5
erkekler tarafında ilk grand slam ana tablosunu roland garros 2001'de yapan 40 yaşındaki feliciano lopez ile o zaman henüz doğmamış olan carlos alcaraz, holger vitus nodskov rune, zachary svajda, lorenzo musetti, emilio nava, jannik sinner ve brandon nakashima gibi genç isimlerin bir arada bulunduğu grand slamdir. ancak ilk turda lopez vatandaşı bernabe zapata miralles'e 5 sette bence sürpriz bir şekilde elendi.
genç isimlerden ise musetti, sinner, alcaraz, svajda ve nakashima 2. tura çıkmayı başardılar. sinner zaten kendini bu sene fazlasıyla kanıtlamış olan bir oyuncu. eğer elenseydi büyük sürpriz olurdu ve 13 numaralı seribaşı olarak burada bulunuyor. musetti ise seri başı olmamasına rağmen diğer bir genç nava ile eşleşince o da 2. turu gördü. ama asıl alcaraz, nakashima ve en başta da svajda'nın yaptığı iş müthiş.
alcaraz zaten üzerine koya koya geliyor ve sert zeminde de gayet oynayabildiğini kafamıza vura vura gösteriyor. 3 sette çok rahat bir şekilde 26 numaralı seribaşı cameron norrie'yi geçmeyi başardı. norrie'de sert kort sezonunda ciddi bir düşüş vardı ve toronto ve cincinnati'de maç kazanamadan elenmişti. ama yine de alcaraz'ın yaptığı iş müthiş. alcaraz'ın bu ilk amerika açık ana tablosu olduğunu belirtelim.
brandon nakashima ise temmuz ayından beridir inanılmaz bir çıkış içerisinde. temmuz ayında hem los cabos'ta hem de atlanta'da atp finalleri görüp sırasıyla cameron norrie'ye ve john ısner'a kaybetmişti. çok kısa sürede 130 küsür numaralardan 80 küsür numaralara kadar yükseldi. sert zeminde oldukça iyi bir oyuncu. reilly opelka tipinde olan uzun boylu ama hareket kabiliyeti az olan bir oyuncu da değil. gayet baseline savunmasını iyi yapan, returnleri iyi seviyede olan, hareketli ama servisler konusunda da geride kalmayan komple bir oyuncu. bunun üzerine çok kısa bir süre daha koyarak devam ederse abd'nin sebastian korda, jenson brooksby ve reilly opelka'dan oluşan genç çekirdek kadrosuna rahatlıkla dahil olacaktır. bence aslında oldu bile. 2. turda ise bizim cem ilkel'i eleyen alex molcan ile oynayacak. kazandığı takdirde de 3. turda kevin anderson - diego schwartzman eşleşmesinin galibi onu bekliyor olur. niçin 4. tur olmasın. çok ütopik bir hedef olmayacaktır. 4. tura kadarki isimler yenemeyeceği oyuncular değil.
zachary svajda ise benim de 2 gün öncesine kadar tanımadığım dünya 700 küsür numarası 18 yaşındaki bir isimdi. wc ile buraya katıldı ve ilk turda marco cecchinato gibi şanslı bir kura çekti. inanılmaz da bir iş yaparak 4 sette cecchinato'yu geçti. 2. turda da sinner ile karşılaşacak. şimdiden kendisini ilk 500'ün içerisine attı. önümüzdeki aylarda izleyeceğim oyunculardan birisi olacaktır.
maçını kaybettiği halde holger vitus nodskov rune'a parantez açmak istiyorum. ilk turda şanssız şekilde novak djokovic ile eşleşti ama maçı 3 sette kolay bir şekilde kaybetmedi. 2. sete zaten 3-0 ile girdi ama djokovic'in üst üste 4 oyun kazanmasından sonra da bozulmadı ve o seti tie-break'e taşıdı. enteresan ve çok iyi puanlar oynadı. seyirciyi de arkasına aldı ve tie-break ile djokovic'ten 1 set kopardı. şanssız bir eşleşme idi. başka bir seribaşı ile eşleşse kazanma ihtimali çok daha yüksek olacaktı. şu anda 130 küsür numaralarda bulunuyor ama top 50-60 oyuncusu gibi oynuyor. yıl sonuna kadar olur mu bilemiyorum fakat kısa bir sürede atp'de 50'ler civarına gelecektir. 1 yıldır kendisini vurguluyorum zaten. musetti ve sinner'den küçük alcaraz ile aynı yaşta olan bir oyuncu. next-genlerden ziyade 2000 ve sonrası doğumlu oyuncular bence daha heyecan verici.
