5456
hakkında a takım kadrosunun içini boşalttığı, seçimleri iptal ederek galatasaray'ın bir ayını yediği, tff'ye iyi niyetli dediği eleştirileri yapılan bir önceki yönetimimiz. gelin bu eleştirilerin ne kadar iyi niyetli olduğunu irdeleyim:
1. "kadronun içini boşalttı!"
geldiğinde muslera, mariano, maicon, serdar, linnes, fernando, garry, ndiaye, belhanda, feghouli, gomis ilk 11'i varmış. bakalım... muslera hala kalede. mariano teknik heyetin isteği doğrultusunda gönderildi, gönderilmese bugün 35 yaşındaydı. maicon yine teknik heyetin beğenmediği için teneke bağlanarak gönderildi. serdar bizzat fatih terim tarafından resmen kovuldu. linnes kadrodayken bile teknik heyet tarafından lisansı çıkarılmayan bir oyuncu. fernando ligde son sezon sadece 22 maçta forma giyebilmiş, sakatlık sorunu yüzünden ilallah ettiren futbolcumuzdu, bugün devam etse 34 yaşındaydı. garry 10.5m $'a, ndiaye 16.5m €'ya satıldı, şuanda geri gelseler isteyecek bir kişi bile tanımıyorum. belhanda'ya da 10m € civarı teklif gelmesine rağmen terim'in zoruyla satışı engellendi, onun sonu da diğerlerinden farklı olmadı, şuan adana demirspor seviyesinde. feghouli bugün hala kadromuzda, gözünün içine bakıyoruz gitsin diye. gomis yine teknik heyet tarafından, geriye gelip oyuna katılamadığı için beğenilmiyordu, 6.5m €'ya satıldı, 10 gün sonra 36 yaşına girecek.
bugünkü 11'imiz ise; -feghouli içinin boşaltıldığı iddia edilen kadrodan kalan oyuncu olduğu için beğenildiğini anlıyorum- muslera, sol bek, marcao, luyindama, yedlin, taylan, emre kılınç, feghouli, kerem, babel, mohamed'den oluşuyor. yedeklerde de alternatiflerimiz mevcut, önceki kadromuzda 12. bir isim yazmakta bile zorlanıyorduk. bir sol bek transfer etsek çok daha potansiyelli bir 11'imiz olacak. ayrıca yedlin'in yerine sağ bek, babel'in yerine de bir kanat alsanız toplam 3 adet transferle ilk 11 bence eksiksiz hale geliyor.
2. "seçimi iptal ettiler, bilmem kaç ayımızı çaldılar!"
aynı tarihte fenerbahçe'nin de seçimi olacakken onların seçimi de pandemi dolayısıyla ertelenmiş ancak hala kimseyi gerçekten 29 mayıs'ta seçim yapılamayacağı konusunda ikna etmeye yetmemiş.
https://www.sozcu.com.tr/...h-aciklandi-6437614/
bu yüzden de seçim mecburiyetten "20 gün" ertelenmiş. erteleme ve iptal etme arasında da yeni adayların seçime girebilmesi dışında bir fark yok, bunun da herkes farkında zaten. buna itiraz edenlerin tek derdi mustafa cengiz yönetiminin temsiliyetini engellemek olduğu için bu konuda çok da konuşulacak bir şey olduğunu düşünmüyorum.
3. "tff'ye iyi niyetli dedi!"
tff'ye iyi niyetli dediği basın toplantısını izlemiştim. isteyen internette bulabilir, linkini aramadım, kusura bakmayın. o basın toplantısında şuna benzer bir ifade de eklemişti: "ancak onlardan da başka bir konuda bir karar bekliyorum, o yüzden onlara bir şey söylemek istemiyorum, o konuda da baya geç kaldılar, oyalandığımızı hissediyoruz". burada benim anladığım kadarıyla kastettiği 59 öncesi şampiyonluklardı. yani klasik mustafa cengiz tarzı. bir yandan övüyor bir yandan da istediğini almak için sopayı gösteriyor. mustafa cengiz her eleştirisinde bu kendine has tarzıyla konuştu bugüne kadar. bu tarzından rahatsız olan birçok taraftarımız var, hepsine de saygı duyuyorum. özellikle hastalığından sonra gaf rekorları kırdı, bunun ben de farkındayım. ancak olayı sadece "tff'ye iyi niyetli dediler" boyutuna indirgemenin de haksızlık olduğunu düşünüyorum. bu yapılan gerçekleri görmek değil, görmek istenileni görmek oluyor.
