26
üslubu beyan ayniyle insan diye bir söz var. fatih terim eleştirisi yaparken de bu eleştirinin temel dinamiği burada kendini ele veriyor. yakın olduğu siyasi çevre üzerinden zaten bir kesim tarafından mimli. bugünün olayı değil elbette, bu da yaşı en az benim kadar olanlar bilir. o çevreyi günahım kadar sevmesem de bundan dolayı fatih terim'e asla bakış açım değişmez. bu ülke insanının ideolojik yaklaşımları çeşit çeşit olsa da ideolojik yobazlık hepimizin ortak özelliği. itiraf etmemize de gerek bu arada.
örneğin gedson için oynatma sözü verdi safsatasını gerçeklik kabul edip acımasızca sallayanlar oldu burada kendisine. saçma sapan iddialarla hareket edenlerin iyi niyetinden bahsedemezsiniz. "benim kişisel görüşüm, karışmazsın" savunması da kabul görmez, kusura bakma. gedson'u beğenmezsin saygı duyarım, ben inanılmaz beğeniyor ve potansiyelli görüyorum şahsen. fakat terim'in bana göre normalden öte olması gereken tercihi senin saçmalamana zemin oluşturamaz.
emre akbaba olayına gelelim. fatih terim ısrarcı oldu, son üç maçta etkisi var. kimisi der ki kendisinde ısrarcı olmasaydık, kötü oyununa tahammül ettiğimiz bazı maçlarda puan kaydı da olmazdı. bilemiyorum, belki de öyle olurdu. fakat bunun tercihini yapacak olan iradeye sahip kişi terim'dir. sorun tam olarak burada başlıyor. terim bu tercihinden ötürü ihanetle suçlanıyor arkadaş. sokak röportajlarında gördüğümüz çomar refleksini, burada aklı başında kişilerden görüyoruz. üzücü olan da bu. peki aynı emre akbaba kalan maçları alırsa ne diyeceğiz? alamayabilir de. bu da bir nevi tercih, belki de kumar.
işbu üslupsuz yakıştırmalardan ötürü fatih terim eleştirisi yapmaya kalkacakken ben de vazgeçiyorum. terim'in bundan sonra yapması gerekenler ile alakalı orhan uluca her şeyi anlattı. başkanlık olmasa da ben de kendisini, kendi tanımladığı özel bir pozisyonda, kulübeye de hocasını getirerek tribünde görmek istiyorum. bir sistem inşa etmesini istiyorum.
örneğin gedson için oynatma sözü verdi safsatasını gerçeklik kabul edip acımasızca sallayanlar oldu burada kendisine. saçma sapan iddialarla hareket edenlerin iyi niyetinden bahsedemezsiniz. "benim kişisel görüşüm, karışmazsın" savunması da kabul görmez, kusura bakma. gedson'u beğenmezsin saygı duyarım, ben inanılmaz beğeniyor ve potansiyelli görüyorum şahsen. fakat terim'in bana göre normalden öte olması gereken tercihi senin saçmalamana zemin oluşturamaz.
emre akbaba olayına gelelim. fatih terim ısrarcı oldu, son üç maçta etkisi var. kimisi der ki kendisinde ısrarcı olmasaydık, kötü oyununa tahammül ettiğimiz bazı maçlarda puan kaydı da olmazdı. bilemiyorum, belki de öyle olurdu. fakat bunun tercihini yapacak olan iradeye sahip kişi terim'dir. sorun tam olarak burada başlıyor. terim bu tercihinden ötürü ihanetle suçlanıyor arkadaş. sokak röportajlarında gördüğümüz çomar refleksini, burada aklı başında kişilerden görüyoruz. üzücü olan da bu. peki aynı emre akbaba kalan maçları alırsa ne diyeceğiz? alamayabilir de. bu da bir nevi tercih, belki de kumar.
işbu üslupsuz yakıştırmalardan ötürü fatih terim eleştirisi yapmaya kalkacakken ben de vazgeçiyorum. terim'in bundan sonra yapması gerekenler ile alakalı orhan uluca her şeyi anlattı. başkanlık olmasa da ben de kendisini, kendi tanımladığı özel bir pozisyonda, kulübeye de hocasını getirerek tribünde görmek istiyorum. bir sistem inşa etmesini istiyorum.