101
cumadan pazara, 3 gün boyunca hemen hemen tüm etkinliklere katılarak tamamen doyduğum bir etkinlik oldu.
toplamda 42 km yürüdüm, 2 kilo verdim*. bu konuya organizasyonunun eksikliği mi, fanların yoğun ilgisi mi dersiniz bilemiyorum ama aşikar bir durum var ki, bir çok kişi bu konudan şikayetçi oldu. fakat pandemiden ötürü de böyle bireysel araçların fazla gelme konusunu da unutmamak lazım.
genel olarak organizasyonda bir sıkıntı yoktu. yemeklerin pahalılığı, giriş çıkıştaki tek yerden tahliye gibi konuları geçiyorum, yaklaşık 100.000 kişilik bir organizasyonda bu tip sıkıntıların olması normaldir.
hatta cuma günü trafikte gunter ile selfie çekildim, pazar akşamı da yarıştan sonra yan arabamda canım checo ile aynı trafikten muzdarip olduk.
cuma ve cumartesi, platinium ana tribündeydim. yarış günü ise açık alan 1'de yerimi aldım. hepsi çok farklı bir deneyimdi. pazar yarış günü, tüm gün boyunca yağan yağmur, ortamın sıcaklığında eridi gitti. maneviyat da baya kuvvetliydi. hele ki checo'nun hamilton'a karşı önümüzde yaptığı savunmada, sevinçte hayatımın en yüksek noktasına kadar sıçramış olabilirim.
en başta, simge ve doğukan manço konserlerinin, akşam 5'ten sonra olması bana anlamsız gelmişti. fakat oluşan trafiği ve insanların ortak alanda kalıp vakit geçirme isteklerini görünce, doğru bir organizasyon olduğuna karar verdim. onlara da katıldım, uzaktan da olsa..
genel anlamda güzel bir organizasyondu, umarım uzun yıllar boyunca takvimde yerini alıp, devam edecektir.
toplamda 42 km yürüdüm, 2 kilo verdim*. bu konuya organizasyonunun eksikliği mi, fanların yoğun ilgisi mi dersiniz bilemiyorum ama aşikar bir durum var ki, bir çok kişi bu konudan şikayetçi oldu. fakat pandemiden ötürü de böyle bireysel araçların fazla gelme konusunu da unutmamak lazım.
genel olarak organizasyonda bir sıkıntı yoktu. yemeklerin pahalılığı, giriş çıkıştaki tek yerden tahliye gibi konuları geçiyorum, yaklaşık 100.000 kişilik bir organizasyonda bu tip sıkıntıların olması normaldir.
hatta cuma günü trafikte gunter ile selfie çekildim, pazar akşamı da yarıştan sonra yan arabamda canım checo ile aynı trafikten muzdarip olduk.
cuma ve cumartesi, platinium ana tribündeydim. yarış günü ise açık alan 1'de yerimi aldım. hepsi çok farklı bir deneyimdi. pazar yarış günü, tüm gün boyunca yağan yağmur, ortamın sıcaklığında eridi gitti. maneviyat da baya kuvvetliydi. hele ki checo'nun hamilton'a karşı önümüzde yaptığı savunmada, sevinçte hayatımın en yüksek noktasına kadar sıçramış olabilirim.
en başta, simge ve doğukan manço konserlerinin, akşam 5'ten sonra olması bana anlamsız gelmişti. fakat oluşan trafiği ve insanların ortak alanda kalıp vakit geçirme isteklerini görünce, doğru bir organizasyon olduğuna karar verdim. onlara da katıldım, uzaktan da olsa..
genel anlamda güzel bir organizasyondu, umarım uzun yıllar boyunca takvimde yerini alıp, devam edecektir.
