138
dursun özbek kendisinden daha iyi bir aday olur. öyle bir aday metin öztürk. adayları analiz eden herkes metin öztürk'ün en kötü adaylardan bir tanesi olduğunu fark eder.
öncelikle kesinlikle fatih terim ile çalışabilecek bir aday değil. ben fatih terim ile yolların ayrılması gerektiğini düşünen ve bunu dile getiren bir yazar olarak ikili arasında şiddetli geçimsizlik çıkmasının kaçınılmaz olduğunu yazayım buraya. sanmıyorum ama seçilirse 2 yıla kalmaz ipler gerilir. metin öztürk gördüğüm kadarıyla çok ben merkezli bir insan. dik başlı ve kendi düşüncelerini empoze ettirmeye çalışan bir aday. bu hususlar göz önüne alındığında hocanın metin öztürk'e, metin öztürk'ün de hocaya kafayı takmaması mümkün değil.
metin öztürk biraz değil bayağı popülist bir aday. "heyt, höyt" sevengillerden biraz. taraftarı kendince analiz etmiş ve buna uygun bir planla hazırlanmış. olası bir başkanlık süresince taraftarla belli konular hariç ters düşmeyecektir ama taraftarın her söyleminin doğru olmadığının hepimiz farkındayızdır diye düşünüyorum. bu noktada galatasaray'a vereceği katkılar beni düşündürüyor. başkan adayları taraftara oynamadan kendini kabul ettirebilmeli.
düşünce yapısını sevmedim, fazla düz geldi. fazla klasik, fazla pembe-beyaz. galatasaray başkanının biraz daha gri olması gerekiyor. fatih terim ile şunu yapacağız, takıma şu kadar para getirebiliriz, alt yapımız şöyle olmalı...
dediği şeyleri yapmak kulağa güzel geliyor ama başarı getirir mi?
-getirmez.
söylediği şeyleri yapamazsa planı var mı?
-yok.
galatasaray bu dönemde devrimci bir bakış açısına ihtiyaç duyuyor. metin bey'in söylemleri bu değişimi karşılayacak seviyede değil ama mevcut adayların hiçbirisinde böyle bir bakış açısı yok. benim de aynı şekilde beklentim yok, orası ayrı.
buraya bir dipnot düşeyim. sadece burak elmas daha ayrıntılı bir plan hazırlamış ama o da istediği çoğu şeyi yapamayacak. şartlar ve karakter yapıları galatasaray'da bu istekleri karşılayabilecek durumda değil.
futboldan pek anlamadığını düşünüyorum. muhakkak takip ediyordur, 2011 model ünal aysal kadar bilgisiz olmadığı açık ama ben artık futboldan anlayan bir başkan görmek istiyorum, yönetim sahanın içinden gelmeli. burak elmas bu konuda benim için daha önde. uefa'yı kazandığımız dönem kulübün havasını koklamış, futboldan daha fazla anlayan bir insan izlenimi veriyor. metin öztürk'ün bu konuda bilgi birikimi olmadığını sanıyorum.
söylemleri dediğim gibi kulağa hoş geliyor ama zamanla değişime uğrayacağından şüphem yok. örneğin alt yapıya yatırım ile ilgili cümleleri daha sonra imkansızlıklar üzerine kurulu kendini savunma amaçlı yeni cümlelere dönüşecektir. bu işi yapacak adayın galatasaray'ı çok iyi analiz etmesi ve noktası virgülüne planlama yapması gerekiyor. metin öztürk'te bu olmadığı için "heybeden sallayan" başkan adayı olarak zihnimde yer etti. sadece bundan dolayı değil tabii ki. söylemlerinde ciddi tutarsızlıklar söz konusu.
son olarak şu videoya batığımda bir şey ilgimi çekti.
