4580
galatasaray futbol takımında teknik direktör fatih terim'in oynattığı sistemde yeri bulunmayan futbolcu.
emre akbaba merkez orta saha değil, kanat oyuncusu değil, forvet değil, ön libero zaten haşa çarpılırız.
emre akbaba 10 numara pozisyonundan sola doğru açılarak merkezdeki stoperlerden birisini kendisini takip etmesini sağlayarak merkezdeki oyuncuyla birlikte soldan içe kat eden kanat oyuncusuna alan açar. ya da rakip eğer ki açık oynuyorsa yani iki stoper ya da stoper - bek arası açıklık veriyorsa size rakibiniz (half space dedikleri dalga oluyor bu da işte, halbuki boşluk ya) buraya kaçarak kaleye en kısa sürede ulaşıp bitirici vuruşu yapmaya çalışır.
öncelikle bizde 10 numara pozisyonu yok, ön libero var merkez orta saha var kanat var 2 adet ve forvet var. emre buradan en sağlıklı merkez orta sahada oynayabilir, birincil işini yapmak için de ikincil işini yapmak için de çok derinde kalıyor. daha önde olması lazım, öne çıkarsan istediği yere bu sefer orta saha kurgundan feragat ediyorsun ve savunma zaafları başlıyor.
ikincisi türkiye'de oynadığımız (önceleri 34'dü şimdi kaç olacak bilemiyorum) maçların neredeyse tamamında rakip bizi 5'li hatta yeri geliyor 6'lı savunuyor. yani o half space boşluğunu bırak herhangi bir boşluk bulamıyoruz. yani bırakın emre'yi o alana kaçırmayı, biz o alandan top gönderip forvetimizi pozisyona sokamıyoruz.
bu etmenler düşünüldüğünde emre akbaba ile sözleşme imzalamamız her iki taraf için de kötüdür. emre için kötü çünkü bu sistemde, düzende oynayabilecek kadar gelişmedi ve oynamadığı için mutsuz oluyor, oynuyor kötü oynayıp tepki görüp mutsuz oluyor. bizim için de kötü çünkü işimize yaramayan, kullanamadığımız bir oyuncu için para ödüyoruz ki bu dönemde kuruş hesabı bile yapmamız gerekecekken.
emre doğru sistemde doğru oyuncu olabilir ancak yanlış sistemde yanlış oyuncudur. bizim sistemimize göre de yanlış oyuncudur. bu sorunlu birlikteliği uzatmamak her iki tarafın da yüzünü güldürür.
emre akbaba merkez orta saha değil, kanat oyuncusu değil, forvet değil, ön libero zaten haşa çarpılırız.
emre akbaba 10 numara pozisyonundan sola doğru açılarak merkezdeki stoperlerden birisini kendisini takip etmesini sağlayarak merkezdeki oyuncuyla birlikte soldan içe kat eden kanat oyuncusuna alan açar. ya da rakip eğer ki açık oynuyorsa yani iki stoper ya da stoper - bek arası açıklık veriyorsa size rakibiniz (half space dedikleri dalga oluyor bu da işte, halbuki boşluk ya) buraya kaçarak kaleye en kısa sürede ulaşıp bitirici vuruşu yapmaya çalışır.
öncelikle bizde 10 numara pozisyonu yok, ön libero var merkez orta saha var kanat var 2 adet ve forvet var. emre buradan en sağlıklı merkez orta sahada oynayabilir, birincil işini yapmak için de ikincil işini yapmak için de çok derinde kalıyor. daha önde olması lazım, öne çıkarsan istediği yere bu sefer orta saha kurgundan feragat ediyorsun ve savunma zaafları başlıyor.
ikincisi türkiye'de oynadığımız (önceleri 34'dü şimdi kaç olacak bilemiyorum) maçların neredeyse tamamında rakip bizi 5'li hatta yeri geliyor 6'lı savunuyor. yani o half space boşluğunu bırak herhangi bir boşluk bulamıyoruz. yani bırakın emre'yi o alana kaçırmayı, biz o alandan top gönderip forvetimizi pozisyona sokamıyoruz.
bu etmenler düşünüldüğünde emre akbaba ile sözleşme imzalamamız her iki taraf için de kötüdür. emre için kötü çünkü bu sistemde, düzende oynayabilecek kadar gelişmedi ve oynamadığı için mutsuz oluyor, oynuyor kötü oynayıp tepki görüp mutsuz oluyor. bizim için de kötü çünkü işimize yaramayan, kullanamadığımız bir oyuncu için para ödüyoruz ki bu dönemde kuruş hesabı bile yapmamız gerekecekken.
emre doğru sistemde doğru oyuncu olabilir ancak yanlış sistemde yanlış oyuncudur. bizim sistemimize göre de yanlış oyuncudur. bu sorunlu birlikteliği uzatmamak her iki tarafın da yüzünü güldürür.