3134
otomatikman kendini düşünen bir futbolcudur. bunu basitçe anlatayım. kendisinin bu paralarla takımda kalabilmesi için yani bi nevi hayatta kalabilmesi içim temposuz bir oyun gerekiyor. uçan kaçan bir tempoda oynayamaz ve kendi varlığının anlamını yitirir.
şimdi deniyor ki çizgiye basıyor, top tutup bekliyor, geriye oynuyor vs. bütün bunların nedeni, kendi varlığını anlamlı kılmak.
çizgiye bastığında sol bekimiz bindirme yapamıyor evet. çünkü babel istiyor ki sol bek sadece defansta beklesin, kendisinin oraya savunma yardımı yapacak fizik hali yok. 34 yaşında tembel bir futbolcudan bahsediyoruz. bu saatten sonra rakip beki mi kovalayacam diyordur.
onun yerine gücünü çekip vurmak, "bi iki tane gol sıkıştırırsam hayatta kalmaya devam ederim" gibi bir düşüncede.
ayrıca beklerin çıkamıyor oluşu bir takımın temposunu belirler. çıkan, genç dinamik beklerden oluşan bir giden gelen akışkan bir sistemde zaten babel'in işi yok. kendisi de bunun farkında.
şimdi deniyor ki çizgiye basıyor, top tutup bekliyor, geriye oynuyor vs. bütün bunların nedeni, kendi varlığını anlamlı kılmak.
çizgiye bastığında sol bekimiz bindirme yapamıyor evet. çünkü babel istiyor ki sol bek sadece defansta beklesin, kendisinin oraya savunma yardımı yapacak fizik hali yok. 34 yaşında tembel bir futbolcudan bahsediyoruz. bu saatten sonra rakip beki mi kovalayacam diyordur.
onun yerine gücünü çekip vurmak, "bi iki tane gol sıkıştırırsam hayatta kalmaya devam ederim" gibi bir düşüncede.
ayrıca beklerin çıkamıyor oluşu bir takımın temposunu belirler. çıkan, genç dinamik beklerden oluşan bir giden gelen akışkan bir sistemde zaten babel'in işi yok. kendisi de bunun farkında.
