195
yine g.o.a.t tartışmalarını hoplatan formula 1 pilotu. doğası gereği ölçmenin zorluğu ve kriterlerin belirsizliği bir yana, otoritelerin bile cevap veremediği soruya ağızdan salya akıtarak kudurtma temalı içi boş şeyler yerine objektif bir şeyler okumak isterseniz, lütfen devam edin.
1950-2019'u kapsayan çok detaylı bir çalışma var bu konuda. adamın biri ciddi ciddi kafayı kırmış ve 70 yıllık datayı önüne alıp aylarca (belki yıllarca) uğraşarak bir machine learning model geliştirmiş. sürücülerin en iyi performansını sergilediği 3 üst üste yıla bakarak da bir sıralama yapmış (daha doğrusu kıstası belirlemiş ve modeli çalıştırmış). michael schumacher zirvede, jackie stewart ve fernando alonso onu takip ediyor.
bir başka objektif (ya da öyle olduğunu umduğum) çalışma ise aws ortaklığıyla formula 1 tarafından sadece sıralama turları için yapıldı. buna göre ayrton senna birinci oldu, schumi ve hamilton onu takip ediyor. yani tam bir ne şiş yansın ne kebap durumu. tabii, çalışma sadece 1980'den sonrasını kapsıyor ve sıralama turlarının doğası gereği sadece saf hızı ölçtüğünü de belirtmeliyiz.
şimdi yarı subjektif, yarı objektif kısma gelelim...
en başta bahsettiğim çalışma 3 yıllık üst üste zirve performansı baz alıyor demiştik. yani, 3 sene çok iyi sürüp kalan 10 sene pistte gezinerek bu çalışmaya göre g.o.a.t olabilirsiniz. bence hatalı kısım da burası, ki bunu çalışmanın sahibi de biliyor elbette. bu yüzden alternatif bir yaklaşımla, kariyer boyu süregelen istikrarı da ayrıca ölçmüş. buna göre, araç etkeni vs. olmasaydı, her sene gerçekten en iyi sürücü şampiyon olsa, schumi'nin 12, fernando alonso'nun 10, juan manuel fangio'nun 7 şampiyonluğu olabilirmiş.
https://f1metrics.files.wordpress.com/.../09/champs.png?w=640
tamamen subjektif olursam...
ayrton senna, bırakın formula 1'i, spor tarihinde gelmiş geçmiş en olağanüstü kişiliklerden biri. daha formula 1'e girmeden onu isteyen takımlarla yaptığı testlerden sonra nasıl hepsini birbirine kırdırdığının videosunu bulun, izleyin. bir yarışta duvara sürtüp yarış dışı kalınca, duvar hareket etmiş diyor. sonra gidip bakıyorlar, gerçekten de portatif duvar yarış içerisinde başka bir kaza yüzünden yerinden oynamış. bulun, okuyun. şurası çok net ki, alain prost gibi birine her sıralama turunda yarım saniye, 1 saniye fark atmak ne seviyede bir saf hıza sahip olduğunu kanıtlıyor. hor görülen alain prost, tam 16 kez ilk 3 dışından başlayıp yarış kazanmış, 4 şampiyonluğu olan, 4 tane de ucundan kaçıran, racecraft'ın karşılığı bir adam. senna olmasaydı, schumacher mi prost mu tartışması dönecekti.
michael schumacher ise, 50'ler, 60'lar, 70'ler diye kesin çizgilerle dönemleri ayırabildiğimiz bir sporda, hem 90'ların hem de 2000'lerin en çok şampiyonluk alan ismi oldu. ilk yıllarını bizzat izlemedim, ama kariyer boyu süregelen istikrar, disiplin, yetenek, psikolojik üstünlük gibi konuların üstadıydı. elbette bu saydıklarımız, 2006'da bırakan schumi için geçerli. ama 2012 monaco'da, 43 yaşında bile yavaş araçla pol aldığını unutmamak lazım.
son olarak lewis hamilton, sevmeyebilirsiniz, ama başardığı şey olağanüstü. belki saf hız ve yetenek olarak senna'ya çok yakın bir seviyede olabilir. belki şu 2018 ortasından beri sürdürdüğü performansıyla tarihin en iyi zirve performansına da sahip olabilir. yine de, kayıp yıllarını telafi etmesi kolay değil. rosberg ve button'a yenildiğinde o tren kaçtı. ayrıca kusura bakmasın ama, işler kötü gittiğinde nasıl efsanelikten uzak bir ruh haline girip rakipleri, lastikleri, fia'yı bazen çirkince suçladığını da hatırlıyoruz. pist üstünde çok temiz yarışır, orası ayrı tabii.
g.o.a.t ünvanını illa birine vermek gerekirse, saf hız olarak senna, istikrar olarak schumi, zirve performans olarak (o da henüz şüpheli) hamilton derim. ayrıca 50 ve 60'ları bilmenin imkansız olduğu da bir gerçek, o yüzden yarı-modern ve modern zamanları kapsıyor kişisel yorumum.