https://youtu.be/nNApAbcmImE?t=2130
35. dakikada var teknolojisinin sarı-kırmızı kartları daha da netleştirdiğini söylüyor. oysaki türkiye'de futbolu biraz takip eden bir insan bunun doğru olmadığını bilir. var ile birlikte kartlar hususunda daha büyük eyyamlar dönmeye başlamıştır. pozisyonlar kimi zaman pratikte, kimi zamansa teoride olduğu gibi değerlendirilir. bu da takımdan takıma, dönemden döneme çifte standart konusunda eyyama sebep oluyor. örneğin futbolcu başka bir futbolcunun ayağına basıyor ama sert ve isteyerek değil. normalde buna kırmızı kart verilmez ama hakemler var'a bakıp kolayca kırmızı kart gösterebiliyorlar. soran olursa görüntüleri var, futbolcu diğerinin ayağına basmış ve bu kırmızı kart. bir başka maçta ise bu hareketin kırmızı için yeterli olmadığını savunabiliyorlar. eskiye göre bunu çok sık yapıp istedikleri takımları yükseltebiliyorlar çünkü bir maçta, bir takıma çifte standart geçmek diğer takımın sahada ezilmesine ve sinmesine sebep oluyor. bu tarz kararlarla ölüyü bile şampiyonluk potasına sokabilirsiniz.
bakın bunlar sezon içinde çok fazla kullanıldı ve önümüzdeki dönemde de artarak kullanılmaya devam edecek. metin bey mesela bunlarla ilgili hiçbir birikime sahip değil çünkü maçları yeterince takip etmemiş. oysaki ligin x. haftasında ekran karşısına çıkıp bunları dile getirmeye başlayacak. o gün bu kesiti paylaşacağım ben de. söylemler çok önemli. metin öztürk'ün söylemlerinde büyük sıkıntılar var. galatasaray başkanları sıfırdan başkanlık öğreniyorlar. bu artık canımı sıkmaya başladı. futbol bilgileri zayıf. mustafa cengiz, dursun özbek, ünal aysal, adnan polat ve diğer birçok eski başkanın futbol bilgisi çok zayıftı.
eski başkanların futbol bilgisi zayıf olduğu için yanlış kararlar verdiler. yanlış kararlar ise galatasaray'a zarar verdi. bugün içinde bulunduğumuz durum bu yanlış kararların neticesidir.
kısacası metin öztürk iyi bir aday değil. kendisiyle ilgili konuşulacak daha çok şey var ama yazıyı uzatacak. ben kendisinin galatasaray'a kesinlikle katkı sağlamayacağını düşünüyorum. başkanlık yolunda kendisine başarılar diliyorum.
öncelikle kesinlikle fatih terim ile çalışabilecek bir aday değil. ben fatih terim ile yolların ayrılması gerektiğini düşünen ve bunu dile getiren bir yazar olarak ikili arasında şiddetli geçimsizlik çıkmasının kaçınılmaz olduğunu yazayım buraya. sanmıyorum ama seçilirse 2 yıla kalmaz ipler gerilir. metin öztürk gördüğüm kadarıyla çok ben merkezli bir insan. dik başlı ve kendi düşüncelerini empoze ettirmeye çalışan bir aday. bu hususlar göz önüne alındığında hocanın metin öztürk'e, metin öztürk'ün de hocaya kafayı takmaması mümkün değil.
metin öztürk biraz değil bayağı popülist bir aday. "heyt, höyt" sevengillerden biraz. taraftarı kendince analiz etmiş ve buna uygun bir planla hazırlanmış. olası bir başkanlık süresince taraftarla belli konular hariç ters düşmeyecektir ama taraftarın her söyleminin doğru olmadığının hepimiz farkındayızdır diye düşünüyorum. bu noktada galatasaray'a vereceği katkılar beni düşündürüyor. başkan adayları taraftara oynamadan kendini kabul ettirebilmeli.
düşünce yapısını sevmedim, fazla düz geldi. fazla klasik, fazla pembe-beyaz. galatasaray başkanının biraz daha gri olması gerekiyor. fatih terim ile şunu yapacağız, takıma şu kadar para getirebiliriz, alt yapımız şöyle olmalı...
dediği şeyleri yapmak kulağa güzel geliyor ama başarı getirir mi?
-getirmez.
söylediği şeyleri yapamazsa planı var mı?
