2119
mükemmel bir 2020-21 sezonu geçirmiş olan antrenör. sonu bakalım fatih terim gibi mi olacak yoksa hamza hamzaoğlu gibi mi? ben mizaç olarak yönetime kalkan olmayacağını ve talepkar olacağını düşünüyorum. zaten 2 kupa kazandı ve güçlü.
hoca eğer kalırsa ve görev verilirse, umarım ben ders almam ders veririm psikolojisi içerisinde olmaz da bu sene sergen neyi doğru yaptı, rıza hoca neleri doğru yaptı gibi bir araştırma yapar, ben neleri yanlış yaptıma gerçek anlamda kafa yorar. galatasaray taraftarı tarafından hala okansız şeklinde hitap edilen okan buruk başakşehir'i şampiyon yaparken de, avrupa'da bizim en son 2013 yılında oynadığımız oyunu oynatırken de bizden daha kötü ve yaşlı bir kadroya sahipti. sergen yalçın'da bu sene şampiyon olurken galatasaray'dan daha kötü bir kadroyla şampiyonluk yaşadı.
sezonun hiç bir noktasında inada sürmedi hiç bir işi. ağladı mı, sonuna kadar ağladı ancak bu ülke mağdur edebiyatıyla yürüyor. herkes karşısında dağların olduğuna inanıyor, bu şekilde de hem camiasını topladı sergen hoca, hem de hakem hatalarının kendi aklınca önüne geçti, taraftarı nezdinde kamuoyu baskısı oluşturdu. saha dışını da çok iyi kullanan bir rakip sergen yalçın. oyun zekası saha içerisinde de çok iyiydi, kenarda da gayet iyi yönetiyor. nefes alan her futbolcusunda mükemmel verim aldı ve olmayan elini güçlendirdi oyuncuları dirilterek, maksimum verim alarak.
ama her ne olursa olsun sergen daha toy. kendini ne kadar yarışmacı ortamda bulmak ister, şüpheli. her seferinde bir ayağının dışarda olması muhtemel. ya da kazandığı başarıları daha fazla sarılacak. fatih terim yada yerine gelecek isim 2. olasılığı göre planlarını yapmalı. rezalet bir lig bu, kalite hiç bir zaman belirli bir seviyenin üzerine çıkmıyor. ligin abc'sini kendisi kadar iyi bilen bir fatih terim var ancak idealistiği ve inatları uğruna galatasaray'ı başarılardan uzak tutuyor. sergen yalçın'a biz 2 gol averajıyla şampiyonluğu kaybetmedik. bunun bilincinde hareket etmeli hem oyuncular hem de hoca. artık bu oyun belirli inatları ve atarları kabul etmiyor, gerçekçilik istiyor ve en önemlisi pragmatistlik istiyor. avrupa'da bile olmayan dominasyonu burada kuracak bir takım yok, bir transferle, bir düdükle kendinizi rezilde vezirde edebiliyorsunuz. dolayısıyla kazanmak adına hamleler yapılmalı.
hoca eğer kalırsa ve görev verilirse, umarım ben ders almam ders veririm psikolojisi içerisinde olmaz da bu sene sergen neyi doğru yaptı, rıza hoca neleri doğru yaptı gibi bir araştırma yapar, ben neleri yanlış yaptıma gerçek anlamda kafa yorar. galatasaray taraftarı tarafından hala okansız şeklinde hitap edilen okan buruk başakşehir'i şampiyon yaparken de, avrupa'da bizim en son 2013 yılında oynadığımız oyunu oynatırken de bizden daha kötü ve yaşlı bir kadroya sahipti. sergen yalçın'da bu sene şampiyon olurken galatasaray'dan daha kötü bir kadroyla şampiyonluk yaşadı.
sezonun hiç bir noktasında inada sürmedi hiç bir işi. ağladı mı, sonuna kadar ağladı ancak bu ülke mağdur edebiyatıyla yürüyor. herkes karşısında dağların olduğuna inanıyor, bu şekilde de hem camiasını topladı sergen hoca, hem de hakem hatalarının kendi aklınca önüne geçti, taraftarı nezdinde kamuoyu baskısı oluşturdu. saha dışını da çok iyi kullanan bir rakip sergen yalçın. oyun zekası saha içerisinde de çok iyiydi, kenarda da gayet iyi yönetiyor. nefes alan her futbolcusunda mükemmel verim aldı ve olmayan elini güçlendirdi oyuncuları dirilterek, maksimum verim alarak.
ama her ne olursa olsun sergen daha toy. kendini ne kadar yarışmacı ortamda bulmak ister, şüpheli. her seferinde bir ayağının dışarda olması muhtemel. ya da kazandığı başarıları daha fazla sarılacak. fatih terim yada yerine gelecek isim 2. olasılığı göre planlarını yapmalı. rezalet bir lig bu, kalite hiç bir zaman belirli bir seviyenin üzerine çıkmıyor. ligin abc'sini kendisi kadar iyi bilen bir fatih terim var ancak idealistiği ve inatları uğruna galatasaray'ı başarılardan uzak tutuyor. sergen yalçın'a biz 2 gol averajıyla şampiyonluğu kaybetmedik. bunun bilincinde hareket etmeli hem oyuncular hem de hoca. artık bu oyun belirli inatları ve atarları kabul etmiyor, gerçekçilik istiyor ve en önemlisi pragmatistlik istiyor. avrupa'da bile olmayan dominasyonu burada kuracak bir takım yok, bir transferle, bir düdükle kendinizi rezilde vezirde edebiliyorsunuz. dolayısıyla kazanmak adına hamleler yapılmalı.