1. "kadronun içini boşalttı!"
geldiğinde muslera, mariano, maicon, serdar, linnes, fernando, garry, ndiaye, belhanda, feghouli, gomis ilk 11'i varmış. bakalım... muslera hala kalede. mariano teknik heyetin isteği doğrultusunda gönderildi, gönderilmese bugün 35 yaşındaydı. maicon yine teknik heyetin beğenmediği için teneke bağlanarak gönderildi. serdar bizzat fatih terim tarafından resmen kovuldu. linnes kadrodayken bile teknik heyet tarafından lisansı çıkarılmayan bir oyuncu. fernando ligde son sezon sadece 22 maçta forma giyebilmiş, sakatlık sorunu yüzünden ilallah ettiren futbolcumuzdu, bugün devam etse 34 yaşındaydı. garry 10.5m $'a, ndiaye 16.5m €'ya satıldı, şuanda geri gelseler isteyecek bir kişi bile tanımıyorum. belhanda'ya da 10m € civarı teklif gelmesine rağmen terim'in zoruyla satışı engellendi, onun sonu da diğerlerinden farklı olmadı, şuan adana demirspor seviyesinde. feghouli bugün hala kadromuzda, gözünün içine bakıyoruz gitsin diye. gomis yine teknik heyet tarafından, geriye gelip oyuna katılamadığı için beğenilmiyordu, 6.5m €'ya satıldı, 10 gün sonra 36 yaşına girecek.
bugünkü 11'imiz ise; -feghouli içinin boşaltıldığı iddia edilen kadrodan kalan oyuncu olduğu için beğenildiğini anlıyorum- muslera, sol bek, marcao, luyindama, yedlin, taylan, emre kılınç, feghouli, kerem, babel, mohamed'den oluşuyor. yedeklerde de alternatiflerimiz mevcut, önceki kadromuzda 12. bir isim yazmakta bile zorlanıyorduk. bir sol bek transfer etsek çok daha potansiyelli bir 11'imiz olacak. ayrıca yedlin'in yerine sağ bek, babel'in yerine de bir kanat alsanız toplam 3 adet transferle ilk 11 bence eksiksiz hale geliyor.
2. "seçimi iptal ettiler, bilmem kaç ayımızı çaldılar!"
aynı tarihte fenerbahçe'nin de seçimi olacakken onların seçimi de pandemi dolayısıyla ertelenmiş ancak hala kimseyi gerçekten 29 mayıs'ta seçim yapılamayacağı konusunda ikna etmeye yetmemiş.
https://www.sozcu.com.tr/...h-aciklandi-6437614/
bu yüzden de seçim mecburiyetten "20 gün" ertelenmiş. erteleme ve iptal etme arasında da yeni adayların seçime girebilmesi dışında bir fark yok, bunun da herkes farkında zaten. buna itiraz edenlerin tek derdi mustafa cengiz yönetiminin temsiliyetini engellemek olduğu için bu konuda çok da konuşulacak bir şey olduğunu düşünmüyorum.
3. "tff'ye iyi niyetli dedi!"
tff'ye iyi niyetli dediği basın toplantısını izlemiştim. isteyen internette bulabilir, linkini aramadım, kusura bakmayın. o basın toplantısında şuna benzer bir ifade de eklemişti: "ancak onlardan da başka bir konuda bir karar bekliyorum, o yüzden onlara bir şey söylemek istemiyorum, o konuda da baya geç kaldılar, oyalandığımızı hissediyoruz". burada benim anladığım kadarıyla kastettiği 59 öncesi şampiyonluklardı. yani klasik mustafa cengiz tarzı. bir yandan övüyor bir yandan da istediğini almak için sopayı gösteriyor. mustafa cengiz her eleştirisinde bu kendine has tarzıyla konuştu bugüne kadar. bu tarzından rahatsız olan birçok taraftarımız var, hepsine de saygı duyuyorum. özellikle hastalığından sonra gaf rekorları kırdı, bunun ben de farkındayım. ancak olayı sadece "tff'ye iyi niyetli dediler" boyutuna indirgemenin de haksızlık olduğunu düşünüyorum. bu yapılan gerçekleri görmek değil, görmek istenileni görmek oluyor.
