194
seçilmesini istemediğim başkan adaylarından biridir.
bu adam birkaç gün önce burak elmas ve metin öztürk'ün kendisini arayarak "emrinizdeyiz" dediğini söylemiş ama her iki başkan adayı da bu söylemleri reddederek yalanlamıştı. başkan adayına bak be, ne güzel yalanlar söylüyor. hadi onu geç, bu adam ali sami yen'in mezarı başında mustafa cengiz'e omuz atmıştı ya. o denli gelenek ve göreneklere uzak birisi. gelenek ve göreneği de boş ver, hani saygı?
ben bu adamın yüzüne baktığımda; her şeyi ben bilirim, herkes benim emrim altına girecek, liseci arkadaşlarımla kulübü yerle bir edeceğim, kimse benim sözümden çıkmayacak... tarzı şeyler görüyorum. sadece ben değil ha, yüzde yüz eminim ki birçok renktaşım da benimle aynı duyguları paylaşıyor. hani uzun zamandır sportif başarıdan uzak olduğumuz için artık bir değişime ihtiyacımız var. bu değişimler camiaya sinerji, heyecan getirir. ama işte yerinde olunca öyle oluyor. şimdi eşref hamamcıoğlu başkanlığa seçilse kim mutlu olacak söyleyin bana? taraftarın birçoğu bunu istemediği için değil birliktelik, daha bir ayrışma yaşayacağımızı düşünüyorum. ki zaten başkan olursa, liseciliğin vermiş olduğu üstün egosuyla birlikte florya'yı baştan aşağı değiştirecek. senede 2-3 teknik direktör değişimiyle birlikte, sezonu ilk 3 dışında bitirecek hüsran dolu bir takımla karşı karşıya kalacağız.
3 yıl önce yapılan başkanlık seçimlerinde taraftarın yüzde doksan dokuzu mustafa cengiz'i destekledi. mustafa cengiz seçildiğinde de güzel bir sinerji yakaladık. aynı şekilde fatih terim'in 4. gelişinde de yoğun sinerji yaşandı ve bu sinerjiler toplanarak 2 şampiyonluk getirdi bize. keza hamza hamzaoğlu da teknik direktörlüğe getirildiğinde herkes inanılmaz bir sinerji ortaya çıkardı ve sezonu 3 kupayla tamamladık. mancini'yi çok sevmiştik. tamam, her ne kadar ligde kötü bir sezon geçirmiş olsak da, şampiyonlar liginde fırtına estirmiştik. buna zıt olarak da, dursun özbek'in başkan olmasını istemedik ve kötü sezonlar geçirdik. igor tudor, prandelli gibi isimleri kabullenmedik ve ayrıştık. mustafa denizli'nin sırf atl. madrid karşısına çıkmamak için imzasını geciktirmesi üzerine sinerjimiz yerle bir oldu ve yine kötü bir sezon geçirdik...
bu arada yanlış anlamayın, hani taraftar her şeyi bilir gibi söylemlerde bulunmuyorum. sadece takımımızın bir sinerjiye ihtiyacı olduğunu ve bu sinerjiyi de eşref hamamcıoğlu'nun veremeyeceğini düşünüyorum. bunu söylerken de hem hissiyatımı, hem de eşref hamamcıoğlu'nun geçmişteki vukuatlarını hesaba katarak söylüyorum.
bu adam birkaç gün önce burak elmas ve metin öztürk'ün kendisini arayarak "emrinizdeyiz" dediğini söylemiş ama her iki başkan adayı da bu söylemleri reddederek yalanlamıştı. başkan adayına bak be, ne güzel yalanlar söylüyor. hadi onu geç, bu adam ali sami yen'in mezarı başında mustafa cengiz'e omuz atmıştı ya. o denli gelenek ve göreneklere uzak birisi. gelenek ve göreneği de boş ver, hani saygı?
ben bu adamın yüzüne baktığımda; her şeyi ben bilirim, herkes benim emrim altına girecek, liseci arkadaşlarımla kulübü yerle bir edeceğim, kimse benim sözümden çıkmayacak... tarzı şeyler görüyorum. sadece ben değil ha, yüzde yüz eminim ki birçok renktaşım da benimle aynı duyguları paylaşıyor. hani uzun zamandır sportif başarıdan uzak olduğumuz için artık bir değişime ihtiyacımız var. bu değişimler camiaya sinerji, heyecan getirir. ama işte yerinde olunca öyle oluyor. şimdi eşref hamamcıoğlu başkanlığa seçilse kim mutlu olacak söyleyin bana? taraftarın birçoğu bunu istemediği için değil birliktelik, daha bir ayrışma yaşayacağımızı düşünüyorum. ki zaten başkan olursa, liseciliğin vermiş olduğu üstün egosuyla birlikte florya'yı baştan aşağı değiştirecek. senede 2-3 teknik direktör değişimiyle birlikte, sezonu ilk 3 dışında bitirecek hüsran dolu bir takımla karşı karşıya kalacağız.
3 yıl önce yapılan başkanlık seçimlerinde taraftarın yüzde doksan dokuzu mustafa cengiz'i destekledi. mustafa cengiz seçildiğinde de güzel bir sinerji yakaladık. aynı şekilde fatih terim'in 4. gelişinde de yoğun sinerji yaşandı ve bu sinerjiler toplanarak 2 şampiyonluk getirdi bize. keza hamza hamzaoğlu da teknik direktörlüğe getirildiğinde herkes inanılmaz bir sinerji ortaya çıkardı ve sezonu 3 kupayla tamamladık. mancini'yi çok sevmiştik. tamam, her ne kadar ligde kötü bir sezon geçirmiş olsak da, şampiyonlar liginde fırtına estirmiştik. buna zıt olarak da, dursun özbek'in başkan olmasını istemedik ve kötü sezonlar geçirdik. igor tudor, prandelli gibi isimleri kabullenmedik ve ayrıştık. mustafa denizli'nin sırf atl. madrid karşısına çıkmamak için imzasını geciktirmesi üzerine sinerjimiz yerle bir oldu ve yine kötü bir sezon geçirdik...
bu arada yanlış anlamayın, hani taraftar her şeyi bilir gibi söylemlerde bulunmuyorum. sadece takımımızın bir sinerjiye ihtiyacı olduğunu ve bu sinerjiyi de eşref hamamcıoğlu'nun veremeyeceğini düşünüyorum. bunu söylerken de hem hissiyatımı, hem de eşref hamamcıoğlu'nun geçmişteki vukuatlarını hesaba katarak söylüyorum.