9
galatasaray sözlük scout ekibinin kırmızı çizgisi. menajerlik oyunlarında, ferencvaros'dan 700 bin euro ya aldığın, 200 bin euro maaş verdiğin çocuk yaşta futbolcuyu iki sene sonra 25 milyon euro'ya avrupa devlerine çakmak bilgisayar başında bile olsa çok keyifli ama hayat öyle değil. yaş 21 olduğununda, alman ve ingiliz ikinci lig kulüpleri dahi senden daha önde oluyorlar günümüz futbolunda. o vakit, ya henüz tam olmamış oyuncu alacaksın ya da avrupalı scoutların belli süzgeçlerine takılan, hala soru işareti olarak gördükleri potansiyeller üzerine kumar oynayacaksın. o da değilse, kontratının son yılına giren, 30 una merdiven dayamış oyunculara yöneleceksin. üçüncü bir seçenek yok. kafamdaki kadro mühendisliği daima şöyledir; genç, gelecek vaadeden potansiyelli türk oyuncuların çevresini, en azından omurgasını kaliteli ve tecrübeli yabancı oyunculardan inşa etmek. uefa kupasının şifresi de buydu zaten. son olarak şunu söylemek isterim; bundan yaklaşık 5 sezon öncesinde, bugün lille'de şampiyonluğun kilit isimlerinden olmuş portekizli savunma oyuncusu jose fonte ismine çok kafa yoruyordum. o zamanlar premier lig'den ayrılacaktı ve 32 yaşındaydı. yaşına göre oldukça da diri, tecrübeli bir oyuncuydu. biz brezilya liginde oynayan 29 yaşındaki maicon'u 8 milyon euro ya alırken, 32 yaşındaki fonte, 5,5 milyon euro ya çin'e transfer olmuştu. bugün benzer bir şey olsa ve 32 yaşındaki adama 5 milyon euro versek ghezzal gibi adamları yaşı ve maaşı için istemeyen taraftar herhalde o kulüp binasını yıkardı. fakat gelinen noktada da 38 yaşındaki fonte, neymar'ın, mbappe'nin olduğu ligde şampiyon olurken biz hala savunma tandemini bir türlü oturtamadık. kısaca, doğru oyuncuya gidersen, doğru bir takım mühendisliği ortamında yaşın pek bir önemi kalmayabilir. dünyanın hali hazırdaki en iyi 10 oyuncusunun 8 inin 30 yaş ve üstü olduğu unutulmasın.