421
haftalar sonra doğan boşluk sebebiyle basketbol yazma imkanım oldu. sabahın köründe hazırladım kahvemi, uzattım bacaklarımı ve başladım klavyeyi tıkırdatmaya, hayırlısı bakalım.
biriniz de demiyor ki "basketbolun cennetinde neler oluyor" diye. :(
öncelikle şunu belirtmem lazım ki bu yaz döneminde korktuğum başa gelmedi; hatta avrupa basketbolunu sevenlerin komple korktuğu olarak revize edebilirim ifadeyi. her sezonun sonunda birçoklarının tecrübe ettiği üzere avrupa'daki kaliteli oyuncuların nba'e göçü olur ve bunun sonucunda da euroleague öyle ya da böyle güç kaybeder(di). sonra her şey sil baştan vesaire. bu yaz ise geçtiğimiz sezonun her alanda mvp'si olan vasilije micic kardeşimiz anadolu efes'te kaldı, ilaveten bir sürpriz olmaz ise shane larkin de efes'te kalacak. açıkçası ben bu ikiliden birinin nba yapmasına kesin gözle bakıyor idim lakin şu an için görünen shane + vasa duosunun bozulmayacağı (larkin'in yüksek ihtimalle efes'te kalacağının kaynağı litvanyalı basketbol medyacısı donatas urbonas, podcast'inde söylemiş idi).
boğazın karşı tarafındaki ezeli rakibimiz ne yazık ki epey iyi bi' kadro kurdu. elde avuçta ne kadar faydasız varsa yolları ayırdılar, üstüne yabancı ve yerli, sezonun iyilerini teker teker topladılar. kadro mühendisliği yalnızca iyi isimleri seçmek değildir, aynı zamanda o armoniyi de sağlayabilmektir. maurizio gherardini'yle igor kokoskov'un bu noktada son derece başarılı bir süreç geçirdiğini düşünüyorum. güncel kadro için:
https://www.euroleague.net/...amp;seasoncode=E2021
kokoskov demişken; adam her an fb beko'yu satıp dallas mavericks teknik kadrosuna dahil olabilir:
https://twitter.com/.../1416584001666441216
kokoskov'un geçtiğimiz sezon özelinde oldukça başarılı olduğunu düşünüyorum. o kadroya euroleague playoff'u oynatmak listeye atılmış bir tiktir. kendisinin mavs'e gidişi fb beko için büyük kayıp olur. yeri ancak andrea trinchieri gibi bir isimle dolabilir lakin o da şu noktada bayern münih'i bırakmayacaktır zira bayern de tüm sezon yapılanmasını trinchieri'nin kararları doğrultusunda planladı. şahsi fikrim aleksandar djordjevic zu fb beko olacağı yönünde.
beni asıl heyecanlandıran takımların* başında real madrid baloncesto geliyor esasen. geçtiğimiz sezon onca sakata ve sıkıntıya rağmen pablo laso'nun nefis coaching'iyle beraber playoff'larda şampiyon efes'i neredeyse eliyorlardı bilindiği üzere. real madrid denince akla hep şatafatlı bütçeler gelir, bir yerde doğrudur da bu düşünce; ancak paranın yanında real madrid basketbolda bir ekol ve bunu aşağıdan oyuncu çıkararak ve/veya başarılı scouting hamleleriyle sağlıyor. carlos alocen ve usman garuba bu fikrin iki bariz kere bariz kanıtı zaten. laso özellikle garuba'dan ilk 5 oyuncusu yarattı geçtiğimiz sezon ve garuba sadece 19 yaşında. alperen şengün'ün de nba yapmadan önce en azından 1 sezon euroleague basketbolunu tatmasını isterdim açıkçası, garuba'nın yaşadığı tecrübeyle yoğrulması daha doğru olurdu sanki ama kendi tercihidir elbette, saygı duyuyorum. real madrid'e dönersem, "ne var yani bu kadar abartacak" mı dediniz? bence demediniz ama dediğinizi varsaydım; 25'lik fransız milli pivot guerschon yabusele, geçtiğimiz sezon lokomotiv kuban'da şahane bir dönem geçiren 26'lık guard nigel williams-goss (ki larkin'in olası ayrılığı sonrası için efes'e yakıştırdığım iki adamdan biriydi wade baldwin ile birlikte), bir diğer fransız milli pivot vincent poirier (27'sinde, nba patentli, sezon bitmeden imzalar atılmıştı) ve son olarak goss-sergio llull ikilisini rotasyonda rahatlatacak olan bir başka fransız thomas heurtel (o artık bir veteran, 32'sinde, yıllaaar yıllar); real madrid'in ana oyuncu rotasyonu kağıt üstünde son derece dominant duruyor, laso'nun bunu pratiğe dökeceğinden de kuşkum yok. yalnız paragrafı klaveyeye alırken dikkatimi çekti de, takımda 4 fransız var, neredeyse ispanyol oyuncu sayısı kadar. işte avrupa birliği'nin birleştirici gücü, ne alakaysa. :(
