99
süper lig 41. hafta (final) müsabakası.
galatasaray’ın önünde alınacak nice kupalar, şampiyonluklar var. fakat ifade etmek gerekirse böylesi bir ihtimal dahilinde olan şampiyonluk, sanıyorum hiç yaşanmamıştı. galatasaray camiası geçmişten bugüne şampiyon olduğu sezonlarda ligi domine eden bir takıma alışkındır. geldiğimiz noktada ligin bitimine 3-4 hafta kala ‘havlu’ attı denilen, dediğimiz galatasaray bu sefer talihli olmasının ve sonuna kadar pes etmemesinin de getirdiği rahatlıkla son haftaya şampiyonluk şansıyla beraber giriyor.
büyük takım olmak, sadece şampiyon olmak yahut kupalar almaktan ibaret değildir. büyük takım olmak, bunun yanında mental ve psikolojik olarak da büyük olmanın ehemmiyetli olduğu bir klasmandır. bakınız, beşiktaş’ın burada büyük olmadığını söylemiyorum fakat galatasaray’ın son 20-25 senelik dönemdeki psikolojik üstünlüğünün yansımasını bu sene de görüyoruz. daha öncesinde bu duyguyu fenerbahçe defalarca yaşamış ve dün gece bu iki takım belki de ilk defa galatasaray’ın adeta ‘akbaba’ misali enselerine yapışması kabilinden bir olayla şampiyonluk şansını galatasaray’a devretmişlerdir.
şampiyon olur muyuz olamaz mıyız bilemeyiz fakat şu maç özelinde yorum yapmak gerekirse, galatasaray’ın işi zor. zor ama imkansız da değil elbette. bunu defalarca gören ve artık şaşırmayan galatasaray taraftarının da kendilerine yakışır bir şekilde bu olaya ‘bulunmaz hint kumaşı’ gibi yaklaşmaması beni rahatlatan hususlardan biri oldu. malatyaspor’u farklı geçmemiz gerektiğini herkes söylüyor fakat benim dikkat çekmem gereken husus göztepe-beşiktaş maçı. burada göztepe’nin çelme takması galatasaray’ın farklı kazanamasından öncelikli bana göre.
malatya burada ne yapar bilinmez ama ‘saldım çayıra mevlam kayıra’ anlayışıyla futbol oynamayacağını dün akşamki maçlarla beraber öğrenmiş olmamız gerekiyor. gerek küme düşmüş denizli, gerekse top oynamayı unutmuş karagümrük’ün nasıl oynadığı ortada büyüklere karşı. sivas’ı söylemiyorum onların fenere çelme taktığına çok şaşırmadım açıkçası. netice itibarıyla, galatasaray şöyle oynamalı, böyle taktikle sahaya çıkmalı safhasının geçildiğini düşünüyorum. galatasaray yüksek konsantrasyonla kendine yakışanı yapacaktır, yapmalıdır. sezon boyunca lakayıt tavırlarla harcanan puanaların cefasını bu maçta çekmesi gereken bir oyuncu grubu var. kendinize yakışır şekilde oynarsınız beşiktaş yine de şampiyon olursa amenna. aksi takdirde, top oynamadan şampiyonluğu verecek bir oyuncu grubunu ne tarih, ne de galatasaraylıların vicdanı affetmeyecektir. çıkın ve şampiyonluğu alın!
galatasaray’ın önünde alınacak nice kupalar, şampiyonluklar var. fakat ifade etmek gerekirse böylesi bir ihtimal dahilinde olan şampiyonluk, sanıyorum hiç yaşanmamıştı. galatasaray camiası geçmişten bugüne şampiyon olduğu sezonlarda ligi domine eden bir takıma alışkındır. geldiğimiz noktada ligin bitimine 3-4 hafta kala ‘havlu’ attı denilen, dediğimiz galatasaray bu sefer talihli olmasının ve sonuna kadar pes etmemesinin de getirdiği rahatlıkla son haftaya şampiyonluk şansıyla beraber giriyor.
büyük takım olmak, sadece şampiyon olmak yahut kupalar almaktan ibaret değildir. büyük takım olmak, bunun yanında mental ve psikolojik olarak da büyük olmanın ehemmiyetli olduğu bir klasmandır. bakınız, beşiktaş’ın burada büyük olmadığını söylemiyorum fakat galatasaray’ın son 20-25 senelik dönemdeki psikolojik üstünlüğünün yansımasını bu sene de görüyoruz. daha öncesinde bu duyguyu fenerbahçe defalarca yaşamış ve dün gece bu iki takım belki de ilk defa galatasaray’ın adeta ‘akbaba’ misali enselerine yapışması kabilinden bir olayla şampiyonluk şansını galatasaray’a devretmişlerdir.
şampiyon olur muyuz olamaz mıyız bilemeyiz fakat şu maç özelinde yorum yapmak gerekirse, galatasaray’ın işi zor. zor ama imkansız da değil elbette. bunu defalarca gören ve artık şaşırmayan galatasaray taraftarının da kendilerine yakışır bir şekilde bu olaya ‘bulunmaz hint kumaşı’ gibi yaklaşmaması beni rahatlatan hususlardan biri oldu. malatyaspor’u farklı geçmemiz gerektiğini herkes söylüyor fakat benim dikkat çekmem gereken husus göztepe-beşiktaş maçı. burada göztepe’nin çelme takması galatasaray’ın farklı kazanamasından öncelikli bana göre.
malatya burada ne yapar bilinmez ama ‘saldım çayıra mevlam kayıra’ anlayışıyla futbol oynamayacağını dün akşamki maçlarla beraber öğrenmiş olmamız gerekiyor. gerek küme düşmüş denizli, gerekse top oynamayı unutmuş karagümrük’ün nasıl oynadığı ortada büyüklere karşı. sivas’ı söylemiyorum onların fenere çelme taktığına çok şaşırmadım açıkçası. netice itibarıyla, galatasaray şöyle oynamalı, böyle taktikle sahaya çıkmalı safhasının geçildiğini düşünüyorum. galatasaray yüksek konsantrasyonla kendine yakışanı yapacaktır, yapmalıdır. sezon boyunca lakayıt tavırlarla harcanan puanaların cefasını bu maçta çekmesi gereken bir oyuncu grubu var. kendinize yakışır şekilde oynarsınız beşiktaş yine de şampiyon olursa amenna. aksi takdirde, top oynamadan şampiyonluğu verecek bir oyuncu grubunu ne tarih, ne de galatasaraylıların vicdanı affetmeyecektir. çıkın ve şampiyonluğu alın!