• 84
    1992-93 sezonunu yaşı yetenler hatırlayacaktır. genç kardeşlerimiz de inceleyebilir. galatasaray'ın yeni bir yapılanmaya giriştiği ve genç oyuncularla ligi süpürürken avrupa'da ses getirdiği yıldır.

    nispeten kolay bir rakip olan katowice'yi geçtikten sonra eintracht frankfurt gibi bir ekibi eleyip sonraki turda roma'ya karşı kafa kafaya mücadele edip içerde 3-2'lik galibiyetimize rağmen tek gol farkıyla elendiğimiz yıldır.

    bu yıl da o gençlik aşısıyla ve yeniden yapılanmayla benzerlik taşıyor. bu genç kadronun avrupa ligi'nde bir mücadeleye girişmesi çok daha uygun. şampiyonlar ligi'nde city, psg, bayern gibi ekiplere karşı alınabilecek hezimet niteliğindeki skorlar belki de kariyerinin ilk dönemini yaşayan oyuncularda hasar bırakabilirdi. bunun yerine avrupa ligi'nde köklü kulüplere karşı dişe dişe mücadele edip kendi oyununu sahaya yansıtarak tecrübe kazanmaları çok daha hayırlı olabilir.

    saygı duyulacak, iyi rakiplerden oluşan bir gruptayız. bunu da bir fırsat olarak değerlendirmeliyiz. kaldı ki büyüyeceksek, parlayacaksak bu seviyelerin ekibi olmak zorundayız. bu seviyelerde kendimizi kanıtlamak zorundayız. üstüne koya koya ilerleyerek tekrar şampiyonlar ligi seviyesine erişmek için burası ilk basamak. eğer burda da şanssız kura çektik diye hayıflanacaksak kim olduğumuzu unutmuşuz demektir.
App Store'dan indirin Google Play'den alın