32
galatasaraya hizmet etmiş futbol insanlarına çok kolay yakıştırılan kelime. sorun belki de benim gibi yaşı itibarı ile çok jenerasyon seyreden taraftardadır. belki biz efsaneleri tesbit edemiyoruzdur.
ben mesela simoviçten sonra taffareli zar zor efsane kabul etmişim ki o da henrynin kafasından sonra, musleraya efsane dendikçe gülme alıyor.
tanjunun galatasaraya hizmetlerini düşünüyorum mesela, sonra da bir gazete haberi ile gönderilişini. galatasaray duruşu diye birşey vardı. o haber avrupa futbolunun zirvesindeyken tanjuyu suyun karşı tarafına göndermişti. alp yalmanın yakın arkadaşı hıncal uluça gidip araya girmesi için yalvarmıştı tanju, o derece galatasaraylı idi ama galatasaray duruşuna uymadı gitti. şimdi bakıyorum da ardalar sabriler efsane olmuş. gülesim geliyor.
cüneyt kaptanı, tugay kaptanı, hadi biraz da bülent kaptanı düşünüyorum, ardaya, sabriye nasıl kaptanlık verildi anlayamıyorum.
cevadı düşünüyorum, meloya nasıl efsane dendiğini anlayamıyorum. rotariular koseckiler bu zaman gelseler heykelleri dikilecekti demek ki ve galatasaray efsanesi olmakla alakaları bile yoktu.
hagiden sonra efsane olarak anılacak belki de birtek sneijder, o da belki, efsane benim nazarımda.
mustafa denizli benim gözümde, fatih terimin bir adım önünde, galatasaraya turnuvalarda en büyük avrupa başarısını yaşatan hoca olarak. fatih terim için yaşayan tek efsanemiz diyenler var bir de. anlayamıyorum. anlamaya çalışıyorum, genç taraftar galatasarayı uefa kupasından, melo ile belözoğlunun kavgalarından ibaret zannediyor heralde diyorum ama insan merak eder takımının tarihine bakar. turgay şerenleri, metin oktayları, baba gündüzleri, derwalleri okur. simoviçi, cevadı, erhanı, cüneyti okur. hiç olmazsa tugayı bilir diye düşünüyorum. ardaya, sabriye, musleraya, meloya nasıl efsane der anlayamıyorum.
ben mesela simoviçten sonra taffareli zar zor efsane kabul etmişim ki o da henrynin kafasından sonra, musleraya efsane dendikçe gülme alıyor.
tanjunun galatasaraya hizmetlerini düşünüyorum mesela, sonra da bir gazete haberi ile gönderilişini. galatasaray duruşu diye birşey vardı. o haber avrupa futbolunun zirvesindeyken tanjuyu suyun karşı tarafına göndermişti. alp yalmanın yakın arkadaşı hıncal uluça gidip araya girmesi için yalvarmıştı tanju, o derece galatasaraylı idi ama galatasaray duruşuna uymadı gitti. şimdi bakıyorum da ardalar sabriler efsane olmuş. gülesim geliyor.
cüneyt kaptanı, tugay kaptanı, hadi biraz da bülent kaptanı düşünüyorum, ardaya, sabriye nasıl kaptanlık verildi anlayamıyorum.
cevadı düşünüyorum, meloya nasıl efsane dendiğini anlayamıyorum. rotariular koseckiler bu zaman gelseler heykelleri dikilecekti demek ki ve galatasaray efsanesi olmakla alakaları bile yoktu.
hagiden sonra efsane olarak anılacak belki de birtek sneijder, o da belki, efsane benim nazarımda.
mustafa denizli benim gözümde, fatih terimin bir adım önünde, galatasaraya turnuvalarda en büyük avrupa başarısını yaşatan hoca olarak. fatih terim için yaşayan tek efsanemiz diyenler var bir de. anlayamıyorum. anlamaya çalışıyorum, genç taraftar galatasarayı uefa kupasından, melo ile belözoğlunun kavgalarından ibaret zannediyor heralde diyorum ama insan merak eder takımının tarihine bakar. turgay şerenleri, metin oktayları, baba gündüzleri, derwalleri okur. simoviçi, cevadı, erhanı, cüneyti okur. hiç olmazsa tugayı bilir diye düşünüyorum. ardaya, sabriye, musleraya, meloya nasıl efsane der anlayamıyorum.