efes'imizin geçtiğimiz sezon normal sezonda iki ve finalde bir kez olmak üzere toplamda üç maçta da patates ettiği fc barcelona lassa'ya da kenarından değineyim sertaç şanlı için, biliyorum ki kendisi bu entry'i okuyor* - muazzam bir kadro şişkinliği vardı barça'da, önüne geleni topladıklarından yıllarca kadro şişmişti de şişmişti lakin bu sezon amiyane tabirle tüm safralardan kurtuldular ve yalnızca 1 üst düzey eklemeyle işi bitirdiler, şu an için. sertaç dışında herhangi bir transfer yaptırmadı sarunas jasikevicius, gerek de yok zaten. oyuncu grubu kafadan final four'a yazılacak bir ekip. küçücük bir ihtimal size'lı bir forvete gitme durumları olabilir fakat mevcut piyasada böyle bir isim var mı bilemedim. zalgiris kaunas'ın genç yeteneği rokas jokubaitis yazılıyor şu sıralar barça için ama ne derece katkı sunar mevcut barça yapısında soru işareti. nba falan deniyor jokubaitis için de, daha çok erken yahu. öte yandan bir nebze forvet açığı olan barça'nın adam hanga'yla yolları neden ayırdığını, saras'ın hanga'dan neden bu kadar çabuk vazgeçtiğini anlamadım (yukarıdaki real madrid paragrafında atladığımı fark ettim şu an, hanga zu real madrid). sertaç özelinde ise barça için büyük kazanım. bence avrupa basketbolundaki en iyi birkaç pivottan birine dönüştü sertaç son 1,5 yıl içinde. şutu bu kadar temiz olan başka bir 5 numara olarak aklıma sadece cska moskova'nın alman uzunu johannes voigtmann geliyor, gerçi çeska kendisini daha çok 4 olarak kullanıyor lakin yine de bir uzun voigtmann. sertaç'a dönersem, efes adına ciddi bir kayıp oldu. hem bu kadar iyi hem de türk statüde olan bir ismin yokluğu birtakım rotasyon tercihlerinin değişmesine sebep olacaktır efes'te.
entry'nin sonlarına doğru kenarından çeska'ya da sarkıntılık yapayım.
aleksey şved eklemesi, marius grigonis transferi, nikola milutinov'un iyileşmesi derken bayağı bayağı toparladılar kadroyu. mike james'in ayrılışı sonrası will clyburn fazla yalnız kalıyordu bazı maç içi sekanslarında, bu açıdan özellikle grigonis + şved ikilisi bilhassa clutch anlarda dimitris itoudis'in işini kolaylaştıracaktır.
işbu entry'i bu noktaya kadar okuduysanız 2022 euroleague f4'unda (berlin'de düzenlenecek) yer alabilecek 5 takım hakkında bilgi sahibi oldunuz. açıkçası bu 5 ekip dışındaki ekiplere pek şans vermiyorum kendi perspektifimde, buna olimpia milano ve zenit st. petersburg* da dahil. geçtiğimiz sezonun beklentileri aşırı miktarda aşan takımı bayern çok güç kaybetti, baskonia da hakeza önemli parçalarını yitirdi falan fişman. yine de büyük konuşmamak lazım tabii, neler oldu/oluyor/olacak şu organizasyonda daha neler...
şu ana kadar tıkırdattıklarım tamamen güncel durumla alakalıydı. portreyi değiştirebilecek bazı isimler var ve bu isimler an itibarıyla boşta. listeler şu şekilde (bazıları -misal şved- listelerden çıktı):
https://www.eurohoops.net/...-en-iyi-10-oyuncu/3/
https://www.eurohoops.net/...0-avrupali-oyuncu/2/
özellikle avrupa tandanslı takımsızlar bir ikisi haricinde gittikleri takımlara ciddi seviye atlatabilir, atlatır. bu açıdan tercihleri epey belirleyici olacak. diğer taraftan larkin gibi birçok oyuncunun 15 ağustos'a kadar nba çıkış hakkına sahip olduklarını belirtmem lazım, henüz yüzde yüz netliklerden bahsedemiyoruz.
