237
durmadan hazır oyuncu transferleriyle eksiklerimizi kapattığımızdan oynama ihtimali çok düşüktür. mevkisine aytaç'lar gelecek, gerekirse başka mevkiinin oyuncusu devşirilecek ve bir de futbolcu transfer edilmeye çalışılacak ama yine de kendisi düşünülmeyecektir. bunları görmedik değil; donk'tan forvet, gedson'dan defans oyuncusu yapmadık mı? he bartuğ bizden gider, erzurum, rize, alanya vs. görür ve kendini geliştirirse o zaman bonservis veya imza parası verir oynatırız.
bir de şöyle bir durum var ara ara yedekten sokup oynatmıyoruz (ki böyle oyuna sokulabilecek farklar yakalayamayalı aylar oldu), sonra da kötü oyunlar gelip eleştirilince birden hiç tahmin edilmeyen bir zamanda ilk onbir başlatırız ve kötü oynayınca da bak hocam haklıymış, waooww çok kötü oyuncu, bizim seviyemizde değillere başlarız.
kabul edelim oyuncu yetiştiremediğimiz gibi elimize hazır gelen futbolcuların performanslarını da geriye çekiyoruz. garip bir takım olduk. iyi performanslı oyuncuları alıp oynatamadığımız gibi, gönderdiğimiz futbolcularla başka takımların sistem kurup bize üstünlük kurmasını da hayretler içerisinde izledik.
marcao ve luyindama ligin en değerli defans oyuncuları iken ve bonservisle satılıp bize gelir sağlayacakken birden elimizde kalacak duruma geldiler. emre kılınç gibi daha bir sezon öncesi karşı takımı darmadağın eden adamı aldık. şimdi adamın hangi bölgede ne oynadığını çözmeye çalışıyoruz.
daha bu örnekler artıp gider. ama değişmeyen tek şey aynı oyuncular üzerinde evirip çevirip onbir çıkartılıt, ama kolay kolay genç oyuncuyu oyuna sokmayız veya ilk onbire monte etmeyiz. o yüzden bunlarla burada kafa yormanın anlamı yok. zaten maç sonrası hemen teknik heyet eleştiriliyor ama sonra birkaç gün geçince hemen onlar aklanıp yok yönetim, yok hakem, yok bütün medyalara başlıyoruz. tamam bunlarda da sıkıntılar var ama iyi oynamış olsak en fazla bir iki fire veririz. biz istisnasız alt üst tüm takımlardan baskı yiyor, eziliyoruz.
inşallah bartuğ'ların da oynadığı günleri görürüz en azından yer yer kötü oynasak da, şampiyon olmasak da alt yapıdan oyuncu kazandık deriz.
bir de şöyle bir durum var ara ara yedekten sokup oynatmıyoruz (ki böyle oyuna sokulabilecek farklar yakalayamayalı aylar oldu), sonra da kötü oyunlar gelip eleştirilince birden hiç tahmin edilmeyen bir zamanda ilk onbir başlatırız ve kötü oynayınca da bak hocam haklıymış, waooww çok kötü oyuncu, bizim seviyemizde değillere başlarız.
kabul edelim oyuncu yetiştiremediğimiz gibi elimize hazır gelen futbolcuların performanslarını da geriye çekiyoruz. garip bir takım olduk. iyi performanslı oyuncuları alıp oynatamadığımız gibi, gönderdiğimiz futbolcularla başka takımların sistem kurup bize üstünlük kurmasını da hayretler içerisinde izledik.
marcao ve luyindama ligin en değerli defans oyuncuları iken ve bonservisle satılıp bize gelir sağlayacakken birden elimizde kalacak duruma geldiler. emre kılınç gibi daha bir sezon öncesi karşı takımı darmadağın eden adamı aldık. şimdi adamın hangi bölgede ne oynadığını çözmeye çalışıyoruz.
daha bu örnekler artıp gider. ama değişmeyen tek şey aynı oyuncular üzerinde evirip çevirip onbir çıkartılıt, ama kolay kolay genç oyuncuyu oyuna sokmayız veya ilk onbire monte etmeyiz. o yüzden bunlarla burada kafa yormanın anlamı yok. zaten maç sonrası hemen teknik heyet eleştiriliyor ama sonra birkaç gün geçince hemen onlar aklanıp yok yönetim, yok hakem, yok bütün medyalara başlıyoruz. tamam bunlarda da sıkıntılar var ama iyi oynamış olsak en fazla bir iki fire veririz. biz istisnasız alt üst tüm takımlardan baskı yiyor, eziliyoruz.
inşallah bartuğ'ların da oynadığı günleri görürüz en azından yer yer kötü oynasak da, şampiyon olmasak da alt yapıdan oyuncu kazandık deriz.