---
bahsettiğim çalışmaların blogumda yayınladığım özetini okumak isterseniz, buyrunuz:
https://medium.com/...-part-i-a1a33bca100c
1950-2019'u kapsayan çok detaylı bir çalışma var bu konuda. adamın biri ciddi ciddi kafayı kırmış ve 70 yıllık datayı önüne alıp aylarca (belki yıllarca) uğraşarak bir machine learning model geliştirmiş. sürücülerin en iyi performansını sergilediği 3 üst üste yıla bakarak da bir sıralama yapmış (daha doğrusu kıstası belirlemiş ve modeli çalıştırmış). michael schumacher zirvede, jackie stewart ve fernando alonso onu takip ediyor.
bir başka objektif (ya da öyle olduğunu umduğum) çalışma ise aws ortaklığıyla formula 1 tarafından sadece sıralama turları için yapıldı. buna göre ayrton senna birinci oldu, schumi ve hamilton onu takip ediyor. yani tam bir ne şiş yansın ne kebap durumu. tabii, çalışma sadece 1980'den sonrasını kapsıyor ve sıralama turlarının doğası gereği sadece saf hızı ölçtüğünü de belirtmeliyiz.
şimdi yarı subjektif, yarı objektif kısma gelelim...
en başta bahsettiğim çalışma 3 yıllık üst üste zirve performansı baz alıyor demiştik. yani, 3 sene çok iyi sürüp kalan 10 sene pistte gezinerek bu çalışmaya göre g.o.a.t olabilirsiniz. bence hatalı kısım da burası, ki bunu çalışmanın sahibi de biliyor elbette. bu yüzden alternatif bir yaklaşımla, kariyer boyu süregelen istikrarı da ayrıca ölçmüş. buna göre, araç etkeni vs. olmasaydı, her sene gerçekten en iyi sürücü şampiyon olsa, schumi'nin 12, fernando alonso'nun 10, juan manuel fangio'nun 7 şampiyonluğu olabilirmiş.
https://f1metrics.files.wordpress.com/.../09/champs.png?w=640
tamamen subjektif olursam...
ayrton senna, bırakın formula 1'i, spor tarihinde gelmiş geçmiş en olağanüstü kişiliklerden biri. daha formula 1'e girmeden onu isteyen takımlarla yaptığı testlerden sonra nasıl hepsini birbirine kırdırdığının videosunu bulun, izleyin. bir yarışta duvara sürtüp yarış dışı kalınca, duvar hareket etmiş diyor. sonra gidip bakıyorlar, gerçekten de portatif duvar yarış içerisinde başka bir kaza yüzünden yerinden oynamış. bulun, okuyun. şurası çok net ki, alain prost gibi birine her sıralama turunda yarım saniye, 1 saniye fark atmak ne seviyede bir saf hıza sahip olduğunu kanıtlıyor. hor görülen alain prost, tam 16 kez ilk 3 dışından başlayıp yarış kazanmış, 4 şampiyonluğu olan, 4 tane de ucundan kaçıran, racecraft'ın karşılığı bir adam. senna olmasaydı, schumacher mi prost mu tartışması dönecekti.
michael schumacher ise, 50'ler, 60'lar, 70'ler diye kesin çizgilerle dönemleri ayırabildiğimiz bir sporda, hem 90'ların hem de 2000'lerin en çok şampiyonluk alan ismi oldu. ilk yıllarını bizzat izlemedim, ama kariyer boyu süregelen istikrar, disiplin, yetenek, psikolojik üstünlük gibi konuların üstadıydı. elbette bu saydıklarımız, 2006'da bırakan schumi için geçerli. ama 2012 monaco'da, 43 yaşında bile yavaş araçla pol aldığını unutmamak lazım.
son olarak lewis hamilton, sevmeyebilirsiniz, ama başardığı şey olağanüstü. belki saf hız ve yetenek olarak senna'ya çok yakın bir seviyede olabilir. belki şu 2018 ortasından beri sürdürdüğü performansıyla tarihin en iyi zirve performansına da sahip olabilir. yine de, kayıp yıllarını telafi etmesi kolay değil. rosberg ve button'a yenildiğinde o tren kaçtı. ayrıca kusura bakmasın ama, işler kötü gittiğinde nasıl efsanelikten uzak bir ruh haline girip rakipleri, lastikleri, fia'yı bazen çirkince suçladığını da hatırlıyoruz. pist üstünde çok temiz yarışır, orası ayrı tabii.
g.o.a.t ünvanını illa birine vermek gerekirse, saf hız olarak senna, istikrar olarak schumi, zirve performans olarak (o da henüz şüpheli) hamilton derim. ayrıca 50 ve 60'ları bilmenin imkansız olduğu da bir gerçek, o yüzden yarı-modern ve modern zamanları kapsıyor kişisel yorumum.
---
bahsettiğim çalışmaların blogumda yayınladığım özetini okumak isterseniz, buyrunuz:
https://medium.com/...-part-i-a1a33bca100c