7
anadolu efes için teknik taktikten öte çok önemli bir psikolojik harp olacak bu akşam. son iki maçta** tam seriyi bitirdim derken, mezardan çıkan bir real madrid gördük. real seviye olarak efes'in altında olsa bile maç kapatma, tecrübe , yırtıcılık gibi konularda bayern munih gibi son saniye'ye kadar pes etmeyen ve zorlayan bir takım bu da anadolu efes'e ters gelen bir durum. zaten normal sezonda bu iki takımla oynanan* 4 maçın 3'ünü kaybetmemiz de bir gösterge. eğer efes son iki maçın psikolojisini kaldıramazsa bugün bunun altında ezilip kaybeder ama bunu aşabilirse o zaman bir şansı olur.
psikolojik savaşta hayatta kalıp sahaya bakacak olursak, sezon başındaki takımdan gabriel deck ve facundo campazzo'yu kaybeden real, anthony randolph'dan hiç, walter tavares'den ise iki maç yararlanamadı. sezon başında ideal 5'in 4 oyuncusunu kaybetmesine rağmen, sahadaki "çirkef" olarak tarif edebileceğimiz oyun tarzları ve sürekli bahsettiğim, (bkz: https://gss.gs/3148094) llull, fernandes, carroll gibi lider savaşçı geri adım atmayan yaşlı kurtlar sayesinde seride kaldı real.
bu seride kalışın en önemli sebebinden biri de, koçların yaptığı veya yapmadığı hamleler oldu. öncelikle çok kısa bir şeyden bahsetmek istiyorum. bir normal sezon maçı ile play-off maçını aynı kefeye koymak çok yanlış bir bakış açısıdır. örneğin " efes normal sezonda 25 vurdu bu takıma şimdi kaybedince o niye suçlu oluyor tek maçla, sahadaki oyuncuların suçu daha büyük" demek olayı eksik değerlendirmek olur. çünkü normal sezon içerisinde oynanan maçlarda takımlar rakiple ilgilenmekten çok kendi iyi yanlarını keskinleştirmeye veya defektlerini gidermeye odaklanırlar. yoğun takvim nedeniyle rakibe hazırlık ikinci planda kalır. play-off serisine gelindiğinde ise, bu sefer 10 gün içerisinde 4-5 maç yapacağın rakibi çok daha detaylı analiz etmeye başlar, zaaflarından vurmaya çalışırsın. bu yüzden play-off serileri bir satranca döner. rakip bir hamle yaparak avantaj elde etmeye çalışır, sen bu hamleye karşı bir hamle yaparak ibreyi kendine çevirmeye çalışırsın. artık son maçlara doğru takımlar oyuncular birbirini o kadar iyi tanır ki, çok küçük nüanslar veya beklenmedik oyunculardan gelen ekstra katkılar seriyi sana getirir.
serideki temel farkta yukarıda bahsettiğim farktan kaynaklanıyor. pablo laso 3.maçtan itibaren yüksekten ve topa baskı ile başlayan alan savunmasına dönerek efes'i konfor alanından çıkardı. özellikle usman garuba burada kilit rol oynadı. garuba öyle bir oyuncu ki, 1'den 5'e bütün oyuncuları savunabiliyor. bu nedenle real madrid savunmada adam değiştirdiğinde, kısanın önünde garuba kalınca efes'in bütün hücumunun temeli olan pick&roll'da kısa üzerinden ters eşleşme yakalayıp hücum etme ve kısanın yaratıcılığına bağlı hücum stratejisi çok etkisiz kalıyor. ergin hoca'nın en büyük eksiği de, laso'nun bu hamlesine karşı bir hamle yaparak yanıt verememesi yani a planından vazgeçmeyerek oyununda göstermesi gereken esnekliği göstermemesi oldu.
toparlamam gerekirse, bugün sonucu etkileyecek 2 ana unsur var;
birincisi son iki maçın kaybediliş şekli sonrası takım ve hoca nasıl bir reaksiyon gösterecek, bu durum onları ne kadar etkileyecek, ikincisi ise rakibin sahadaki hamlelerine bir yanıt verecek miyiz ve bu durum oyunu nasıl etkileyecek. ne yazık ki, ben serinin başındaki kadar ümitli değilim ve efes'in bu maç özelinde çok kırılgan olabileceğini, bu nedenle serideunderdog olan real'in farkı kapattığını şansların 50-50 olduğunu düşünüyorum. inşallah istanbul'a dönmek anadolu efes'e yarar, ergin hoca ve takımı sahadan galip ayrılır. ayrıca anadolu efes bu challenge'dan da galip ayrılıp, final-four'a kalırsa yine en büyük favori olacaktır.
