15
takımda kalınca hepsinin yıldıza dönüşeceğini düşünen taraftarlar tarafından popülist olmakla, düşman olmakla suçlanan, hatta başka takım tutması salık verilen taraftarlardır. öncelikle herkesin fikrine saygı duyulması, sonrasında sebep-sonuç örgüsünün açıklanarak fikirlerin tartışılması taraftarıyım.
takımdan gidince bir halt olur olmaz meselesine bence hiç girmeyelim. takımda kalıp bir halt olan son altyapı oyuncumuzu söyleyebilir misiniz? tüketim toplumunun nirvanasını yaşarken, hangi oyuncumuza sahip çıkıp arkasında duruyoruz? altyapı oyuncusunu geçtim, hangi a takım oyuncumuzu ilk kötü maçından sonra gömmüyoruz?
bu sözlükte en çok yapmayı sevdiğim şey gömülen veya övülen bir futbolcunun geçmiş haftalardaki entrylerini okumak*. 2 maç önce gömülen halil ibrahim dervişoğlu, 2 maç sonra yeni messi veya fakir silvası olabiliyor.
bartuğ özelinde gitmek istemesinin nedenlerine bakmak lazım. z kuşağı diye tabir ettiğimiz gençlerden metin oktay, fatih terim olmalarını beklememeliyiz. bu nesil aidiyet duygusu az, özgürlüğüne düşkün ve özgüveni yüksek bireyler olarak tanımlanıyor. iş hayatında bile bu kuşağın 8-10 farklı iş-firma deneyimi yaşaması bekleniyor. dolayısı ile daha 18 yaşında menajer oyuncağı olmuş diyerek olayı basite indirgemektense, bu gençlere daha net ifadelerle bir gelecek projeksiyonu çizmemiz gerekiyor. kendimi bartuğ yerine koyduğumda, takım içinde bana bir gelecek olmadığını düşünmek çok normal geliyor. başta da söylediğim gibi en son hangi oyuncumuzu alt yapıdan çıkarıp takıma monte edebildik? ama diğer tarafta yurt dışına çıkıp başarılı olan merih demiral örneği var mesela. herkes mustafa kapı, ömer faruk örneği veriyor ama kimse hayal kurarken olumsuz örnekler üzerinden ilerlemez. eminim ki bartuğ da bu perspektiften olaya bakıyordur.
takımdan gidince bir halt olur olmaz meselesine bence hiç girmeyelim. takımda kalıp bir halt olan son altyapı oyuncumuzu söyleyebilir misiniz? tüketim toplumunun nirvanasını yaşarken, hangi oyuncumuza sahip çıkıp arkasında duruyoruz? altyapı oyuncusunu geçtim, hangi a takım oyuncumuzu ilk kötü maçından sonra gömmüyoruz?
bu sözlükte en çok yapmayı sevdiğim şey gömülen veya övülen bir futbolcunun geçmiş haftalardaki entrylerini okumak*. 2 maç önce gömülen halil ibrahim dervişoğlu, 2 maç sonra yeni messi veya fakir silvası olabiliyor.
bartuğ özelinde gitmek istemesinin nedenlerine bakmak lazım. z kuşağı diye tabir ettiğimiz gençlerden metin oktay, fatih terim olmalarını beklememeliyiz. bu nesil aidiyet duygusu az, özgürlüğüne düşkün ve özgüveni yüksek bireyler olarak tanımlanıyor. iş hayatında bile bu kuşağın 8-10 farklı iş-firma deneyimi yaşaması bekleniyor. dolayısı ile daha 18 yaşında menajer oyuncağı olmuş diyerek olayı basite indirgemektense, bu gençlere daha net ifadelerle bir gelecek projeksiyonu çizmemiz gerekiyor. kendimi bartuğ yerine koyduğumda, takım içinde bana bir gelecek olmadığını düşünmek çok normal geliyor. başta da söylediğim gibi en son hangi oyuncumuzu alt yapıdan çıkarıp takıma monte edebildik? ama diğer tarafta yurt dışına çıkıp başarılı olan merih demiral örneği var mesela. herkes mustafa kapı, ömer faruk örneği veriyor ama kimse hayal kurarken olumsuz örnekler üzerinden ilerlemez. eminim ki bartuğ da bu perspektiften olaya bakıyordur.