resim
Mustafa Cengiz
Görev:Başkan
Doğum:25.12.1949
Ölüm:28.11.2021 (71)
Uyruk:Türkiye
  • 5270
    galatasaray'ı da fenerbahçe ve beşiktaş seviyesine çektiği için tebrik ettiğim mevcut başkanımız.

    bundan 3 sene önce rakiplerimize bakıp, bunlar bizde asla olmaz, olmadığı için de onlardan vizyon ve felsefe olarak daha ilerideyiz diyorduk fakat gün itibariyle böyle bir durum ortadan kalkmış durumda.

    fenerbahçe ve beşiktaş'ta yeni gelen başkanların ilk vurguladıkları husus, biz borçların ne kadar olduğunu bilmiyoruz demek oluyordu. biz de genel kurula hesap veren başkanlar sayesinde böyle bir durum söz konusu olmuyordu. gelen, bilerek geliyor, giden hesap vererek gidiyordu. ne yazık ki bu ortadan kalktı. diğer takımların başkanları gibi popülist açıklamalar yapılarak takımı ekonomik yönden çok iyi yönetildiği algısı oluşturuldu.

    galatasaray tv ya da resmi site, galatasaray'ın resmi yayın organlarıydı. seçimlerden önce başkanlar gelir konuşur, resmi sitede yapılan açıklamalarda kırpma olmazdı. şimdi ise mustafa cengiz yönetiminin resmi yayın organı olarak hayatlarına devam ediyorlar. gönderdikleri oyuncuların golleri verilmiyor, diğer başkan adaylarının bırakın yayına çıkmasını adı bile anılmıyor.

    galatasaray'da seçimler hep bayram havasında geçmiştir. başkan adaylarının tutumları adeta burası türkiye olamaz, burası ülkedeki en demokratik alan izlenimi vermekteydi. şimdi ise sırf birileri de aday olsun diye, galatasaray'ın geleceği düşünülmeden seçimleri erteleme yerine iptal kararı aldılar. bu bile bu demokratik ortama vurulan çok büyük bir darbedir. zaten aylardır bir şeyleri bahane ederek, genel kurul yapmamak da bu darbenin parçası.

    galatasaray başkanları oyuncularına, hocasına mobbing yapan kişiler değillerdi. mesela ünal aysal da fatih terim'le anlaşamadı. doğrudur ya da yanlıştır, çalışamayacağı bildiği kişinin görevine son verdi. üstelik 2 sene üst üste şampiyon olmuş, bir önceki sene şampiyonlar liginde çeyrek final oynamasına rağmen. dediğim gibi, bu kararın doğruluğu yanlışlığını söylemek için demiyorum, fakat direkt olarak basınla beraber bunu yapmıştır. bu yönetim sayesinde gitmesi istediğimiz oyuncuya ve hocaya aylarca mobbing yaparak kendisinin bırakmasını, bıkıp gitmesini ister hale geldik. belhanda'ya sezon başından beri yapılanlar, oyuncuların şereflerine laf etmeler, hocaya yapılanlar hiç bizim kültürümüze uygun değil. bakın burada hoca'nın kim olduğu ya da oyuncunun kim olduğu önemli değil. hoca yılmaz vural bile olsa, böyle bir muameleyi galatasaray gibi bir kulübün yapması yakışık almaz.

    türkiye'de hiç bir ağırlığı olmayan bir takım, bir kulüp haline geldik. kasımpaşa'sından sivasspor'una, kayserispor'undan konyaspor'una. bütün takımlar bize karşı düşman oldu. sadece bizim maçtan sonra haksızken bile rahat rahat konuştular. kimse , bi dakika ne oluyor demedi. bu devam ettikçe de rakipler daha da arsızlaştı. açık açık sarı bile olmayan pozisyonlardan rakipler kırmızı ister oldu, galatasaray kollanacak bakın görün diye açıklama yapan sivasspor mağdur olmasın diye baldıra tekme atan oyuncular kırmızı görmez oldu. biz de tabii ki onlara teşekkür ettik.

    bunlardan daha da vahimi bunları isteyen kişilerin hep yanında oldu bu yönetim. nihat özdemir'i beşiktaş ve fenerbahçe ibra etmemişken en önden ibra eden, sürekli iyi niyetli ve çok iyi oldukları söyleyen, bunlardan korkan bir kulüp haline geldik. rakiplerimiz o kadar içli dışlı olmalarına rağmen eleştirebilirken biz sırf kendi itibarları, kendi işleri bozulmasın diye ses çıkartamayan yöneticiler tarafından yönetildik.

    tff ve siyasi kaygılardan dolayı, türkiye'den neredeyse hiç transfer yapamayan bir takım haline geldik. beşiktaş'a, trabzonspor'a, fenerbahçe'ye istediğimiz oyuncuların hepsini kaptırdık. bunlar olurken de rakiplerimiz bizden çok fazla para vermediler. sadece biz korkumuzdan dolayı transferlerden çekildik. mensah beşiktaş'a, berat trabzonspor'a, vedat ve mert hakan fenerbahçe'ye bizim verdiğimiz fiyatların çok çok üstünde vermediler. özellikle berat ve vedat transferinden biz çekildik. ne olduğu ile alakalı da sadece sessizliğe büründük.

    bu sessizliğe bürünme olayı o kadar işlerine gelmeye başladı ki, ne zaman kötü bir şey olsa, hiç gözükmediler. bütün baskıyı eleştiriyi teknik ekibe yıktılar. aynı şekilde başarı olduğu zaman ya da olmaya giderken de hep ilk öndeydiler. başarı da hiç gözükmeseler, hatta hiç gözükmeseler kimse başarısızlıkta bunlar neredeydi demez fakat böyle olunca tabii ki niyetleri belli oluyor. kim göz önündeyse de o eleştiriliyor.

    bu son dediğimin sağlamasın şu şekilde yapabilirsiniz. fenerbahçe ve beşiktaş başarısız sonuç aldığında ekşi sözlük ve sosyal medyada başkanlarına, yöneticilerine gelen eleştiri teknik ekibe gelen eleştiriyle hemen hemen aynı oluyor. fakat biz kötü sonuç aldığımızda burayı da dahil edersek söylediğim bütün sosyal mecralarda bir tek fatih terim konuşuluyor. bunun sebebi de çok belli, o zaman bir tek ortalıkta o oluyor. yönetim olarak da bu bilinçli şekilde yapıldığı aşikar.

    son sözüm ise, mustafa cengiz başkanlığı bıraktığı zaman hem kötü başkan hem de kötü niyetli başkan olarak anacağım. çok kötü başkanlar gördüm. rahmetli özhan canaydın da kötü bir başkandı. kendisi hakkında hiç bir zaman bu adam kötü niyetli demedim. hakkınızı helal edin derken, çok yürekten ve kalpten varsa helal olsun başkanım, yolunuz ömrünüz açık olsun dedim. dediğim gibi mustafa cengiz için ne yazık ki aynı şeyleri söyleyemeyeceğim. bunun sebebi de kötü başkan olması değil, kötü niyetli başkan olması. kulübü babasının bakkalı gibi yönetmesi.
App Store'dan indirin Google Play'den alın