1186
sene 2012 falan, okulda konuşurken mezuniyet vs aklımda hiç yok yurtdışı. hep bölgedeki şirketleri falan konuşuyoruz.
sene 2013, yavaş yavaş bu ülkeden olmaz diyip yurtdışı master vs bakıyorum.
sene 2014 hanımla tanışıyoruz. sonra o master yapıyor türkiye'de diye kalıyoruz, o sıra ben de askerlik yapayım bari diyorum (millet askerlikten kaçar, benim askerlik ile türkiye'den ayrılmam arasında 1.5 yıl var yok :/ ).
sonra çalışırken ülkenin halini görüyorum, diyorum benim hanıma senin ülkeye gidek burada ben bile zor yapıyorum sen bu fransız halinle kafayı yersin. ki o sıra daha euro yeni yeni 4 oluyor, 4 oluşuna oha daha 1 sene önce 2.5'tu falan diyoruz.
derken 2017 ülkeden ayrıldım ve o günden beri bir tane bile güzel haber görmedim ülkeden. ınsan kopamıyor da sonuçta ailem, arkadaşlarım, sözlük derken günlük hayatımda ülke hala var. ben kilometrelerce uzakta haberleri görüp kafayı yiyorum, benim hanım benden cok daha fazla alıştı. en son bu cay atma olayını söylediğimde "e zaten sürekli atmıyor muydu?" diye şaşırmadı bile.
2017'de gidişime yüzde yüz içi rahat olmayan annem şimdi "ayy iyiki gitmişsin" diyor.
neyse, yapımda emeği geçen herkese birşeyler demek istiyorum ama formatı da yırtıp atmak istemiyorum.
daha geçen hafta faslı arkadaş bana fas'ın türkiye'den ne kadar daha fazla maaş verdiğini, kenara ne kadar fazla para kaldığını, tatil haklarını falan anlattı. ben de ona türkiye'yi anlattım. o hayalindeki türkiye ile nasıl alakasız olduğunu öğrendi, ben de fas'ın durumunun bizden iyi olduğunu.
güzel günler gelecek mi bilmiyorum. burada anneme para yollarım derken hediye olur, tatile yollarım falan diyordum. tam tersi hayat o kadar pahalanmış ki arabanın sigortası, bakımı, deprem sonrası özel sigorta, bazen et falan alsınlar diye yolluyorum. gelinen nokta ne kadar saçma...
sene 2013, yavaş yavaş bu ülkeden olmaz diyip yurtdışı master vs bakıyorum.
sene 2014 hanımla tanışıyoruz. sonra o master yapıyor türkiye'de diye kalıyoruz, o sıra ben de askerlik yapayım bari diyorum (millet askerlikten kaçar, benim askerlik ile türkiye'den ayrılmam arasında 1.5 yıl var yok :/ ).
sonra çalışırken ülkenin halini görüyorum, diyorum benim hanıma senin ülkeye gidek burada ben bile zor yapıyorum sen bu fransız halinle kafayı yersin. ki o sıra daha euro yeni yeni 4 oluyor, 4 oluşuna oha daha 1 sene önce 2.5'tu falan diyoruz.
derken 2017 ülkeden ayrıldım ve o günden beri bir tane bile güzel haber görmedim ülkeden. ınsan kopamıyor da sonuçta ailem, arkadaşlarım, sözlük derken günlük hayatımda ülke hala var. ben kilometrelerce uzakta haberleri görüp kafayı yiyorum, benim hanım benden cok daha fazla alıştı. en son bu cay atma olayını söylediğimde "e zaten sürekli atmıyor muydu?" diye şaşırmadı bile.
2017'de gidişime yüzde yüz içi rahat olmayan annem şimdi "ayy iyiki gitmişsin" diyor.
neyse, yapımda emeği geçen herkese birşeyler demek istiyorum ama formatı da yırtıp atmak istemiyorum.
daha geçen hafta faslı arkadaş bana fas'ın türkiye'den ne kadar daha fazla maaş verdiğini, kenara ne kadar fazla para kaldığını, tatil haklarını falan anlattı. ben de ona türkiye'yi anlattım. o hayalindeki türkiye ile nasıl alakasız olduğunu öğrendi, ben de fas'ın durumunun bizden iyi olduğunu.
güzel günler gelecek mi bilmiyorum. burada anneme para yollarım derken hediye olur, tatile yollarım falan diyordum. tam tersi hayat o kadar pahalanmış ki arabanın sigortası, bakımı, deprem sonrası özel sigorta, bazen et falan alsınlar diye yolluyorum. gelinen nokta ne kadar saçma...