son olarak, yeni euroleague sezonunda as monaco basket ile unics kazan'ın yerinde partizan ile virtus bologna'nın yer almasını çok isterdim. her iki takım da yaptıkları yatırımlarla, kurdukları kadrolarla, mazileriyle euroleague'i çok hak ediyorlar. keşke oraya bir de benetton treviso'yu ekleyebilsek ama o iş yaş maalesef. :(
biriniz de demiyor ki "basketbolun cennetinde neler oluyor" diye. :(
öncelikle şunu belirtmem lazım ki bu yaz döneminde korktuğum başa gelmedi; hatta avrupa basketbolunu sevenlerin komple korktuğu olarak revize edebilirim ifadeyi. her sezonun sonunda birçoklarının tecrübe ettiği üzere avrupa'daki kaliteli oyuncuların nba'e göçü olur ve bunun sonucunda da euroleague öyle ya da böyle güç kaybeder(di). sonra her şey sil baştan vesaire. bu yaz ise geçtiğimiz sezonun her alanda mvp'si olan vasilije micic kardeşimiz anadolu efes'te kaldı, ilaveten bir sürpriz olmaz ise shane larkin de efes'te kalacak. açıkçası ben bu ikiliden birinin nba yapmasına kesin gözle bakıyor idim lakin şu an için görünen shane + vasa duosunun bozulmayacağı (larkin'in yüksek ihtimalle efes'te kalacağının kaynağı litvanyalı basketbol medyacısı donatas urbonas, podcast'inde söylemiş idi).
boğazın karşı tarafındaki ezeli rakibimiz ne yazık ki epey iyi bi' kadro kurdu. elde avuçta ne kadar faydasız varsa yolları ayırdılar, üstüne yabancı ve yerli, sezonun iyilerini teker teker topladılar. kadro mühendisliği yalnızca iyi isimleri seçmek değildir, aynı zamanda o armoniyi de sağlayabilmektir. maurizio gherardini'yle igor kokoskov'un bu noktada son derece başarılı bir süreç geçirdiğini düşünüyorum. güncel kadro için:
https://www.euroleague.net/...amp;seasoncode=E2021
kokoskov demişken; adam her an fb beko'yu satıp dallas mavericks teknik kadrosuna dahil olabilir:
https://twitter.com/.../1416584001666441216
kokoskov'un geçtiğimiz sezon özelinde oldukça başarılı olduğunu düşünüyorum. o kadroya euroleague playoff'u oynatmak listeye atılmış bir tiktir. kendisinin mavs'e gidişi fb beko için büyük kayıp olur. yeri ancak andrea trinchieri gibi bir isimle dolabilir lakin o da şu noktada bayern münih'i bırakmayacaktır zira bayern de tüm sezon yapılanmasını trinchieri'nin kararları doğrultusunda planladı. şahsi fikrim aleksandar djordjevic zu fb beko olacağı yönünde.
beni asıl heyecanlandıran takımların* başında real madrid baloncesto geliyor esasen. geçtiğimiz sezon onca sakata ve sıkıntıya rağmen pablo laso'nun nefis coaching'iyle beraber playoff'larda şampiyon efes'i neredeyse eliyorlardı bilindiği üzere. real madrid denince akla hep şatafatlı bütçeler gelir, bir yerde doğrudur da bu düşünce; ancak paranın yanında real madrid basketbolda bir ekol ve bunu aşağıdan oyuncu çıkararak ve/veya başarılı scouting hamleleriyle sağlıyor. carlos alocen ve usman garuba bu fikrin iki bariz kere bariz kanıtı zaten. laso özellikle garuba'dan ilk 5 oyuncusu yarattı geçtiğimiz sezon ve garuba sadece 19 yaşında. alperen şengün'ün de nba yapmadan önce en azından 1 sezon euroleague basketbolunu tatmasını isterdim açıkçası, garuba'nın yaşadığı tecrübeyle yoğrulması daha doğru olurdu sanki ama kendi tercihidir elbette, saygı duyuyorum. real madrid'e dönersem, "ne var yani bu kadar abartacak" mı dediniz? bence demediniz ama dediğinizi varsaydım; 25'lik fransız milli pivot guerschon yabusele, geçtiğimiz sezon lokomotiv kuban'da şahane bir dönem geçiren 26'lık guard nigel williams-goss (ki larkin'in olası ayrılığı sonrası için efes'e yakıştırdığım iki adamdan biriydi wade baldwin ile birlikte), bir diğer fransız milli pivot vincent poirier (27'sinde, nba patentli, sezon bitmeden imzalar atılmıştı) ve son olarak goss-sergio llull ikilisini rotasyonda rahatlatacak olan bir başka fransız thomas heurtel (o artık bir veteran, 32'sinde, yıllaaar yıllar); real madrid'in ana oyuncu rotasyonu kağıt üstünde son derece dominant duruyor, laso'nun bunu pratiğe dökeceğinden de kuşkum yok. yalnız paragrafı klaveyeye alırken dikkatimi çekti de, takımda 4 fransız var, neredeyse ispanyol oyuncu sayısı kadar. işte avrupa birliği'nin birleştirici gücü, ne alakaysa. :(
