• 280
    kıyamet alameti. futbol için.

    16 direkt takım gönderen uefa ülke puan sıralamasının ilk 4 üyesi, bunu bile yeterli bulmayıp iyice çörekleneceği yeni bir sakal arayışındayken; ceferin'den daha adil bir şampiyonlar ligi isteyen taraftarları görmek... güldürüyorsunuz sevgili gsuserslar.

    2018 yılından bu yana izlediğimiz futbolun, 2010'ların başı ve daha öncesiyle bir alakası var mı, bir söyler misiniz? galatasaray'ın en boktan dönemlerini izlemiş, o dönemlerde galatasaray'ın başarısızlığında takımını daha fazla sahiplenmiş ve sevmiş bir çocuktum. şimdiki sirk şaklabanlarını izlemek inanın zul geliyor. ahde vefadır, galatasaray'ı izliyoruz, ee başka? başka yok.

    insan erişebildiğinin nankörü, ulaşamadığının kölesidir diye bir atasözü var. galiba 2000'lerdeki güzel oyun, güzel futbolcular, güzel takımlar ve tüm güzel futbol hikayeleri, o dönemlerden beridir futbolun sektör halini almaya başlamasıyla büyüsünü kaybetti. sosyal medyanın bu kadar evimize, yatağımıza girmesinin bir bedeli olacaktı. bizleri büyüleyense hafta sonları 2-3 saatlik ödül için tüm hafta sabırsızlıkla beklememizdi belki de. şimdi göt cebinden çıkardığın telefonunla hangi futbolcu maserati'sinde ne story atmış izliyor, akşam sevgilisiyle hangi restorantta romantik bir yemek yediğini biliyorsun. burada bile kafayı futbolla bozmuş hasta galatasaraylılar sabahtan akşama kadar scoutçuluk, teknik direktörcülük oynuyorlar. ben de böyleydim şimdi, iğnenin büyüğünü de kendime batırayım.

    eskiden öyle miydi? bekle ki ana haber bülteninden sonra spor haberleri başlasın. lig tv de herkeste yok, internetten link bulup da izlemek falan hak getire. ulan ben lincoln'ü florya'daki migros'ta görünce bile top secret bilgiye ulaşmış gibi hissetmiştim. şimdi aynı lincoln, rafinha ile bahia senin, avai benim, menajercilik oynuyorlar. bunu da günbegün instagram hikayelerinde paylaşıyorlar. bıktım adamların saçma sapan baş parmak yukarıda eliyle yaptıkları süper hareketiyle attıkları storylerden.

    neyse çok dağıttık. bunu da niye anlattım? yeni kuşak erişimin bu kadar kolay olduğu, ulaşabilmek için sabır ve ödün vermenin ne demek olduğunu pek bilmediği için futboldaki hevesini kaybetti. yeni nesil diyip kolaya kaçmayalım, y ve dahi x kuşağı da böyle. bunun tezahürü olarak spot ışıklarının kendi üzerinden ayrılıp, yağlı kapıyı başka sektörlere kaptırmak istemeyen florentino perez ve avanelerinin çırpınışlarıydı bu. daha doğrusu tek bir potada eritecek olursam; hevesini alan herkesin daha fazlasını isteyip, artık mevcut olanla bir yere varamayacağını anladığı için kendi çapında fantaziler kurmasından ibaret, saçma sapan bir hareketti. sekteye uğradı gibi gözüküyor, bakalım.

    yalnız yarından kelli tamamen iptal olsa bile, futbolun gideceği yerin burası olduğu konusunda hemfikiriz, öyle değil mi? eninde sonunda bilgisayar oyunlarındaki "arcade" kapışmalara doğru yol alacak bu spor.

    sonrasında da nostalji köşelerinde 50'lerine dayanmış daniel tozser abim klavye tıkırdatır, erken 2000'lerin galatasaray'ını harika biçemiyle bizlere aktarır.
App Store'dan indirin Google Play'den alın