi gelir 30 tane adam alır, 30 tane adamı da gönderir, kulübü de 100 milyon zarara sokar gider, kongre de ibra ederse yaptıkları da yanına kar kalır. çünkü yukarıda da dediğim gibi hemen her şeyi "hata" tanımına sokabiliriz, eğer istersek. finansal yapılandırma sonrası süreçler ciddi manada katılaşacak ancak yine de kulüp başkanlarını denetleyen mekanizmaların daha katı olması gerektiğini düşünüyorum.
galatasaray ismi onlara önemli bir avantaj sağlıyor, eğer galatasaray başkanı olmasalardı bir çoğunu tanıyan çok sınırlı olacaktı, dolayısıyla da göreve gelen iş insanlarının kulüpleri yükseltmesi gerekiyor, düşürmesinin de cezaya tabii olması gerekiyor bana göre.