resim
Marcos do Nascimento Teixeira
Takım:Sevilla
Mevki:Stoper
Yaş:28
Boy:1.85
Uyruk:Brezilya
  • 3181
    sakin kafayla yazalım şimdi;

    16 ağustos 2021 marcao kerem aktürkoğlu olayını birçok noktadan değerlendirmek istiyorum ben.

    1- marcao'nun daha önce halil dervişoğlu'na bir hazırlık maçında tokat attığı iddiasının bu olay ile hiçbir bağlantısı yoktur. bir futbol maçında tartışma, küfür, kavga olabilir; cezaları bellidir. o tartışmanın milli forma, evladımız halil gibi saçma sapan hamasete çekilmek istenmesinin nedeni netti. o olayda asıl istenilen, arzu edilen şey şampiyonluk potasındaki galatasaray'ın en önemli oyuncularından olan marcao'nun direkt kırmızı kart gereken bir hareket yapmış olması sebebiyle ceza alması ve galatasaray'ın güç kaybetmesiydi. halil, milli forma gibi söylemler açıkça dile getirilemeyen bu ifadeyi gizlemek için uydurulan şeylerdi. nasıl ki şampiyonluk potasındaki beşiktaş, karabükspor'a saldıran oyuncularına ceza aldırmadıysa ve bu sayede şampiyonluk yolunda kıymetli oyuncularından yararlanmaya devam ettiyse galatasaray da o olaya aynısı yaptı. ikisi de sadece türkiye gibi geri kalmış ülkelerde olabilecek yanlış şeylerdi. ama o olayla bunun alakası yok.

    2- diğer takım taraftarları ve yorumcularının bu konuda galatasaray'a yol gösterme hakları ve cüretleri olmamalı, galatasaray buna müsaade etmemeli. bu ülkede tecavüz suçu sabit olan robinho, sivasspor gibi bir takıma transfer edildi. lafa geldi mi en milliyetçi, onurlu, gururlu, namuslu şehirlerdendir sivas. aynı robinho sonrasında belediye bütçesiyle desteklenen başakşehir'de forma giydi. o zaman türk futbolunun onuru lekelenmedi mi? o zaman lekelenmediyse iki takım arkadaşı kavga etti diye de lekelenmez merak etmeyin.

    3- bugün adana demirspor forması giyen, bazı taraftarların ısrarla bize istediği balotelli de kendi teknik direktörüyle tartıştı, onu yakasından tuttu. onun transferi de ülke futbolumuza leke sürmüyor elbette. dolayısıyla marcao kerem olayının, kerem'in milli futbolcu olmasıyla, milli forma ile, ülke futboluyla hiçbir alakası yok. bu tamamen galatasaray'ın bir iç meselesidir. şimdi gelelim asıl olayı konuşmaya;

    ***

    1- antrenmanda servet ile cem sultan; arda ile caner kavga ettiler. riera melo olayı zaten baya baya kavgaydı karşılıklı. bunların hiçbiri özünde marcao kerem olayından farklı değil. hatta düşününce antrenmanda kavga, maçtaki bir kavgadan daha salakça geliyor bana. nihayetinde daha gayriciddi bir ortam ve konsantrasyon var. hoca, melo riera olayını kendisi bizzat açıklamıştı. nefis bir kriz yönetimiydi. basın haber yapacak malzeme bulamadı çünkü her şeyi kulüp açıkladı zaten. antrenmanda tartıştılar, içeri gönderdik ama orada da devam etmişler dedi fatih hoca. yine bir maç sırasında melo ile sabri tartıştı, sabri melo'nun boğazını sıktı melo da sabrinin kollarına vurdu indir elini diyerek. fakat marcao olayı bunların hepsinin ötesinde benim için. bir kere maç canlı yayınlanıyor,i herkes ne olduğunu izledi. kerem marcao'ya sus dedi, marcao, oyun devam edecekken(taç ya da faul kullanılacaktı) 40 metre depar atıp kafa atmaya geldi kerem'e. bu normal değil. bunu anlık sinirle açıklayamam ben. bana göre marcao zaten bir şekilde kerem'e bilenmiş. ama maçta bir şeye kızdı ama öncesi vardı bilemem ama 40 metre depar ve kafa ve ardınan karşılık almadığı halde yumruk denemesi normal değil. kontrolünü tamamen yitirmiş marcao orada. bu adamı bu noktaya getiren bir şey olmalı. tabii bu yaptığını mazur göstermek için aradığım bir neden değil, sadece merak ediyorum. çok saçma çünkü olay. orada pozisyon oynansa belki de gol yiyeceğiz. 40 metre koşup alanını boşaltmışsın. kerem karşılık verse 9 kişi kalıp maçı vereceğiz belki de. neresinden bakarsan bak ahmakça. tabii bir de bu görüntü tüm dünyada izlenecek, paylaşılacak. kulübün imajına da ciddi bir zarar. ayrıca bilmem kaç maç ceza da alacak kendisi. bir kere bunların hepsinin maddi karşılığı kendisine fatura edilmeli.

