• 166
    bu konuyla alakalı bir iki şey karalamak istiyorum ancak şuan yazacağım şeyi net kafamda oturtmadım. ancak öncesinde orada burada gördüğüm bir ikiyüzlülüğü buraya not etmek istiyorum. burada 10 küsür kulüp varlığını devam ettirmek ve ekonomik büyüklüklerini arttırmak için kendilerince en mantıklı senaryoyu yaratmaya çalışıyorlar. bu konu üzerinden bir sürü farklı tartışma çıkartılabilir. bu konu üzerinden kapitalizm yani kapitalin sahipleri elinden özgür dolaşımı bile sorgulanabilir. ancak bizim forumlarımızda, sözlüklerimizde bu organizasyona getirilen eleştiriler bana çok iki yüzlü geliyor. bu taraftarlar (özellikle fenerbahçe'nin kurumsal yapısından da bunu çok gördük) muhtelif zamanlarda yayın havuzundan çıkmak istediler veya bunu bir tehdit olarak kullandılar (tehdit olarak kullanılmasını talep ettiler). temel sebebi de havuzu doldurdukları kadar pay alamamaları. ee aynı motivasyon bu avrupa süper ligini kuran takımlarda da var. aynı motivasyonla mağdur olunca itiraz etmek bana en hafif tabiriyle ikiyüzlülük olarak geliyor.

    neyse dediğim gibi asıl aklımdakileri başka bir entryde yazmak istiyorum. ancak şunu da söylemem gerek, ingilizlerin yapısına ters bir motivasyon bu. la liga ile premier l. arasındaki fark ne? oyuna bakış, para gibi şeyler sayılabilir. ancak en temel fark gelen paranın bölüşümü. (ilginçtir ki kapalı ligleri gördüğümüz amerika'daki liglerde -kapital sahipleri tarafından kurulmuştur- gelirin bölüşümü çok daha adildir. lakers'ın salon gelirinin bir parçası spurs'e gider örneğin. bu arada bunu öneren ve getirten de dönemin lakers sahibidir.) la liga 2 devini hep beslerken premier l. herkesi beslemeyi hedefledi. (bundesliga'da da premier l. ile benzer bir durum var yanlış hatırlamıyorsam.) ilerleyen zamanlarda la liga alttan bu iki devini ittiremez hale geldi ve liglerinin ilgi çekiciliği düştü. oysa premier l.'de hep drama, hep aksiyon var. ha keza bundesliga'da şampiyon belli dahi olsa oynana futbol ve 2.likten itibaren olan yarış hep orayı izlenir kılıyor. gördüğünüz üzere diğerlerini beslemek ingiliz futbolunda denenmiş ve başarısı görülmüş bir şey. eğer bu kulüpler bundan vaz geçiyorlarsa artık onlar için diğerleri kavramı değişmiş demektir. bu da yerel liglerinden vaz geçmeye daha da yakın olduklarını gösterir çünkü hala yerel rekabetleri, aksiyonları bırakmak o kadar kolay değil.

    uzatmayacağım dedim ama şunu da not edeyim şuraya. artık şu 30 milyon taraftarımız var cümlesine inanmayı bıraksak mı ülkecek. bu büyük bir yalan. evet bu ülkede futbol çok seviliyor ve hatırı sayılır bir kitle bunu takip ediyor da nerede bu 30'ar milyonlar. kötü giden sezonlardaki bilet satışlarından tutun, iyi giden sezonlardaki forma satış rakamlarına kadar gidin nerede bu sayı gösterin bana. bazı araştırmalar göreceksiniz taraftar sayılarıyla alakalı. genelde bu sayılar yüzdelik dilimlerle ifade edilir olacaktır. ancak iddia edilen sayıların arasında benim annem de var. ona sorsanız fenerli de yani ne kadar fenerli tartışmalı. o yüzden bu tarz bir organizasyona taraftar sayımızla katılmamız lazım gibi done sunarken 30 milyon sayısını kullanmak benim için -mantıklı da olabilecek- bu iddiayı hafifletiyor.
App Store'dan indirin Google Play'den alın