42740
inan kıraç'ın maşası eşref hamamcıoğlu galatasaray adası'nı, fatih terim'in tutacağı burak elmas da galatasaray kulübü'nü satacaklarını resmen ilan ettiler..
hamamcıoğlu, ada'yı galatasaray üyelerine kapayan ve yıllarca oradan milyonlar kazanırken, mesela fenerlilerin de müşteri olmasını sağlamak için "galatasaray adası" adını silip "suada" yapan işgalciye ada'yı geri vereceğini alenen ilan etti.
"bu ada'yı yargı yoluyla alamayız.
işgalciye geri verelim" dedi. konuşmasını internetten bulun okuyun. dediği aynen bu..
neden bu?.
çünkü eşref, inan kıraç'ın maşası.. inan kıraç'ı aklınıza gelecek her türlü ağırlıyordu, reina patronu ve ada işgalcisi.. ikisi de elinden gidince umudu, yakını, dostu, sırdaşı inan'da kaldı.
inan, eşref'e emir vererek divan'da ada konuşulmasını yasaklattı. eşref, ada davasının peşinde oldukları bilinen üyeleri "konuyu ada'ya getirirsen mikrofonunu keserim" diye tehdit etti. ada, divan'da konuşulmadı.
ama "işgalci" de ada'ya dönemedi. bu iş divan'la bitmezdi. inan, eşref'e "o zaman başkan adayı ol" deyince, eşref divan başkanlığı'ndan istifa etti, kulüp başkanlığına aday oldu ve bu sıfatı kesinleşip renk seçimini de yapınca ilk defa "resmi" konuşurken, türk adaletine de hakaret etti.
"ada biliyorsunuz hukuksal bir çıkmazın içinde.
galatasaray adası'nın hukuksal olarak çözümünü beklersek bizim ömrümüz yetmez herhalde. o bakımdan da bunu son iki senedir de önerdiğim gibi mutlaka uzlaşmacı bir ekiple müzakere yolunda çözmeyi planladık. bununla ilgili olarak da hemen başlayacağız.
karşı taraftan da bu konuda bir olumlu sinyal aldık." bakar mısınız?.
önce tehdit.. "ada konusu hukuk yoluyla bitmez." sonra "uzlaşmacı bir ekip" ile işgalciye teslim.
uzlaşmacı ekip, inan kıraç ya da onun tayin ettikleri tabii..
"karşı taraftan olumlu sinyal aldık" diyor bir de sıkılmadan. "karşı taraf, galatasaray adası'nı suada yapan, galatasaray kulübü üyelerine kapayan, sadece ve sadece inan kıraç'ı mutlu ederek milyonlar kazanan adam.." lütfetmiş herif.. olumlu sinyal mi?. "ada bana, keyifler inan'a.." bu eşref "yüzde 51 oy alırım" demiş. bu kongre bu adama yüzde 51 değil, 1 oy verirse yazıklar olsun!..
burak elmas'ı konuşmaya bile değmez. metin öztürk'le beraber, fatih terim'in mangalındaki ateşi yanık tutmaya uğraşıyorlar. maazallah biri kazanırsa, kulübün fiili başkanı, galatasaray'ın kutsal başkanlık makamını aşağılayan, durmadan aşağılayan, sonunda kulübü ve ali sami yen'i temsil eden başkan'a "içimizdeki düşman" diyen fatih terim olacak.
burak ya da metin de ayni hakaretleri duymamak için, fatih'e teslim olacak ve ne emrederse onu yapacaklar.
ikisi birden aday kalırsa, fatih'in oyları bölünür.
seçime az kala, hangisi güçlü görünüyorsa, öteki onun, daha doğrusu fatih'in lehine adaylıktan çekilecek.
galatasaray'ın, gerek kulüp, gerek ada olarak tek umudu yiğit şardan!.
kongre bunu unutmasın!..
hıncal uluç
hamamcıoğlu, ada'yı galatasaray üyelerine kapayan ve yıllarca oradan milyonlar kazanırken, mesela fenerlilerin de müşteri olmasını sağlamak için "galatasaray adası" adını silip "suada" yapan işgalciye ada'yı geri vereceğini alenen ilan etti.
"bu ada'yı yargı yoluyla alamayız.
işgalciye geri verelim" dedi. konuşmasını internetten bulun okuyun. dediği aynen bu..
neden bu?.
çünkü eşref, inan kıraç'ın maşası.. inan kıraç'ı aklınıza gelecek her türlü ağırlıyordu, reina patronu ve ada işgalcisi.. ikisi de elinden gidince umudu, yakını, dostu, sırdaşı inan'da kaldı.
inan, eşref'e emir vererek divan'da ada konuşulmasını yasaklattı. eşref, ada davasının peşinde oldukları bilinen üyeleri "konuyu ada'ya getirirsen mikrofonunu keserim" diye tehdit etti. ada, divan'da konuşulmadı.
ama "işgalci" de ada'ya dönemedi. bu iş divan'la bitmezdi. inan, eşref'e "o zaman başkan adayı ol" deyince, eşref divan başkanlığı'ndan istifa etti, kulüp başkanlığına aday oldu ve bu sıfatı kesinleşip renk seçimini de yapınca ilk defa "resmi" konuşurken, türk adaletine de hakaret etti.
"ada biliyorsunuz hukuksal bir çıkmazın içinde.
galatasaray adası'nın hukuksal olarak çözümünü beklersek bizim ömrümüz yetmez herhalde. o bakımdan da bunu son iki senedir de önerdiğim gibi mutlaka uzlaşmacı bir ekiple müzakere yolunda çözmeyi planladık. bununla ilgili olarak da hemen başlayacağız.
karşı taraftan da bu konuda bir olumlu sinyal aldık." bakar mısınız?.
önce tehdit.. "ada konusu hukuk yoluyla bitmez." sonra "uzlaşmacı bir ekip" ile işgalciye teslim.
uzlaşmacı ekip, inan kıraç ya da onun tayin ettikleri tabii..
"karşı taraftan olumlu sinyal aldık" diyor bir de sıkılmadan. "karşı taraf, galatasaray adası'nı suada yapan, galatasaray kulübü üyelerine kapayan, sadece ve sadece inan kıraç'ı mutlu ederek milyonlar kazanan adam.." lütfetmiş herif.. olumlu sinyal mi?. "ada bana, keyifler inan'a.." bu eşref "yüzde 51 oy alırım" demiş. bu kongre bu adama yüzde 51 değil, 1 oy verirse yazıklar olsun!..
burak elmas'ı konuşmaya bile değmez. metin öztürk'le beraber, fatih terim'in mangalındaki ateşi yanık tutmaya uğraşıyorlar. maazallah biri kazanırsa, kulübün fiili başkanı, galatasaray'ın kutsal başkanlık makamını aşağılayan, durmadan aşağılayan, sonunda kulübü ve ali sami yen'i temsil eden başkan'a "içimizdeki düşman" diyen fatih terim olacak.
burak ya da metin de ayni hakaretleri duymamak için, fatih'e teslim olacak ve ne emrederse onu yapacaklar.
ikisi birden aday kalırsa, fatih'in oyları bölünür.
seçime az kala, hangisi güçlü görünüyorsa, öteki onun, daha doğrusu fatih'in lehine adaylıktan çekilecek.
galatasaray'ın, gerek kulüp, gerek ada olarak tek umudu yiğit şardan!.
kongre bunu unutmasın!..
hıncal uluç