    2- enes ünal'ın çok sevdiğim bir yazısı vardı. avrupa'da antrenman yaparken genç oyuncu tecrübeli oyuncu ayrımı olmadığını gördüm. altyapıdan antrenmana katılan bir çocuk, takım kaptanına top sizden çıktı diyebiliyor antrenmanda. bunu türkiye'de yapamazsın dedi. bir pozisyonda takım kaptanı kompany'ye sert giren altyapı oyuncusu arkasını dönüp gidebiliyor, kompany de o pozisyonu orada bırakıyor, uzatmıyor, bu türkiye'de olsa tüm antrenman boyunca arkanızı kollamak zorunda kalırsınız dedi. keza yakın zaman önce serdar eylik'in bir röportajını izledim. o da bir genç oyuncu için en önemli şeyin öz güven olduğunu, aydın'ın arda'dan daha yetenekli olduğunu ama arda'da muazzam bir öz güven olduğunu ve o sayede kendisinin kabul ettirdiğini, kendi jenerasyonu arasından sıyrılıp yıldız olduğunu anlattı. mesela antrenmanda 5'e 2 oynanıyor, ayhan abi topu kaptırıyor ortaya geçmesi lazım, arda diyor ki ''şimdi ayhan abin mi geçsin ortaya'' diyor genç oyuncuya demişti.

    işte orada o genç oyuncunun ezilmemesi, abi muhabbetine izin vermemesi lazım benim nazarımda. ayhan abi ortaya geçecek tabii, o antrenmanda o da benim kadar emek verecek. bu olay kerem'in ve takımdaki diğer genç oyuncuların öz güvenini asla zedelemeyecek şekilde halledilmek zorunda. bu arada marcao da yaşlı değil, kerem ile aralarında 2 3 yaş var en fazla, onu da unutmayalım.

    3- ben ce maç anında öfkelendim ve marcao için ''yolun açık olsun paşam'' dedim. ama şimdi sakinim ve asıl önemli olanın kerem'in içine sinen bir yolu hep birlikte bulmak olduğunu düşünüyorum. ''bizim oyuncumuza nasıl vurursun'' ''genç adama nasıl vurursun'' ''kerem'i sahipsiz mi sandın'' gibi saçma sapan söylemlere kerem'in kafayı takmamasını umuyorum. melo'nun riera'yı dövmesi melo'yu daha erkek, riera'yı daha az erkek yapan bir şey değildi. zaten erkek olup olmamak da böyle önemli bir mesele olmamalı. söz konusu pozisyonda marcao insana yakışmayacak şekilde davrandı, kerem ise insan gibi ve profesyonel bir sporcu gibi davrandı. o pozisyonun kazananı zaten kerem. ama marcao'ya şöyle küçük bir haklılık payesi çıkarabilirim belki; ''orospu çocuğu brezilyalı'', ''sana da bunu yapmak lazım'' ''siktir git evine''... öfke ile yazılan bu twitlerin hepsi üç aşağı beş yukarı marcao'nun yaptığı terbiyesizikle aynı kapıya çıkar. elde imkan olsa onlar da marcao'ya vuracaklar ama imkan olmadığından o nefreti twit ile gösterdiler.

    marcao'nun yaptığının öncelikle maddi anlamda hesabı sorulmalı, faturası kesilmeli. devamında ise kerem'in içine sinen bir çözüm bulunmalı. bu satış da olabilir, karo dışı bırakmak da olabilir, affetmek de olabilir. asıl korunması gereken genç oyuncuların öz güveni, saygınlığı ve galatasaray'ın menfaatleridir.

    ve son olarak; marcao'nun yaptığına gösterilen tepkilerin marcao'nun yaptığından farklı olması gerekir ki bir anlamı olsun, o tepkiyi göstermeye yüzümüz olsun. örneğin bu adam marcao'dan daha mı ahlaklı futbolcu şimdi?

    (bkz: burak süleyman)
App Store'dan indirin Google Play'den alın