19
pek çok oyuncu röportajı okumuş, izlemiş biri olarak diyorum ki bir genç oyuncu için en önemli şey öz güvendir. istediğin kadar yetenekli ol, öz güvenin yoksa o yetenekleri sergileyemezsin. bu anlamda kerem aktürkoğlu beni çok umutlandırırken 5 ağustos 2021 galatasaray st johnstone maçında kelci berk ise aynı şekilde soru işareti yaratmıştır.
bana göre dünyanın en iyi kalecilerinden olan ter stegen barcelona ile berbat goller yedi. ama bırakın bir maç sonrasını, bir pozisyon sonrasında bile bildiği şekilde oynamaya devam etti. bu şımarıklık değil bakın. ter stegen hangi sebeplerle o kalede olduğunu biliyor. hata yapmaktan korksaydı onu barcelona kalesine getiren özelliklerini bir kenara bırakmak zorunda kalır sadece bir çizgi kalecisi olurdu.
altyapımızdan çıkan pek çok oyuncunun temel sorunlarından birinin öz güven olduğunu düşünüyorum. taraftar baskısı, takım arkadaş baskısı çok çabuk sindiriyor onları. 5 ağustos 2021 galatasaray st johnstone maçının ardından mesela kerem için ''ben oldum havasına girmiş'' yazıldı burada. ne yaptı kerem maçta? koşmadı mı, sağa sola trip mi attı? sorumluluk aldı, topu istedi, sadece bir ya da iki pozisyonda bencilce davrandı.
yakın zaman önce serdar eylik bir röportajında aydın yılmaz'ın aslıdna arda'dan daha yetenekli olduğunu ama arda'yı benzerlerinden ayıran şeyin öz güven olduğunu söylemişti. enes ünal, socrates için yazdığı bir yazıda city antremanında bir paf takım oyuncusunun topun kimden çıktığına dair kaptan kompany ile rahatlıkla tartışabildiğini, kompany'nin de bunu bir saygısızlık olarak görmediğini, bir pozisyon sonra o tartışmanın çoktan unutulduğunu ama türkiye'de böyle bir şeyin asla olmadığını, bir gencin takımın abilerinden biriyle asla tartışamayacağını anlatmıştı. ya da antrenmanda bir tecrübeli oyuncuya biraz sert girerseniz sonra tüm antrenman boyunca kendinizi kollamak zorunda kalırsınız yazmıştı. yine aynı yazıda bize sürekli genç oyuncunun top kaybetme lüksü yok deniyor altyapılarda ama city antrenmanında benden istenen sürekli risk almamdı. olumsuz bir şey yaptığımda devam et diyorlar, olumlu bir şey yaptığımda da alkışlıyor yazmıştı.
yeni sağ bekimiz sacha boey çok acemi bir arkadaş. başlığına da yazdım; ben sabrederim bu adama. çünkü bir yeteneği var, fiziği, atletizmi var ama acemi. fakat müthiş öz güvenli. dilerim burada ama teknik ekip ama takım arkadaşları ama taraftar etkisiyle yok olmaz o öz güven. bizim 20 yaşındaki oyuncularımız ise ne yazık ki sahaya çıkınca ayakları titriyor. işte mesele bu benim nazarımda.
bana göre dünyanın en iyi kalecilerinden olan ter stegen barcelona ile berbat goller yedi. ama bırakın bir maç sonrasını, bir pozisyon sonrasında bile bildiği şekilde oynamaya devam etti. bu şımarıklık değil bakın. ter stegen hangi sebeplerle o kalede olduğunu biliyor. hata yapmaktan korksaydı onu barcelona kalesine getiren özelliklerini bir kenara bırakmak zorunda kalır sadece bir çizgi kalecisi olurdu.
altyapımızdan çıkan pek çok oyuncunun temel sorunlarından birinin öz güven olduğunu düşünüyorum. taraftar baskısı, takım arkadaş baskısı çok çabuk sindiriyor onları. 5 ağustos 2021 galatasaray st johnstone maçının ardından mesela kerem için ''ben oldum havasına girmiş'' yazıldı burada. ne yaptı kerem maçta? koşmadı mı, sağa sola trip mi attı? sorumluluk aldı, topu istedi, sadece bir ya da iki pozisyonda bencilce davrandı.
yakın zaman önce serdar eylik bir röportajında aydın yılmaz'ın aslıdna arda'dan daha yetenekli olduğunu ama arda'yı benzerlerinden ayıran şeyin öz güven olduğunu söylemişti. enes ünal, socrates için yazdığı bir yazıda city antremanında bir paf takım oyuncusunun topun kimden çıktığına dair kaptan kompany ile rahatlıkla tartışabildiğini, kompany'nin de bunu bir saygısızlık olarak görmediğini, bir pozisyon sonra o tartışmanın çoktan unutulduğunu ama türkiye'de böyle bir şeyin asla olmadığını, bir gencin takımın abilerinden biriyle asla tartışamayacağını anlatmıştı. ya da antrenmanda bir tecrübeli oyuncuya biraz sert girerseniz sonra tüm antrenman boyunca kendinizi kollamak zorunda kalırsınız yazmıştı. yine aynı yazıda bize sürekli genç oyuncunun top kaybetme lüksü yok deniyor altyapılarda ama city antrenmanında benden istenen sürekli risk almamdı. olumsuz bir şey yaptığımda devam et diyorlar, olumlu bir şey yaptığımda da alkışlıyor yazmıştı.
yeni sağ bekimiz sacha boey çok acemi bir arkadaş. başlığına da yazdım; ben sabrederim bu adama. çünkü bir yeteneği var, fiziği, atletizmi var ama acemi. fakat müthiş öz güvenli. dilerim burada ama teknik ekip ama takım arkadaşları ama taraftar etkisiyle yok olmaz o öz güven. bizim 20 yaşındaki oyuncularımız ise ne yazık ki sahaya çıkınca ayakları titriyor. işte mesele bu benim nazarımda.