genç isimlerden ise musetti, sinner, alcaraz, svajda ve nakashima 2. tura çıkmayı başardılar. sinner zaten kendini bu sene fazlasıyla kanıtlamış olan bir oyuncu. eğer elenseydi büyük sürpriz olurdu ve 13 numaralı seribaşı olarak burada bulunuyor. musetti ise seri başı olmamasına rağmen diğer bir genç nava ile eşleşince o da 2. turu gördü. ama asıl alcaraz, nakashima ve en başta da svajda'nın yaptığı iş müthiş.
alcaraz zaten üzerine koya koya geliyor ve sert zeminde de gayet oynayabildiğini kafamıza vura vura gösteriyor. 3 sette çok rahat bir şekilde 26 numaralı seribaşı cameron norrie'yi geçmeyi başardı. norrie'de sert kort sezonunda ciddi bir düşüş vardı ve toronto ve cincinnati'de maç kazanamadan elenmişti. ama yine de alcaraz'ın yaptığı iş müthiş. alcaraz'ın bu ilk amerika açık ana tablosu olduğunu belirtelim.
brandon nakashima ise temmuz ayından beridir inanılmaz bir çıkış içerisinde. temmuz ayında hem los cabos'ta hem de atlanta'da atp finalleri görüp sırasıyla cameron norrie'ye ve john ısner'a kaybetmişti. çok kısa sürede 130 küsür numaralardan 80 küsür numaralara kadar yükseldi. sert zeminde oldukça iyi bir oyuncu. reilly opelka tipinde olan uzun boylu ama hareket kabiliyeti az olan bir oyuncu da değil. gayet baseline savunmasını iyi yapan, returnleri iyi seviyede olan, hareketli ama servisler konusunda da geride kalmayan komple bir oyuncu. bunun üzerine çok kısa bir süre daha koyarak devam ederse abd'nin sebastian korda, jenson brooksby ve reilly opelka'dan oluşan genç çekirdek kadrosuna rahatlıkla dahil olacaktır. bence aslında oldu bile. 2. turda ise bizim cem ilkel'i eleyen alex molcan ile oynayacak. kazandığı takdirde de 3. turda kevin anderson - diego schwartzman eşleşmesinin galibi onu bekliyor olur. niçin 4. tur olmasın. çok ütopik bir hedef olmayacaktır. 4. tura kadarki isimler yenemeyeceği oyuncular değil.
zachary svajda ise benim de 2 gün öncesine kadar tanımadığım dünya 700 küsür numarası 18 yaşındaki bir isimdi. wc ile buraya katıldı ve ilk turda marco cecchinato gibi şanslı bir kura çekti. inanılmaz da bir iş yaparak 4 sette cecchinato'yu geçti. 2. turda da sinner ile karşılaşacak. şimdiden kendisini ilk 500'ün içerisine attı. önümüzdeki aylarda izleyeceğim oyunculardan birisi olacaktır.
maçını kaybettiği halde holger vitus nodskov rune'a parantez açmak istiyorum. ilk turda şanssız şekilde novak djokovic ile eşleşti ama maçı 3 sette kolay bir şekilde kaybetmedi. 2. sete zaten 3-0 ile girdi ama djokovic'in üst üste 4 oyun kazanmasından sonra da bozulmadı ve o seti tie-break'e taşıdı. enteresan ve çok iyi puanlar oynadı. seyirciyi de arkasına aldı ve tie-break ile djokovic'ten 1 set kopardı. şanssız bir eşleşme idi. başka bir seribaşı ile eşleşse kazanma ihtimali çok daha yüksek olacaktı. şu anda 130 küsür numaralarda bulunuyor ama top 50-60 oyuncusu gibi oynuyor. yıl sonuna kadar olur mu bilemiyorum fakat kısa bir sürede atp'de 50'ler civarına gelecektir. 1 yıldır kendisini vurguluyorum zaten. musetti ve sinner'den küçük alcaraz ile aynı yaşta olan bir oyuncu. next-genlerden ziyade 2000 ve sonrası doğumlu oyuncular bence daha heyecan verici.
