43331
geçen yıl fenerbahçeli iki yönetici selahattin baki ile alper pirşen, gençlerbirliği maçı sonrasında sert açıklamalar yaptılar. ofsaytlarda çekilen çizgiler üzerine sıkıntılarını dile getirdiler. geçen yıl ve evvelki yıl yapılan ofsayt çizgisi uygulamalarından ben de rahatsızım. çünkü çok tuhaf işler yapıldı. bazı ofsayt çizgileri nerdeyse saatlerce sürdü. neredeyse etekliğin çemberi gibi overlok çizgileri çekildi!
yani pozisyon ofsayt olsun mu, olmasın mı, bu işi yapanların eline kaldı. hesap soruldu mu bilmiyorum.
yalnız burada iki yönetici, bu işi yapan kişi veya kişiler hakkında son derece dikkat çekici iddialarda bulundular. dediler ki bunlar fetöcü ve bunlar fenerbahçe'ye zarar veriyorlar. yani bir yerde dediler ki; bunu yapanlar bu işte organizeler.
benim fikrim, bu iş organizeyse su yüzüne çıksın.
ama bu vatandaşlar fetöye üyeyse bu da su yüzüne çıksın. yöneticilerin açıklamalarını ihbar kabul eden türkiye futbol federasyonu, cumhuriyet savcılığına yazı yazarak olayın açıklığa kavuşması için başvuruda buludu. aylarca süren çalışmaların ardından bu şahısların fetöye dahil olmadıkları belirlendi.
şimdi burada beş dakika duralım. kendi takımlarındaki yönetim becerisizlikleri, teknik adamlarının yetersizliği ve futbolcularının sahada mücadele etmedikleri, yani bir kulübün kendine düşen görevlerini yapamayıp en kolay yoldan bazı kişileri veya grupları fetöcü ilan ederek ve daha da tehlikelisi "seyirci sokağa dökülür" cümlesini kullanarak sosyal patlamaya sebep olabilecek tehlikeli açıklamalar yapmaktadırlar.
işte bu sporculuğa da spor yöneticiliğine de sığmaz.
at çamuru izi kalsın. kendi kabiliyetsizliğini ve beceriksizliğini başkasının sırtına vur gitsin! olmaz öyle şey. fenerbahçeli bu iki idareci şimdi ne yapacak merak ediyorum. ama şunun da altını çizmekten geri kalmayacağım. bu söylediklerim sadece fenerbahçe kulübü için de değildir, çok takım için geçerli. yapmayın, yapmayın, yapmayın! çünkü bindiğiniz dalı kesiyorsunuz. türkiye'de futbol nerelerden nerelere geldi. acınacak haldeyiz. bunun da büyük sebebi kulüp idarecileri.
erman toroğlu
yani pozisyon ofsayt olsun mu, olmasın mı, bu işi yapanların eline kaldı. hesap soruldu mu bilmiyorum.
yalnız burada iki yönetici, bu işi yapan kişi veya kişiler hakkında son derece dikkat çekici iddialarda bulundular. dediler ki bunlar fetöcü ve bunlar fenerbahçe'ye zarar veriyorlar. yani bir yerde dediler ki; bunu yapanlar bu işte organizeler.
benim fikrim, bu iş organizeyse su yüzüne çıksın.
ama bu vatandaşlar fetöye üyeyse bu da su yüzüne çıksın. yöneticilerin açıklamalarını ihbar kabul eden türkiye futbol federasyonu, cumhuriyet savcılığına yazı yazarak olayın açıklığa kavuşması için başvuruda buludu. aylarca süren çalışmaların ardından bu şahısların fetöye dahil olmadıkları belirlendi.
şimdi burada beş dakika duralım. kendi takımlarındaki yönetim becerisizlikleri, teknik adamlarının yetersizliği ve futbolcularının sahada mücadele etmedikleri, yani bir kulübün kendine düşen görevlerini yapamayıp en kolay yoldan bazı kişileri veya grupları fetöcü ilan ederek ve daha da tehlikelisi "seyirci sokağa dökülür" cümlesini kullanarak sosyal patlamaya sebep olabilecek tehlikeli açıklamalar yapmaktadırlar.
işte bu sporculuğa da spor yöneticiliğine de sığmaz.
at çamuru izi kalsın. kendi kabiliyetsizliğini ve beceriksizliğini başkasının sırtına vur gitsin! olmaz öyle şey. fenerbahçeli bu iki idareci şimdi ne yapacak merak ediyorum. ama şunun da altını çizmekten geri kalmayacağım. bu söylediklerim sadece fenerbahçe kulübü için de değildir, çok takım için geçerli. yapmayın, yapmayın, yapmayın! çünkü bindiğiniz dalı kesiyorsunuz. türkiye'de futbol nerelerden nerelere geldi. acınacak haldeyiz. bunun da büyük sebebi kulüp idarecileri.
erman toroğlu
