arda turan

kalbinin temizliği yüzüne yansımış kaptan'ımız. o kadar yakıştırıyorum ki ona o formayı, göğsünde taşıdığı o armayı..
ne zaman ekranda görsem, adını duysam, gözlerim yaşarıyor sözlük. bu çocuğa hayran olmamak elde değil ki. nereden nereye..
kale arkasında top tutmaktan, takım kaptanlığına yükselmiş ama hiç efendiliğini bozmamış, nereden geldiğini hiç unutmamış,
kendini, karakterini hiç bozmamış. buna rağmen, hergün bok atılmış kendisine utanmaz basın tarafından..

1 tane ya.. 1 tane ! başka yok ki arda ! ne bu çekememezlik? çorba içse sürmanşet !
arda'nın, zavallımın (kariyeri açısından) tek şanssızlığı türkiye'de doğmuş olması. bu adam ispanya'da,
italya'da, ingiltere'de falan doğsaydı, şimdi messi'yle taşak geçerdi. 100 milyon'dan başlarlardı paha biçmeye..
ama tabi şimdi, adam türk ya çok görüyolar o kadar parayı, yakıştıramıyolar. yeteneğe değil, kimliğe bakıyolar anlayacağınız.

arda'm, seni çok seviyorum olm ama git kurtar kendini, bi an önce git. varsın çok para etme sen, türk'sün unutma..
ama yine de git, rahat nefes aldırmayacaklar sana burda, bitirecekler seni. aziz'in medyasının kurbanı olma koca kafam..

seviyoruz seni çok, büyük kaptan, arda turan !