1
maalesef her takımın futbolcusu için geçerli olan yüz kızartıcı durum. genellikle bu vefasızlık kokan sözüm ona "taraftar tepkisi", bir zamanlar takımını sırtlayan, başarıdan başarıya koşan, ama bir takım tersilikler, - çoğu zaman sakatlıklar- sonucu performansı sekteye uğrayan futbolcunun, oyuna sonradan girerken, veya kötü bir oyun çıkarması sebebiyle, oyundan alınırken başına gelir.
bu sabaha karşı 03.30 - 04.00 suları kanal 24'te yayınlanan, hasan şaş'ın da konuk olduğu "güzel oyun" isimli spor programının tekrarına rastgeldim. bu başlığı açmamı da hasan şaş'ın son sözleri tetikledi.
bir an olsun, kendimi onun yerine koydum. çocuklukta kurduğum tek hayal; galatasaray forması giymek! hayatta ki tek amacım, tek gayem bu. aldığım her kararı, beni nihai amacıma ulaştıracak nitelikteyse alıyorum. çok zor zamanlar geçiriyo ve en sonunda hayalime kavuşuyorum, galatasaray..! .. ali sami yen'i hissediyorum, taraftarı yaşıyorum, sarı ve kırmızı hayat tarzım oluyo, bir anda yıldızı oluyorum takımımın, adımı tüm dünyaya duyuruyorum, nice şampiyonluklar yaşıyor, yurt içi, yurt dışı sayısız kupa kaldıran takımıma en büyük katkıyı yapanlardan biri oluyorum. yıllar böyle geçiyo, geçen yıllara inat, takımımda hala sevilen bir oyuncu olmaya devam ediyorum, elimden geleni yapıyorum, çabalıyorum.. derken yıl 2009'a dayanıyo ve o berbat sakatlık.. tüm kariyerimi maadefiyo, eski günlerimi mumla arar hala geliyorum, hem de hiç bir suçum yokken, hiç haketmediğim lanet olası bir sakatlık! sonra herşey tepetaklak oluyo..
bir uefa kupası maçı, son 10 dakika kalmış, 2-2 berabereyiz, bir gol atamazsak eleniyoruz. ve hoca, oyuna beni alıyo.. kaldırdığım her kupadan sonra adımı haykıran, bana tezahuratlar eden, alkışlar tutan hayatımı adadığım tirübünden.. bu sefer yuhalamalar yükseliyo, türlü küfürler, hakaretler.. üzücü olan; bu kaderi yaşan ne ilk kişiyim, ne de son kişi..
hasan şaş'ın sözlerinle son naktayı koyalım: " galatasaray - hamburg maçı..oyuna giriyorum.. oyuna giren hasan şaş, oyuna sokan bülent korkmaz.. biri oyuna girdiği için yuhalanıyor, diğeri oyuna soktuğu için. soruyorum şimdi galatasaray'a onca emek vermiş bu iki adamın 10 dakikalık kredisi yok mudur? o zaman kadar üzüldüm ki, tirübünden yuhalanmak bana o kadar koydu ki, futbolu bırakmaya işte o an karar verdim.."
en çok merak ettiğim ne biliyor musun sözlük? acaba diyorum arda turan, 5-10 yıl avrupa'da top koşturduktan sonra galatasaray'a gelse ve allah korusun, hasan'ın başına gelen terslikler onun da başına gelse, hangimiz diyebiliriz ki "arda yuhalanmaz.." ..??
demek ki neymiş, vefa sadece bir..
bu sabaha karşı 03.30 - 04.00 suları kanal 24'te yayınlanan, hasan şaş'ın da konuk olduğu "güzel oyun" isimli spor programının tekrarına rastgeldim. bu başlığı açmamı da hasan şaş'ın son sözleri tetikledi.
bir an olsun, kendimi onun yerine koydum. çocuklukta kurduğum tek hayal; galatasaray forması giymek! hayatta ki tek amacım, tek gayem bu. aldığım her kararı, beni nihai amacıma ulaştıracak nitelikteyse alıyorum. çok zor zamanlar geçiriyo ve en sonunda hayalime kavuşuyorum, galatasaray..! .. ali sami yen'i hissediyorum, taraftarı yaşıyorum, sarı ve kırmızı hayat tarzım oluyo, bir anda yıldızı oluyorum takımımın, adımı tüm dünyaya duyuruyorum, nice şampiyonluklar yaşıyor, yurt içi, yurt dışı sayısız kupa kaldıran takımıma en büyük katkıyı yapanlardan biri oluyorum. yıllar böyle geçiyo, geçen yıllara inat, takımımda hala sevilen bir oyuncu olmaya devam ediyorum, elimden geleni yapıyorum, çabalıyorum.. derken yıl 2009'a dayanıyo ve o berbat sakatlık.. tüm kariyerimi maadefiyo, eski günlerimi mumla arar hala geliyorum, hem de hiç bir suçum yokken, hiç haketmediğim lanet olası bir sakatlık! sonra herşey tepetaklak oluyo..
bir uefa kupası maçı, son 10 dakika kalmış, 2-2 berabereyiz, bir gol atamazsak eleniyoruz. ve hoca, oyuna beni alıyo.. kaldırdığım her kupadan sonra adımı haykıran, bana tezahuratlar eden, alkışlar tutan hayatımı adadığım tirübünden.. bu sefer yuhalamalar yükseliyo, türlü küfürler, hakaretler.. üzücü olan; bu kaderi yaşan ne ilk kişiyim, ne de son kişi..
hasan şaş'ın sözlerinle son naktayı koyalım: " galatasaray - hamburg maçı..oyuna giriyorum.. oyuna giren hasan şaş, oyuna sokan bülent korkmaz.. biri oyuna girdiği için yuhalanıyor, diğeri oyuna soktuğu için. soruyorum şimdi galatasaray'a onca emek vermiş bu iki adamın 10 dakikalık kredisi yok mudur? o zaman kadar üzüldüm ki, tirübünden yuhalanmak bana o kadar koydu ki, futbolu bırakmaya işte o an karar verdim.."
en çok merak ettiğim ne biliyor musun sözlük? acaba diyorum arda turan, 5-10 yıl avrupa'da top koşturduktan sonra galatasaray'a gelse ve allah korusun, hasan'ın başına gelen terslikler onun da başına gelse, hangimiz diyebiliriz ki "arda yuhalanmaz.." ..??
demek ki neymiş, vefa sadece bir..