efes'imizin geçtiğimiz sezon normal sezonda iki ve finalde bir kez olmak üzere toplamda üç maçta da patates ettiği fc barcelona lassa'ya da kenarından değineyim sertaç şanlı için, biliyorum ki kendisi bu entry'i okuyor* - muazzam bir kadro şişkinliği vardı barça'da, önüne geleni topladıklarından yıllarca kadro şişmişti de şişmişti lakin bu sezon amiyane tabirle tüm safralardan kurtuldular ve yalnızca 1 üst düzey eklemeyle işi bitirdiler, şu an için. sertaç dışında herhangi bir transfer yaptırmadı sarunas jasikevicius, gerek de yok zaten. oyuncu grubu kafadan final four'a yazılacak bir ekip. küçücük bir ihtimal size'lı bir forvete gitme durumları olabilir fakat mevcut piyasada böyle bir isim var mı bilemedim. zalgiris kaunas'ın genç yeteneği rokas jokubaitis yazılıyor şu sıralar barça için ama ne derece katkı sunar mevcut barça yapısında soru işareti. nba falan deniyor jokubaitis için de, daha çok erken yahu. öte yandan bir nebze forvet açığı olan barça'nın adam hanga'yla yolları neden ayırdığını, saras'ın hanga'dan neden bu kadar çabuk vazgeçtiğini anlamadım (yukarıdaki real madrid paragrafında atladığımı fark ettim şu an, hanga zu real madrid). sertaç özelinde ise barça için büyük kazanım. bence avrupa basketbolundaki en iyi birkaç pivottan birine dönüştü sertaç son 1,5 yıl içinde. şutu bu kadar temiz olan başka bir 5 numara olarak aklıma sadece cska moskova'nın alman uzunu johannes voigtmann geliyor, gerçi çeska kendisini daha çok 4 olarak kullanıyor lakin yine de bir uzun voigtmann. sertaç'a dönersem, efes adına ciddi bir kayıp oldu. hem bu kadar iyi hem de türk statüde olan bir ismin yokluğu birtakım rotasyon tercihlerinin değişmesine sebep olacaktır efes'te.
entry'nin sonlarına doğru kenarından çeska'ya da sarkıntılık yapayım.
aleksey şved eklemesi, marius grigonis transferi, nikola milutinov'un iyileşmesi derken bayağı bayağı toparladılar kadroyu. mike james'in ayrılışı sonrası will clyburn fazla yalnız kalıyordu bazı maç içi sekanslarında, bu açıdan özellikle grigonis + şved ikilisi bilhassa clutch anlarda dimitris itoudis'in işini kolaylaştıracaktır.
işbu entry'i bu noktaya kadar okuduysanız 2022 euroleague f4'unda (berlin'de düzenlenecek) yer alabilecek 5 takım hakkında bilgi sahibi oldunuz. açıkçası bu 5 ekip dışındaki ekiplere pek şans vermiyorum kendi perspektifimde, buna olimpia milano ve zenit st. petersburg* da dahil. geçtiğimiz sezonun beklentileri aşırı miktarda aşan takımı bayern çok güç kaybetti, baskonia da hakeza önemli parçalarını yitirdi falan fişman. yine de büyük konuşmamak lazım tabii, neler oldu/oluyor/olacak şu organizasyonda daha neler...
şu ana kadar tıkırdattıklarım tamamen güncel durumla alakalıydı. portreyi değiştirebilecek bazı isimler var ve bu isimler an itibarıyla boşta. listeler şu şekilde (bazıları -misal şved- listelerden çıktı):
https://www.eurohoops.net/...-en-iyi-10-oyuncu/3/
https://www.eurohoops.net/...0-avrupali-oyuncu/2/
özellikle avrupa tandanslı takımsızlar bir ikisi haricinde gittikleri takımlara ciddi seviye atlatabilir, atlatır. bu açıdan tercihleri epey belirleyici olacak. diğer taraftan larkin gibi birçok oyuncunun 15 ağustos'a kadar nba çıkış hakkına sahip olduklarını belirtmem lazım, henüz yüzde yüz netliklerden bahsedemiyoruz.
son olarak, yeni euroleague sezonunda as monaco basket ile unics kazan'ın yerinde partizan ile virtus bologna'nın yer almasını çok isterdim. her iki takım da yaptıkları yatırımlarla, kurdukları kadrolarla, mazileriyle euroleague'i çok hak ediyorlar. keşke oraya bir de benetton treviso'yu ekleyebilsek ama o iş yaş maalesef. :(