-yok.
galatasaray bu dönemde devrimci bir bakış açısına ihtiyaç duyuyor. metin bey'in söylemleri bu değişimi karşılayacak seviyede değil ama mevcut adayların hiçbirisinde böyle bir bakış açısı yok. benim de aynı şekilde beklentim yok, orası ayrı.
buraya bir dipnot düşeyim. sadece burak elmas daha ayrıntılı bir plan hazırlamış ama o da istediği çoğu şeyi yapamayacak. şartlar ve karakter yapıları galatasaray'da bu istekleri karşılayabilecek durumda değil.
futboldan pek anlamadığını düşünüyorum. muhakkak takip ediyordur, 2011 model ünal aysal kadar bilgisiz olmadığı açık ama ben artık futboldan anlayan bir başkan görmek istiyorum, yönetim sahanın içinden gelmeli. burak elmas bu konuda benim için daha önde. uefa'yı kazandığımız dönem kulübün havasını koklamış, futboldan daha fazla anlayan bir insan izlenimi veriyor. metin öztürk'ün bu konuda bilgi birikimi olmadığını sanıyorum.
söylemleri dediğim gibi kulağa hoş geliyor ama zamanla değişime uğrayacağından şüphem yok. örneğin alt yapıya yatırım ile ilgili cümleleri daha sonra imkansızlıklar üzerine kurulu kendini savunma amaçlı yeni cümlelere dönüşecektir. bu işi yapacak adayın galatasaray'ı çok iyi analiz etmesi ve noktası virgülüne planlama yapması gerekiyor. metin öztürk'te bu olmadığı için "heybeden sallayan" başkan adayı olarak zihnimde yer etti. sadece bundan dolayı değil tabii ki. söylemlerinde ciddi tutarsızlıklar söz konusu.
son olarak şu videoya batığımda bir şey ilgimi çekti.
https://youtu.be/nNApAbcmImE?t=2130
35. dakikada var teknolojisinin sarı-kırmızı kartları daha da netleştirdiğini söylüyor. oysaki türkiye'de futbolu biraz takip eden bir insan bunun doğru olmadığını bilir. var ile birlikte kartlar hususunda daha büyük eyyamlar dönmeye başlamıştır. pozisyonlar kimi zaman pratikte, kimi zamansa teoride olduğu gibi değerlendirilir. bu da takımdan takıma, dönemden döneme çifte standart konusunda eyyama sebep oluyor. örneğin futbolcu başka bir futbolcunun ayağına basıyor ama sert ve isteyerek değil. normalde buna kırmızı kart verilmez ama hakemler var'a bakıp kolayca kırmızı kart gösterebiliyorlar. soran olursa görüntüleri var, futbolcu diğerinin ayağına basmış ve bu kırmızı kart. bir başka maçta ise bu hareketin kırmızı için yeterli olmadığını savunabiliyorlar. eskiye göre bunu çok sık yapıp istedikleri takımları yükseltebiliyorlar çünkü bir maçta, bir takıma çifte standart geçmek diğer takımın sahada ezilmesine ve sinmesine sebep oluyor. bu tarz kararlarla ölüyü bile şampiyonluk potasına sokabilirsiniz.
bakın bunlar sezon içinde çok fazla kullanıldı ve önümüzdeki dönemde de artarak kullanılmaya devam edecek. metin bey mesela bunlarla ilgili hiçbir birikime sahip değil çünkü maçları yeterince takip etmemiş. oysaki ligin x. haftasında ekran karşısına çıkıp bunları dile getirmeye başlayacak. o gün bu kesiti paylaşacağım ben de. söylemler çok önemli. metin öztürk'ün söylemlerinde büyük sıkıntılar var. galatasaray başkanları sıfırdan başkanlık öğreniyorlar. bu artık canımı sıkmaya başladı. futbol bilgileri zayıf. mustafa cengiz, dursun özbek, ünal aysal, adnan polat ve diğer birçok eski başkanın futbol bilgisi çok zayıftı.
eski başkanların futbol bilgisi zayıf olduğu için yanlış kararlar verdiler. yanlış kararlar ise galatasaray'a zarar verdi. bugün içinde bulunduğumuz durum bu yanlış kararların neticesidir.
kısacası metin öztürk iyi bir aday değil. kendisiyle ilgili konuşulacak daha çok şey var ama yazıyı uzatacak. ben kendisinin galatasaray'a kesinlikle katkı sağlamayacağını düşünüyorum. başkanlık yolunda kendisine başarılar diliyorum.