38
metin bey merhabalar, öncelikle irfanı hür, fikri hür, vicdanı hür galatasaray taraftarının internetteki en büyük yansıması sözlüğümüze hoş geldiniz demek istiyorum. aslında soru-cevap etkinliği duyurulduğundan beridir kafamda dönen çok fazla soru var ancak hem rol hem de zamanınızı çalmamak adına mümkün olduğunca sorularımı azalttım. çok hızlı bir şekilde sorularımı sormaya başlıyorum. sorularım sportif veya ekonomik başarılarla ilgili değil zira bunları zaten hedeflemiyor bugün burada sorularımızı yanıtlıyor olmazdınız.
ilk sorum; 1959 öncesi şampiyonluk yalanıyla ilgili. sanıyorum ki 2 yıl önce bu sözlükte post-truth kavramından bahseden, daha doğrusu bunu 1959 önceli şampiyonluk yalanıyla harmanlayıp nasıl bir algı yönetimi projesi izleyeceklerini yazan ya ilk yazardım ya da ilklerden birisiydim. dilerseniz "fenerbahçe" başlığındaki girdilerimde bulabilirsiniz. fenerbahçe'nin ilmek ilmek bir yalanı kurgulayıp "gerçek" kıldığı bir süreçte sizin ve yönetimizin tavrı ne olacak? galatasaray bununla nasıl ve ne kadar sürecek bir iletişim projesiyle mücadele edecek. lütfen 1 ay, 2 hafta gibi proje süresi zikretmeyin burada. zira post-truth uzun uğraşlarla kurgulanan bir algı yönetim tarzıdır, buna karşılık verebilmek ise daha uzun uğraşlar gerektirebilir.
ikinci sorum; galatasaray'ın taraftara açılmasıyla ilgili. doğrudan bütün üyelikler taraftara açılsın demiyorum, bu hem hayalci hem de sancılı bir süreç olabilir. ancak benim ve buradaki birçok arkadaşım gibi galatasaray aşkıyla büyümüş kişilerin bu kulüp yönetiminde de söz hakkı alabilmesi için neler yapacaksınız? belki bir aday üyelik kavramı oluşturulup tüzüğe eklenebilir mi?
üçüncü sorum; bu soru birazcık galatasaray'ın vizyonu ile ilgili. galatasaray bu ülkede özellikle sportif alanlarda kanaat önderlerinden birisi. dolayısıyla galatasaray her ne kadar saha içinde taraftarlarına karşı başarı vaadi veriyor olsa da aynı zamanda topluma karşı da sorumlulukları olan, olması gereken bir sivil toplum kuruluşu. 2016 yılında fatih hocam türkiye futbol direktörü olduğu zaman bir konuya dikkat çekti; "antrenör ve çocuk sporcu ilişkisi". daha sonra hocamın girişimiyle ama hocamdan bağımsız olarak gizli komisyonlar kuruldu, araştırmalar yapıldı ve sonra bir anda kayboldu klasörler. benim bir miktar da olsa bildiğim ama bilmesem bile anladığım kadarıyla o dosyalarda bir miktar sıkıntılı durumlar vardı. bu detayı sadece mevcut durumun daha iyi anlaşılabilmesi için yazıyorum. sormak istediğim kısım şu; başkanlığınız döneminde galatasaray spor kulübü'nü türk sporunda çocuklara yönelik cinsel istismarı bitirme amacı güderken görebilecek miyiz? bu yönde sadece söylemde değil, somut çalışmalarınız olacak mı?
dördüncü ve son sorum; sayın metin bey, ankara'ya yolunuz düşerse bir kahve içer miyiz? bu kısmı ciddiye almanıza gerek yok. sözlüğümüze geldiğiniz için tekrardan teşekkür eder, sağlıklı ve adil bir seçim süreci ve her şeyin gönlünüze göre olduğu bir hayat dilerim.
ekleme: baya uzun olmuş, kusura bakmayın.
ilk sorum; 1959 öncesi şampiyonluk yalanıyla ilgili. sanıyorum ki 2 yıl önce bu sözlükte post-truth kavramından bahseden, daha doğrusu bunu 1959 önceli şampiyonluk yalanıyla harmanlayıp nasıl bir algı yönetimi projesi izleyeceklerini yazan ya ilk yazardım ya da ilklerden birisiydim. dilerseniz "fenerbahçe" başlığındaki girdilerimde bulabilirsiniz. fenerbahçe'nin ilmek ilmek bir yalanı kurgulayıp "gerçek" kıldığı bir süreçte sizin ve yönetimizin tavrı ne olacak? galatasaray bununla nasıl ve ne kadar sürecek bir iletişim projesiyle mücadele edecek. lütfen 1 ay, 2 hafta gibi proje süresi zikretmeyin burada. zira post-truth uzun uğraşlarla kurgulanan bir algı yönetim tarzıdır, buna karşılık verebilmek ise daha uzun uğraşlar gerektirebilir.
ikinci sorum; galatasaray'ın taraftara açılmasıyla ilgili. doğrudan bütün üyelikler taraftara açılsın demiyorum, bu hem hayalci hem de sancılı bir süreç olabilir. ancak benim ve buradaki birçok arkadaşım gibi galatasaray aşkıyla büyümüş kişilerin bu kulüp yönetiminde de söz hakkı alabilmesi için neler yapacaksınız? belki bir aday üyelik kavramı oluşturulup tüzüğe eklenebilir mi?
üçüncü sorum; bu soru birazcık galatasaray'ın vizyonu ile ilgili. galatasaray bu ülkede özellikle sportif alanlarda kanaat önderlerinden birisi. dolayısıyla galatasaray her ne kadar saha içinde taraftarlarına karşı başarı vaadi veriyor olsa da aynı zamanda topluma karşı da sorumlulukları olan, olması gereken bir sivil toplum kuruluşu. 2016 yılında fatih hocam türkiye futbol direktörü olduğu zaman bir konuya dikkat çekti; "antrenör ve çocuk sporcu ilişkisi". daha sonra hocamın girişimiyle ama hocamdan bağımsız olarak gizli komisyonlar kuruldu, araştırmalar yapıldı ve sonra bir anda kayboldu klasörler. benim bir miktar da olsa bildiğim ama bilmesem bile anladığım kadarıyla o dosyalarda bir miktar sıkıntılı durumlar vardı. bu detayı sadece mevcut durumun daha iyi anlaşılabilmesi için yazıyorum. sormak istediğim kısım şu; başkanlığınız döneminde galatasaray spor kulübü'nü türk sporunda çocuklara yönelik cinsel istismarı bitirme amacı güderken görebilecek miyiz? bu yönde sadece söylemde değil, somut çalışmalarınız olacak mı?
dördüncü ve son sorum; sayın metin bey, ankara'ya yolunuz düşerse bir kahve içer miyiz? bu kısmı ciddiye almanıza gerek yok. sözlüğümüze geldiğiniz için tekrardan teşekkür eder, sağlıklı ve adil bir seçim süreci ve her şeyin gönlünüze göre olduğu bir hayat dilerim.
ekleme: baya uzun olmuş, kusura bakmayın.
