• 4
    --- alıntı ---

    başkalaşan rijkaard!
    23.02.2010
    frank rijkaard'a inananlar, destekleyenler ve yapılacak orta, uzun tüm planlamaların kalbinde rijkaard ve neeskens ikilisinin olmasından yana el kaldıranlardanım.

    ancak rijkaard'a inanmam, körü körüne bağlılığı da beraberinde getirmiyor, aksine daha septik bir psikoloji içerisine sokuyor beni. destekler ve inanırken eleştirebilmek, sorgulayabilmek kazanımların 'etkin' bir şekile kullanılması açısından da büyük bir önem taşıyor aslında.

    her bireyin, her olaya bakış açısı gibi futbola olan bakış açısı da farklıdır. kimi eleştirmek için eleştirir, kime destek vermek, kimi örselemek, kimi de eleştirirken güç vermek için...

    mesala benim için futbol, galatasaray'ın beşiktaş ya da atletico madrid karşısında aldığı sonuçlardan ibaret değildir, benim için futbol antalya'da, kayseri'de kurtarıcı olarak sarıldığınız emre çolak'ın en fazla ihtiyaç duyabileceğiniz beşiktaş maçında neden ilk 18 kişilik kadroda olmadığını sorgulamaktır.

    ya da frank rijkaard'ın koca galatasaray altyapısından bir santrfor çıkaramaması, rijkaard'ın kendini unutup, türkiye'de başkalaşmasıdır. ya da sizi dört sezon önce konyaspor'a, iki sezon önce de trabzon maçında attığı golle şampiyon yapan aydın yılmaz ve serkan çalık'ın takımdan gönderilimesidir. her sorumda, biraz neden var. ancak hiçbir neden, beni istediğim sonuca ulaştırmıyor ve plansız, programsız yapıyı karşıma koyuyor.

    galatasaray altyapısı sadece türkiye'nin de değil belki de avrupa'nın en büyük fabrikalarından biri. üretiyor, deniyor, kullanmaya çalışıyor ve kiralıyor, satıyor. türkiye'de oynanan profesyonel liglerin, hemen hemen tümünde florya patentli bir futbolcu vardır. galatasaray zorunda olmadığı halde takımların büyük bir kısmının futbolcu ihtiyacını karşılar.

    her sene galatasaray'dan birçok futbolcu, anadolu'nun ücra köşelerine gider, gelir, futbol mücadelesi verir. aslında bir anlamda yaşam mücadelesi. galatasaray, anadolu'nun yararlandığı kadar genç oyuncularından yararlanamaz. altyapıdaki başarı, üstyapıya gündelik projeler, başarılar, kazançlar için taşınamaz. korkulur...

    teknik adam da korkar, yönetim de. -buradaki kıyas fenerbahçe ya da beşiktaş değildir, olamaz da. daha uzaklardayım ben, onları düşünüyorum. yoksa galatasaray, fenerbahçe ve beşiktaş'ın altyapı konusunda bir çağ ötesindedir. -

    florya'nın kokusu galatasaray'ın geleneğidir aslında. kulübün başındaki isimler değişse de, politika değişmez. galatasaray her zaman kiralar. kimi, neyi, nereye kiraladığını bilmeden, sadece kiralar.

    galatasaray 'kiralık futbolcu' politikasını değiştirmelidir. özgürcan'ı, alparslan'ı, serdar'ı, aydın'ı, serkan'ı, semih'i takımdan yollarken; yolladığı takımları incelemelidir. ingiltere premier league'de nasıl ki transfer olma konusunda 'milli' bir kota varsa, galatasaray'da oyuncuların kiralık olarak verdiği takımlardan bir garanti istemelidir.

    galatasaray, kiralık olarak vereceği oyuncuların gideceği takımların da fizibilitesini iyi yapmalıdır. dört stoperi olan gaziantepspor'a semih kaya verilmemelidir. santrforu olmayan takıma serkan çalık verilmeli, cesareti olan teknik adama aydın yılmaz teslim edilmelidir.

    futbolcu oynayacak, futbolcu oynamadıktan sonra galatasaray ya da gaziantepspor kulübesinde beklemesinin bir anlamı yok, bu döngü kimseye bir şey kazandırmaz. şu ana kadar da kazandırmadı.

    sınırsız ham maddenin bulunduğu galatasaray altyapısı, bir tek kiralık olarak yolladığı arda turan'ın geri dönüşünden verim alabiliyorsa, bu yavan politikasında bir takım radikal değişiklikler yapmalı, kulübe maksimum fayda getirebilecek reformların altına imza atmalıdır. bu bir istek değil, artık bir zorunluktur.

    frank rijkaard'ın başkalaşması konusu var bir de... türkiye'yi 'anlamamış', tanımamış bir rijkaard, santrforu olmayan galatasaray'ı paf takımı'nın santrforu cem sultan'ı alarak takviye ederdi.

    arda'dan santrfor yaratmak yerine, bu mevkiinin özelliklerini doğduğundan bu yana bünyesinde barından bir oyuncuyu o bölgede denerdi, kadrosuna alırdı, şans verirdi...

    bu oyuncunun santrfor yokluğunda kadroya alınması galatasaray'ın imajı, frank rijkaard'ın olaya bakış açısı, genç bir oyuncunun takıma kazandırılması, diğer genç oyuncuların motivasyonlarının arttırılması açısından büyük bir önem taşıyordu. biraz yüreklendirmek lazım, biraz şans vermek, biraz gurur okşamak ve biraz mantaliteyi korumak.

    uğur uçar'ın sakatlanması durumunda saha içerisinde yapılacak minik bir hamle ile en az iki futbolcu o mevkiide görev alabilecek durumdayken; kulübende serkan kurtuluş yerine kullanabileceğin, imaj tazeleyebileceğin cem sultan'ın olması frank rijkaard ve neeskens ikilisini bir adım daha öteye taşır.

    bir başka deyişle o çok övündüğümüz altyapı, santrforsuz can çekişen galatasaray'a bir genci armağan edemiyorsa, işte asıl mesele budur...

    --- alıntı ---

    rijkaard hakkında saçma sapan yapılan eleştirilerden çok farklı, değişik bir pencereden bakıp güzel bir eleştiri getirmiş fatih şamlıoğlu son yazısında.. okumaya değer..
App Store'dan indirin Google Play'den alın