psikolojik savaşta hayatta kalıp sahaya bakacak olursak, sezon başındaki takımdan gabriel deck ve facundo campazzo'yu kaybeden real, anthony randolph'dan hiç, walter tavares'den ise iki maç yararlanamadı. sezon başında ideal 5'in 4 oyuncusunu kaybetmesine rağmen, sahadaki "çirkef" olarak tarif edebileceğimiz oyun tarzları ve sürekli bahsettiğim, (bkz: https://gss.gs/3148094) llull, fernandes, carroll gibi lider savaşçı geri adım atmayan yaşlı kurtlar sayesinde seride kaldı real.
bu seride kalışın en önemli sebebinden biri de, koçların yaptığı veya yapmadığı hamleler oldu. öncelikle çok kısa bir şeyden bahsetmek istiyorum. bir normal sezon maçı ile play-off maçını aynı kefeye koymak çok yanlış bir bakış açısıdır. örneğin " efes normal sezonda 25 vurdu bu takıma şimdi kaybedince o niye suçlu oluyor tek maçla, sahadaki oyuncuların suçu daha büyük" demek olayı eksik değerlendirmek olur. çünkü normal sezon içerisinde oynanan maçlarda takımlar rakiple ilgilenmekten çok kendi iyi yanlarını keskinleştirmeye veya defektlerini gidermeye odaklanırlar. yoğun takvim nedeniyle rakibe hazırlık ikinci planda kalır. play-off serisine gelindiğinde ise, bu sefer 10 gün içerisinde 4-5 maç yapacağın rakibi çok daha detaylı analiz etmeye başlar, zaaflarından vurmaya çalışırsın. bu yüzden play-off serileri bir satranca döner. rakip bir hamle yaparak avantaj elde etmeye çalışır, sen bu hamleye karşı bir hamle yaparak ibreyi kendine çevirmeye çalışırsın. artık son maçlara doğru takımlar oyuncular birbirini o kadar iyi tanır ki, çok küçük nüanslar veya beklenmedik oyunculardan gelen ekstra katkılar seriyi sana getirir.
serideki temel farkta yukarıda bahsettiğim farktan kaynaklanıyor. pablo laso 3.maçtan itibaren yüksekten ve topa baskı ile başlayan alan savunmasına dönerek efes'i konfor alanından çıkardı. özellikle usman garuba burada kilit rol oynadı. garuba öyle bir oyuncu ki, 1'den 5'e bütün oyuncuları savunabiliyor. bu nedenle real madrid savunmada adam değiştirdiğinde, kısanın önünde garuba kalınca efes'in bütün hücumunun temeli olan pick&roll'da kısa üzerinden ters eşleşme yakalayıp hücum etme ve kısanın yaratıcılığına bağlı hücum stratejisi çok etkisiz kalıyor. ergin hoca'nın en büyük eksiği de, laso'nun bu hamlesine karşı bir hamle yaparak yanıt verememesi yani a planından vazgeçmeyerek oyununda göstermesi gereken esnekliği göstermemesi oldu.
toparlamam gerekirse, bugün sonucu etkileyecek 2 ana unsur var;
birincisi son iki maçın kaybediliş şekli sonrası takım ve hoca nasıl bir reaksiyon gösterecek, bu durum onları ne kadar etkileyecek, ikincisi ise rakibin sahadaki hamlelerine bir yanıt verecek miyiz ve bu durum oyunu nasıl etkileyecek. ne yazık ki, ben serinin başındaki kadar ümitli değilim ve efes'in bu maç özelinde çok kırılgan olabileceğini, bu nedenle serideunderdog olan real'in farkı kapattığını şansların 50-50 olduğunu düşünüyorum. inşallah istanbul'a dönmek anadolu efes'e yarar, ergin hoca ve takımı sahadan galip ayrılır. ayrıca anadolu efes bu challenge'dan da galip ayrılıp, final-four'a kalırsa yine en büyük favori olacaktır.